“Gazete katilleri” ne yem olmak basın için kader değil, yeter ki iş planını yenile
Yazılı basının krizden kurtuluş reçeteleri tartışılırken medya uzmanlarının tek çıkış yolu olarak gördüğü “kağıt baskı ile dijital yayıncılığı birleştirme” hedefini hayata geçiremeyenlerin hazin sonuna ABD’de yeni örnekler ekleniyor. Bu süreç boyunca, 2008 ile 2017 yılları arasında, Amerikan gazete sanayiinde çalışanların yüzde 23’ü işini kaybetti. Dijital yayıncılık kolunda iş bulanların sayısındaki artma, gazetelerde işlerinden olanların açığını kapatmaya yetmedi.
Bazı gazeteler, örneğin son olarak Pittsburgh’daki Post-Gazette, baskı günlerini haftada beşe indirip dijitale ağırlık vermekten medet umdu. Ama basılı gazeteyi gözden çıkarıp dört elle tek başına dijitale sarılmanın derde deva olamayacağı, kısa sürede anlaşıldı. Ne yapıp edip kağıt baskıyı yaşatacak, bu arada dijital olanaklardan da sonuna kadar yararlanıp iş modelinizi geliştireceksiniz... Yani basılı gazete ile dijital, birbirini besleyerek at başı gidecek... Formül, işte bu: Hibrit yayıncılık.
Ya bunu başaracaksınız, ya da “gazete katillerinin,” leş kargalarının”, “gazete terminatörlerinin” pençesine düşeceksiniz! Ne midir bu; yeri geldiğinde aşağıda açıklayacağız.
Dijitale güven sarsıldı, gazeteye arttı
Bugün hem Amerika hem Avrupa’da, dijital reklam gelirleri giderek artsa da, şimdilik basılı gazetenin reklam ve satış gelirlerinin yerini tutamıyor. Tek başına dijital, henüz beklendiği kadar başarılı olamadı. Kağıt da korkuluğunun aksine, epey kan kaybetse de halen ölmedi; yaşıyor... Unutmayalım ki, 1990’ların ikinci yarısında Amerika’daki bazı gazete yöneticileri, “10 yıl sonra, bugünkü gazeteleri gördüğümüzde çok güleceğiz” diyorlardı. Yöneticilerin çoğu, dijitale dayalı iş planlarına çok güveniyorlardı. Ama bugün için durum, henüz öyle değil.
Silikon vadisindeki teknoloji devlerinin tüm baskılarına rağmen özellikle “sahte” haberler, dijitalin tahtını sarsmaya başladı. Tüketici, basılı haberlere güven tazeledi, kağıt baskıya daha çok inanmaya başladı. Balon haberlerin yanında, özellikle sosyal medyadaki kaypak zemin, Facebook’un belirleyici baskısı ve reklamlardaki hâkimiyeti, katılım taraftarı tüketicileri rahatsız etmeye başladı.
Akıllı telefonların önemini, çok önceden görüp iş planlarını yenileyen The New York Times, The Wall Street Journal, The Washington Post, Norveç’teki Schibsted, Almanya’da Springer ile İngiltere’de Daily Mail ve Financial Times grupları, hem basılı gazeteyi hem dijitali birlikte ön plana çıkararak “ hibrit” yayıncılık konusunda öncülük yaptılar. Ve... abone sayılarını arttırdılar ve arttırmağa devam ediyorlar.
Gazetecilikle markanı parlat, iş planı yenile
Yeri gelmişken altını çizelim. Krizin zorlamasıyla ülkemizde bazı gazete yönetimlerinde, basılı gazeteyi kapatıp dijital ile devam etmek gibi bir eğilimin elle tutulur hale geldiği gözleniyor. Fakat bu, sonuçta çıkar yol değil. Aynı yüksek maaşlı yazar kadrosu ile dijitalde devam etmek, sadece sübvanse edilen miktarı biraz azaltmaktan başka sonuç getirmez. Gazeteciler olmadan, etkili dijital de olmaz. Dijitalden gelecek reklam gelirleri de basılı gazetenin reklam ve satış gelirlerini şimdilik karşılamaz.
O halde, basılı gazetenize sahip çıkacaksınız. Markanızı daha da parlatacaksınız. Elbette maliyet düşürücü önlemleri kararlılıkla alacak, fakat bu arada gazeteciliğinizi de geliştireceksiniz. Daha etkili, daha konuşulur, daha güvenilir olacaksınız... Dijital edisyonunuzla birlikte; ikisini paslaştırarak, birbirinin olanaklarından yararlandırarak.
Tabii, yayıncılık “üslubunuzu” da süratle günün gereklerine uygun hale getireceksiniz. Örneğin, haber dilinde modern görsel hikaye anlatımını ön plana almak gerekiyor. Bugün artık her gazeteci, hikayesini görsel olarak sunmak durumunda. Hikayeler/haberler, dijital tüketim şekline uyum sağlamalı... Ancak böyle bir zihniyet devrimiyle basında dijital dönüşüm sağlanmış olur.
Yazı işlerine yeni iş modeli gerekli
The New York Times’ın hazırladığı rapora göre, dünya genelinde akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 68’i haberleri 24 saat telefonlarından takip ediyor... Makale okumak isteyenler, basılı gazete artı dijital abonelik sayesinde gazetenin portaline giriyor.
Artık editörler, haberi hazırlarken tasarım odaklı düşünmek zorundalar. İçerik tasarımı, haber merkezlerinin içine girdi. Haber merkezlerindeki grafik tasarımcılar, haberin içeriğini görselleştiren yaratıcılık ve anlatım becerisine sahip olacak. Kısacası gazeteciler, tasarımcılar, fotoğrafçı ve kameramanlar ortaklaşa bir çalışma içinde olacak. İş planları bu hedefe göre yenilenecek.
Gazete katilleri, koskoca Gannett’i yutuyor
Basılı gazete ile dijitali birlikte yürütemeyen, Amerika’nın en büyük gazete grubu Gannett, bugünlerde muhtemelen, “gazete katilleri “ diye adlandırılan Alden yatırım grubuna, 1 milyar 300 milyon dolara satılacak. Aralarında Amerika’nın ciddi mahalli gazeteleri The Detroit Free Press ile The Tennessean’ın bulunduğu, bir zamanların efsane gazetesi USA Today’i kurmuş olan bu grup, yönetimin hataları yüzünden, “ leş kargaları “ tabir edilen bir grubun eline geçecek... Alden grubu daha önce de zor durumda olan The Denver Post ile Kaliforniya’daki San Jose Mercury’iyi satın almış ve ilk iş olarak da yazı işlerindeki personelin önemli bölümünü kapı dışarı etmişti. Özellikle 9 Pulitzer ödülü kazanmış olan Denver Post’daki “kıyım”, grubun New York merkezi önünde protestolara neden olmuş ve bu kıyımı gerçekleştiren gruba bir de “Gazete Terminatörü” ünvanı verilmişti!
Bahaneyi teknolojide aramayalım
USA Today’in Londra ve Frankfurt baskıları nedeniyle, kuruluşundan beri yakından tanıma imkanı bulduğum bu grubun, bir gün bu duruma düşeceği, benim de aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama işte, günün gereklerine göre iş planlarınızı yenileyemezseniz, gerçek anlamda “gazetecilik” yapamazsanız; maalesef oluyor demek ki!
O zaman da siz, çöküşünüzün bahanesini teknolojiye yüklemek yerine, birazcık iğneyi kendinize batırmalısınız.
Gannett’in ibretlik haline bakarak var gücümüzle tekrarlamakta yarar olmalı:
Basılı gazete ile dijitali birlikte götürmekten ve gazeteciliğe önem vermekten başka çare YOK, YOK, YOK!
Fırsatçı yatırım firmaları, gazete yutma yarışında
Yazılı basındaki kriz ortamı ABD’de ucuzca yatırım firmalarını harekete geçirdi. “Medyanın köpek balıkları” diye de adlandırılan bu fırsatçı firmalar, medya kuruluşlarını değerinin çok altında kapmanın peşindeler. Gannett grubunu alma yarışında önde olan Alden grubunun Digital First Media firması, milli bir ormanlık parkı ele geçirmek isteyen kurnaz kereste tüccarına da benzetiliyor.
Yeni parola; Mobil’i Kazan
Amerika’nın en yüksek tirajlı gazetesi The Wall Street Journal, mobil’e öncelik verecek. Basılı gazete yanında dijital yayıncılıkta çok başarılı olan grup, dijital abonelerini çoğaltmıştı. Geçtiğimiz
Haziran ayında iş başına gelen yeni genel yayın yönetmeni Matt Murray’a göre, haber ve görsel içeriklerin, akıllı telefonların küçük ekranlarına adapte edilebilmesi gerekiyor. Bunun için de, yazı işlerinde zihniyet değişikliği şart. Bu çerçevede, gazetenin küresel çapta 60 ofisi ile 1250 yazı işleri görevlisinin “Önce Mobil” felsefesine adapte olmasına çalışılıyor.
Murray, bugünün gazeteciliğini, 1916’daki, sessiz ve renksiz sinemacılara benzetiyor; daha çok yol katedilmesi gerektiğini, basılı gazetelere sahip çıkılırken yeni iş planlarıyla mobil telefonlardan yararlanarak dar boğazdan çıkabileceğini belirtiyor.