Gaziantep’te neler oluyor?
Gaziantep, Türkiye’nin gözbebeği kentlerinden birisidir. Özellikle ekonomik alandaki girişimleri ve başarısı ile hep Türkiye’nin gücüne güç katan örnek model olarak gösterilen bir kent olmuştur. Ancak son dönemlerde bazı sıkıntılar var. Eskiden “Kol kırılır yen içinde kalır” idi ama artık öyle değil.
Kentte son yıllarda küresel, ulusal ve bölgesel çok sayıda olumsuzluklar nedeniyle arzu edilen hedeflere ulaşamamanın yarattığı bir moralsizlik var. Dünyadaki savaşlar, çatışmalar, ülkemizdeki ekonomik ve siyasi sıkıntılar, bölgemizde yaşanan yüzyılın felaketi 6 Şubat 2023 depremlerinin olumsuz etkilerini düşününce Gaziantep’in genel durumunun iyi olduğu bile söylenebilir aslında. Ama krizleri fırsata çevirebilme özelliği ile Türkiye’nin üzerinde büyümeye alışan Gaziantepliler için son dönem ortaya konan performans başarı olarak değerlendirilmiyor.
Türkiye’nin en büyük ihracatçı kentler sıralamasında 6. sıradaki yerini korumaya devam etse de Gaziantep’in ihracatı 4 yıldır 10 milyar dolar seviyesinde. Her zaman büyük ve iddialı hedefler belirleyen kent yetkilileri artık çok iddialı hedefler koymaktan geri duruyorlar.
Öte yandan Gaziantep OSB, özellikle işçi eylemleri haberleri ile ülke gündeminde sık sık yer alıyor. Bugün Gaziantep OSB, toplam 6 bölgedeki 54 milyon 250 bin metrekarelik alanı ile Türkiye'nin en büyük OSB’si durumda. Bin 300'den fazla firmanın faaliyet gösterdiği Gaziantep OSB'de, 300 binin üzerinde kişiye istihdam sağlanıyor. Asgari ücret açıklamasında sonra özellikle tekstil, halı sektöründe yapılan ücret artışlarından memnun kalmayan işçilerin eylemleri devam ediyor.
Diğer tarafta ülke genelinde olduğu gibi ekonomik sıkıntılar nedeniyle konkordato ilan eden Gaziantep’ten de çok sayıda firma var. Üst üste açıklanan çok sayıda firmanın arasında köklü ve büyük ölçekli firmalarında yer alması ile gözler Gaziantep’e çevrildi.
İnovasyon yapamayan kendini ve işletmesini yenilemeyen maalesef yenilmeye ve yarışta geri kalmaya mahkûm…
Gaziantep’te de geleneksel yöntemler ile üretim yapanlar artık elenmeye başladı. Klasik halı üreterek, iplik üreterek, kumaş üreterek, unu, makarnayı, bulguru basit bir ambalajlama yaparak artık dünyada söz sahibi olunmuyor. Kafaları değiştiremezsek örneğin şu sıralar olduğu gibi komşumuz Suriye’nin ihtiyaçlarını karşılamak için yüzlerce gıdacımızın maliyetinin altında ürün satmak için birbirine girmek zorunda kalması acı gerçeğiyle daha çok yüzleşiriz…
Özmen Un’dan ses getirecek yatırım
Gaziantep büyük bir kent. Olumsuzluklar kadar çok sayıda olumlu gelişmelerden de bahsetmek mümkün. Örneğin geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğimiz Gaziantep’in köklü üreticilerinden Özmen Un’un özel bir yatırıma hazırlandığını öğrendik. Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen ile sohbetimiz her zaman mutlu ve umutlu geçer. Çünkü her seferinde söyleyecek yeni, farklı bir sözü ve yatırımı vardır.
Türkiye’nin ilk “karanlık değirmeni”ni kurarak un sektöründe devrim yapan firma şimdilerde Gaziantep 5. OSB’deki tesisinin içerisine ülkemizde olmayan dünyada da bu kadar geniş kapsamlısı bulunmayan bir unlu mamuller kompleksini kurmaya hazırlanıyor. Tüketici ihtiyaçlarını analiz ederek yatırım kararı aldıklarını söyleyen Özmen, dünyada ve ülkemizdeki kahve tüketiminin aşırı artmasıyla her köşe başı açılan kahve mekânlarının ayrıca ihtiyaç duyduğu her türlü kruvasan, sandviç, pasta, özel ekmekler gibi pastane ürünü ihtiyaçlarını karşılamak için böyle bir yatırım kararı aldıklarını belirtti.
Un sektöründeki deneyimleri ve Fırın’o Artisan Bakery markasıyla sundukları unlu mamulleri ile böyle bir talebin kendilerine geldiğini bildiren Özmen, yaklaşık 5-6 milyon euroluk yatırımla kurulacak tesisin yılsonunda faaliyete geçmesini planladıklarını aktardı. Özmen, özel kriterlere göre seçilecek yaklaşık 50 şefe istihdam edilecek bu tesiste dünyanın her yerine ihracat yapabileceklerini belirtti. Bu özel yatırımının dışında Özmen Un’un Türkiye’de çok az gıda tesisinde olan Turquality belgesini de bu yıl içerisinde alacağını öğrendik.
Özmen Un örneğinde olduğu gibi araştırmaktan, geliştirmekten, üretmekten kendini yenilemekten korkmayan başarıyor. Krizler, sıkıntılar bu dönem olduğu gibi her zaman olacak. Bir kurtarıcı beklemeden, kendine inanan yolunu buluyor.