Geçen yılın sonunda üretim ve ticaret

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Geçen yılın son verileri de gün yüzüne çıkıyor.  Önce Kasım ayı sanayi üretim sayıları açıklandı. Hemen arkasından  da  ödemeler dengesi verileri geldi. Ekonomiyi yakından izleyenler için  her ikisinde de şaşırtıcı bir şey yok. Beklenenler gerçekleşmiş gibi görünüyor.

Sanayi üretiminde açıklanan bilgi Kasım ayında üretim artış hızında bir yavaşlama olmadığını gösteriyor. 2011 yılı Kasım ayında sanayi üretiminin önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8.4  arttığı anlaşılıyor.

Bu veri bir yıllık bir  zaman  aralığında  üretimdeki  değişmeyi  ölçüyor. Bir anlamda  üretimdeki  genel tempoyu yansıtıyor bu. 2011 yılının Kasım ayında yıl içinde ortaya çıkan sanayi üretimi  artış temposunun sürdüğünü anlaşılıyor.  Bu önemli tabii.  Yıllık aralıkta hesaplanan sanayi üretiminin GSMH ile çok yakın bağlantılı olduğunu düşünülünce bu önem daha da artıyor.  Kasım ayındaki yüzde 8.4 düzeyindeki sanayi üretim artış  temposu 2011 yılı büyüme hızının da bu civarda bir yerde olduğuna işaret ediyor.

 Üretim artışının genel temposunun yanı sıra ivmesi de önemli. Bunu görmek için bir aydan ötekine üretim değişmesinin boyutunu ölçmek gerekiyor. Ancak aylık bazdaki veriler mevsimden ve çalışma süresinden etkileniyor. Aylık hareketi bu etkenlerden arındıracak şekilde temizleyip, düzeltmek gerekiyor. Bir önceki yıla göre ciddi artış gösteren Kasım ayı sanayi üretimi bu etkenlere göre düzeltilince bir önceki aya göre yüzde 2.5  oranında  gerilemiş  gibi görünüyor. Daha önce Eylül ve Ekim aylarında aylık bazda üretimin sırasıyla yüzde 1.6  ve 4.2 büyüdüğü biliniyor. Bu durumu 2011 Kasım  ayında hala yüksek tempoda artan sanayi üretiminin hafiften  ivme kaybetmeye başladığı şeklinde okumak mümkün.  

                                                        *                                *                                 *

Ödemeler dengesi verileri cari denge açığında net bir gerileme olduğunu gösteriyor. 2011 yılı Kasım ayında cari dengenin 5.2 milyar dolar açık verdiği anlaşılıyor. Bu hem genel beklentiden (5.5 milyar dolar) hem de bir önceki yılın Kasım ayındaki açıktan (5.9 milyar dolar) daha küçük.

Cari açığın hız kesiyor olabileceğine dair bazı belirtiler ortaya çıkmıştı. Bu belirtiler tam olarak doğrulamaya yetmese de dış açığın daralmaya başladığı yönünde genel bir beklenti üretmişti. Kasım ayı verileri  bu daralma beklentisini doğrular nitelikte. Neredeyse iki yılı aşkın bir süreden sonra ilk kez yıllık bazda (on iki aylık) cari  açık  mutlak boyut olarak bir önceki aya göre daralmış durumda. Ekim 2011  de  yıllıklandırılmış  (on iki aylık) cari açık 78.6 milyar dolar düzeyinde ölçülmüştü. Kasım 2011 tarihinde yıllıklandırılmış cari açık 77.8 milyar dolara gerilemiş görünüyor. Aradaki fark belki çok büyük değil ama son 26 ayda sürekli olarak yükselen bu rakamın şimdi geri dönmüş olması çok önemli. En azından kopup gitmiş gibi görünen açığın frenlenmeye başladığı anlaşılıyor

Bu son bulgunun cari açığın daralmaya başladığını ima etmesi bunun olası nedenlerine ilişkin bir tartışmayı da gündeme taşıyacak kuşkusuz. Bu tür bir tartışmanın soyut düzeyde ve olasılıklara dayalı olarak zaten sürdürüldüğünü biliyoruz.  Aralarında benim de olduğum bir grup yorumcu bir yandan ekonomide büyümenin yavaşlaması bir taraftan da döviz kurunun yükselip, TL' nin  değer kaybetmesi sonucunda cari açığın daralacağını öngörüyordu.  Şimdi bunun gerçekleşmeye başladığı söylenebilir.

Öte yandan, en azından büyüme bağlantısı açısından, bu kadar acil ve kestirme bir sonuca sıçramak doğru olmayabilir. Yazının ilk bölümünde sanayi üretimindeki son durumu değerlendirmemin bir nedeni de bu.  Geçen Kasım ayı itibariyle sanayi üretiminin bir miktar ivme kaybetse de hala yüksek tempoda arttığını gördük.  Sanayi üretimin artıyor olması ekonominin hala canlı olduğunu, büyüme hızının görece yüksek düzeyde seyrettiğini ima ediyor.  Büyüme  hızının  henüz  cari  açıkta mutlak bir daralma üretecek ölçüde yavaşlamadığı anlamına gelir bu.  Oysa cari denge rakamları  böyle  bir  daralmanın  gerçekleştiğini  söylüyor. Bu durum büyümenin yavaşlamasıyla cari açık probleminin hafifleyeceği görüşünü (beklentisini) biraz havada bırakıyor.  En azından şimdilik ekonominin büyüme performansının pek de cari açık dostu olmadığını söylemek mümkün.

Büyümede henüz ciddi bir yavaşlama olmadığına göre cari açığın neden daralmaya başladığı sorusunun cevabı büyük ölçüde döviz kuru ağırlıklı olmak durumunda diye düşünüyorum. Eğer vaziyet böyleyse neden hala döviz kuru düşürülmeye çalışılıyor sorusu da ayrı bir önem kazanıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018