Geç keşfedilen alanda yeni gelişmeler

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

 
1980'lerde birçok ülkeye göre geç tanıştığımız "Faizi haram sayanların" birikimlerini Katılım Bankacılğının bugün sektör içersindeki payı yüzde 6'lar seviyesinde. Ali Babacan tarafından bu alanda iki  yeni kamu bankası girişimi olduğunun açıklanması, bu alanda yeni gelişmeler olacağını ortaya koyuyor. Sektör temsilcileri hem yurtta gidemedikleri coğrafyalara gidileceğini, hem de sigortacılık gibi yeni alanlara da girilebileceğinden söz ediyorlar.    
Arkadaşımız Jülide Yiğittürk Gürdamar'ın haberinden devletin iki yeni katılım bankası kurma girişiminde olduğunu öğreniyoruz. Böylece katılım bankası sayısı 6'ya yükselmiş olacak.
Biz, "Faizi haram kabul eden" lerin birikimlerini koyabildikleri, rahatlıkla değerlendirdikleri Katılım Bankacılığıyla geçen yüzyılın son çeyreğinde bir bankanın ülkemizde kurulmasıyla tanıştık. "Kar ve zarar ortaklığı esasına dayanan" Katılım Bankalarının ülkemizdeki sayısı şu anda 4 tane. Bunlardan üçü Albaraka, Kuveyt Türk ve Türkiye Finans yabancı ortaklı kurulmuşlar. Bu alandaki tek yerli sermayeli kuruluş ise Bank Asya.
Geçenlerde Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından "İki katılım bankası lisansı verileceğinin" açıklanmasının ardından sektörde yanlış bir değerlendirme  ile Halkbank ve Vakıfbank'ın katılım bankası kurabileceği değerlendirmeleri yer aldı. Oysa, yasaya göre Türkiye'de BDDK'nın verdiği izinler. Bankaları yapacakları alanla sınırlı kılıyor. O nedenle mevduat bankalarının bir de katılım bankası lisansı almaları mümkün değil. Buna göre, devlet kamuda iki yeni Katılım Bankası kuruluşuna izin verecek. Sektör temsilcileri böyle bir girişimin bir yılda ancak tamamlanabileceğini ve faydalı olacağını belirtiyorlar. Katılım Bankalarının son yıllarda şube sayılarının artmasına ve sektör içersinde paylarının yüzde 6'lara ulaşmasına, Sukuk gibi yeni kiralama enstürümanını devreye sokmalarına karşın, geniş ülke coğrafyasında ulaşmadıkları çok alan olduğunu, kurulacak iki Katılım Bankasıyla o bölgelerdeki faizsiz banka müşterilerine ulaşılabileceğini, bunun da sektöre faydalı olacağını söylüyorlar.
Katılım Bankacılığının özellikle Avrupa'da hem daha eski dönemlerde kurulduğunu, hem de yeni dönemde yapılan tahminlere göre 2030 yılına kadar her yıl Almanya'da yüzde 1.9 büyüme göstereceği yolunda raporlar yayınlanıyor.  Ülkemizde aynı dönemde büyümenin Katılım Bankacılığında büyümenin binde 9 seviyesinde olabileceği tahmini yapılıyor. Bir yandan iki yeni kamu Katılım Bankasının kurulması, bir yandan Sukuk gibi yeni enstrümanların devreye girmesinin Katılım Bankacılığını geliştireceği belirtiliyor.
Son dönemde İngiltere'de, "Selam Helal Sigorta" ile sigortacılık sektörüne de girilmesinin, bizim de bu alana girebilmemiz yönünde çalışmalar yapmamızı beraberinde getirebileceği de sigorta sektöründe bazı uzmanlarca öne sürülüyor.
Bütün bunlar faizden inançları gereği uzak durmak isteyen vatandaşların birikimlerinin değerlendirilmesi ve sistem dışında kalan atıl birikimlerin üretim alanına aktarılması açısından olumlu sonuçlar verebileceğini söyleyebiliriz. Bu geç kalınmış, geç girilmiş alanda önemli bir potansiyel olduğunu bilmeliyiz.
Ayrıca, Sukuk gibi çeşitlendirilen enstrümanlarla dışarıdan Körfez ülkeleri gibi yerlerden sermaye girişine neden olabileceği de yapılan araştırmaların ortaya koyduğu bir gerçek.
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar