Geç kalmış doğru bir ilk adım
Gıda Tarım Hayvancılık bakanlığının, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü TAGEM, düzenlediği bir çalıştayda dün "Tarım arazilerinin bölünmesi" konusunu ele alıyor.
Bu toplantıda konuşan Bakan Mehdi Eker, tarımsal alanların miras yoluyla bölünmesinin ortaya çıkardığı olumsuzluğu ifade ederken, 1952'de 2.5 milyon olan tarımsal işletme sayısının bugün 600 bin artışla 3 milyon 100 bine yükseldiğini, parsel sayısının da 15 milyondan 22 milyona çıktığını açıklıyor. Küçük parsellerde ölçek ekonomisine uymayan üretim yapısının 10 dönümlük bir buğday tarlasında sınır kayıpları, parsellere ulaşım zorluğu ve parsellerde makine kullanımından kaynaklanan 330 lira kayba yol açtığını belirtiyor. Bunun 24 milyon hektarlık alanda her yıl 8 milyar liralık kayba yol açtığını öne sürüp, mutlaka önlem alınması gerektiğinin altını çiziyor.
Bu sorunun çözümü için tarım sektörü paydaşlarıyla çalışmalar başlattıklarını, bu yönde işlenen arazilerin bölünmesinin önlenmesi için kararlar alacaklarını söylüyor.
Bakanlık müsteşarı Vedat Mirmahmutoğluları, arkadaşımız Hüseyin Gökçe'ye bu alanda yaptıkları çalışmaların içersinde "Hudutsuz Ürün Köy Projesi"nin yer aldığını, bu projenin pilot çalışmalarını Adıyaman, Aydın, Denizli ve Diyarbakır'da başlatacaklarını açıklayarak proje hakkında bilgi veriyor.
Bu projenin uygulandığı köylerde köyün tüm arazileri bir şirket ya da kooperatif çatısı altında birleştirilecek. İsteyen köylü arazisini karşılığında devrederken, isteyen köylü de arazisi oranında ortaklık içersinde yer alacak. Ayrıca, köylüler şirkette ve kooperatifte işçi olarak çalışabilecekler.
Bu köy şirketleri Türkiye'deki 30 havza içersinde, devletten o havza için desteklenen ürünü sertifikalı ve hibrit tohumla üretmeleri halinde katma değeri yüksek sonuç alacak. Ölçek ekonomisine uygun alanlardan daha sağlıklı ve yüksek verimli ürün elde edilecek.
Tarlaların bölünme sınırları ile daralan ekilebilir alan 2000-2009 yılları arasında 1 milyon 870 bin hektara ulaşmış durumda. Bu uygulama ile alan birleşmesi olacağı için ekilebilir alana bu bölüm de eklenecek.
Köyüm miras nedeniyle farlı parsellerine ulaşım için kat edilen fazla mesafe. Parsel sayısının çokluğunun yol açtığı gereksiz yollar, şekilsiz parsellerden kaynaklanan üretim kayıpları, gereğinden fazla sayıdaki traktör kullanımı da yeni uygulamaya geçilen alanlarda son bulacak.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının bu yeni adımı, ülkemiz için uzun yıllardır tartışılan sonuçlanmamış "Miras yoluyla küçülen tarım alanları" konusunda önemli bir ilk adım olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye, tarımsal ürün ve gıdanın öneminin hızla artan dünya nüfusu nedeniyle her gün artmakta olduğunu bilerek, bu alanda elindeki önemli imkanları harekete geçirebilmek için çok yönlü çalışma yapmak zorundadır. Bu nedenle bakanlığın bu yeni çalışmalara girmesi ve kararlarını tarım sektörünün paydaşlarıyla birlikte geliştireceğini açıklaması önemle üzerinde durulması gereken bir konudur.