Gaziantep pahalı bir kent mi?
Gaziantep’in pahalı bir kent olup olmadığı sorunu son dönemin en çok tartışılan konusu. Pahalı bir kent mi diye bana sorarsanız, cevabım kocaman bir “evet” olur. Gastronomi kenti seçildikten sonra sanki otellerimizde konaklama fiyatları çok olmasa da arttı, yemek fiyatlarımız kesinlikle önemli oranlarda arttı, tatlı fiyatlarımız fıstığın yok yılını yaşamasından dolayı epeyce arttı. Hatta normal bir cafede oturup içtiğimiz çay fiyatlarında bile bu artışı hissetmek mümkün.
İşletme sahipleri ve yöneticileri bu artışların normal olduğunu, “Gastronomi kenti” ünvanının alınmasıyla alakalı olmadığını savunuyorlar. Dışardan gelen turist için fiyatlar makul seviyededir belki ama Gaziantep halkı artan fiyatlardan dolayı eskisi gibi dışarda ailesiyle, arkadaşlarıyla bir yemek yiyelim, bir baklava yiyelim, bir etkinlik yapalım durumundan uzaklaştı. Oysa Gaziantepliler dışarıda vakit geçirmeyi, yemeyi, içmeyi eğlenmeyi sever.
Diğer tarafta Gaziantep’te son üç yıldır piyasalar durgun olsa da konut fiyatları ve kiralar bir türlü düşmüyor. Bu nedenle Gaziantep’e öğrenciler ve memurlar gelmek istemiyor, gelmek zorunda kalan da durumundan memnun değil. Bu konudaki sıkıntıları kent yöneticileri çok iyi bildikleri için bu yönde çalışmalara ağırlık vermiş durumlar. Kentin birçok bölgesi son yıllarda hızlı bir şekilde imara açıldı, TOKİ’yle büyük ölçekli projelere start verildi ve ildeki müteahhitlerle ortak hareket etmenin yolları aranıyor.
Yeme-içme, konaklama konularında halkın nabzının tutularak, pahalılığın önüne geçmek için il yönetici araştırmalar yapıyor ve çözüm yolları konusunda gayret gösteriyor. Son olarak da Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Gaziantep gastronomi şehri olunca pahalandı” algısının oluşturulduğunu belirterek, gerek hizmet sektöründe gerekse gıda sektöründe baş gösteren pahalılığın nedenlerini ortaya koymak için sektör temsilcileriyle bir çalıştay yapacaklarını bildirdi.
Başkan Şahin, Gaziantep’in 2 milyon turist hedefi olduğunu belirterek şunları söyledi; “Gastronomi ve müzeler şehri olan şehrimiz, geçen yıl yaşanan olumsuz olaylar yüzünden sorunlar yaşadı. Kentimiz üzerinde, ‘Şimdi Gaziantep’e Gitme Zamanı’, ‘Gaziantep’i Keşfet’, ‘4 Mevsim Gaziantep’ sloganlarıyla kampanyalar pozitif gündem oluşturdu. Bu çalışmalar rakamlara yansıdı. 2017 sonunda turist sayısında hedefimiz 1 milyondu. Şu ana kadar 750 bin turiste ulaşılmış durumdayız. Bu önemli bir sayı, geçen yıla göre hem yurtiçi hem de yurtdışı turist sayısında yüzde 40 yükselme var. Bazen çalışmaların yan etkileri olabiliyor. Bundan kaynaklanmasa bile ondan kaynaklanıyormuş gibi farklı sorunlar ortaya çıkabiliyor.”
“Şayet birileri haksız kazanç sağlıyor veya şehrin kendi eşdeğer durumundakine göre hizmet ve ürünlerin daha pahalı olmasını sağlayıcı bir çıkar peşindeyse buna müsaade edemeyiz” diyen Başkan Şahin, “Şehirde eksik bilgi yüzünden yanlış kanaatler oluşabiliyor. Çalıştayla, pahalılık denetimsizlikten mi kaynaklanıyor, sektörler birbirini yanlış mı bilgilendiriyor, yoksa sektör bu durumu yanlış mı yönetiyor bunu bir masaya yatıralım. Arz talep dengesini kendi içerisinde yönetecek ortak bir noktada çözümleme bulmalıyız. Esnaf birliklerini, ilgili oda başkanlarını, otelcileri çağıralım yiyecek içecek ve barınmada çevre illerdeki fark neden kaynaklanıyor bunu bir ele alalım” ifadelerini kullandı.
Pahalılık sorunu var mı, yok mu bırakın tartışalım, tartışmak iyidir, bir çözüm bulunur elbet. Son söz; “Herkes Gaziantep’e gelsin, görsün, yesin, içsin, pişman olmazsınız” diyorum.