Gaz satışına vergi koyulsun!
Tamam, başlığa bakıp da bizi çarmıha germeyin hemen.
Önce bakın bunu neden öneriyoruz?
Petrol ve doğalgaz fiyatları düşerken Türkiye’nin enerji ithalat faturası da aşağı iniyor.
Cari açığın en önemli kalemi olarak suçlanan enerji ithalatının azalması ekonomiye ne katıyor peki?
Bence orası biraz tartışmalı. Çünkü ithalat fiyatı gerileyen bu ürünleri tüketenler açısından değişen bir şey yok.
Bireylerden kurumlara ekonomi aktörlerinin yakıt faturası petrole, gaz faturası da doğalgaza paralel şekilde gerilemiyor.
Az önce değişen bir şey yok dedik ama bu değişmezlik başka şeylerin değişmesi demek.
Bir ürün veya hizmetin fiyatı normalde gerilemesi gerektiği halde yerinde sayıyorsa, piyasa mantığı gereği, onu al-anların maliyeti yükseliyor demektir.
Akaryakıt perakende satış fiyatının içinde verginin payı yüzde 70’lere yakınsa tabii ki ürünün vergisiz fiyatındaki düşüşün pompaya etkisi düşük kalır. Bunda şaşılacak bir şey yok.
Peki doğalgazda durum böyle mi? Hayır. Çünkü doğalgaz ithalat fiyatı da son bir buçuk yılda en az petrol kadar gerilemesine rağmen henüz içerideki satış fiyatında bir düzeltme yok. Diyebilirsiniz ki burada da fiyatın yüksek kalmasından kaynaklanan para vergi olarak devletin kasasına gidiyor. Öyle değil işte. Çünkü ithalat ve satış fiyatları arasındaki makasın açılmasıyla ortaya çıkan fark sadece BOTAŞ’ın kasasına gitmiyor.
Peki nereye gidiyor? Tamam, BOTAŞ’ın da cebine gidiyor ama başka oyuncular da var. Yıllık 10 milyar metreküpe yakın ithalat yapma yetkisi bulunan özel sektör ithalatçıları aradaki farktan iyi ekmek yiyor. Hem de yağlı tarafından.
Peki nasıl?
Şöyle...
Bir kere bu şirketlerin doğalgaz ithal ederken ödediği fiyat BOTAŞ’ınkinden daha düşük. Bu ithalatçılar sadece boru gazı ithal ediyor ve bunu da Rusya’dan alıyor.
BOTAŞ ise Rusya dışında Azerbaycan ve İran’dan da boru gazı aldığı gibi, bunun yetmediği dönemler için daha yüksek fiyat ödeyerek Katar ve Cezayir gibi ülkelerden sıvılaştırılmış doğalgaz da (LNG) getiriyor.
Üstelik aslında özel sektördeki ithalatçılar, devletin doğalgaz ithalatındaki tekelinin ortadan kaldırılması ve bu sayede daha ucuza gaz tedariki sağlanması hedefiyle lisanslandırılmış durumda.
Eğer satış fiyatına zam yapmayarak ithalat fiyatındaki düşüşün farkını devlete aktarmanın yolu BOTAŞ’ın kasasından geçmiyor.
Tamam ithalatçı firmalar zarar etsin, özel şirketin cebinden al, Hazine’ye aktar diyemeyiz.
O halde şunu yapabilirsiniz. Nasıl ki akaryakıtın tüketici fiyatına vergi koyarak, fiyat düştüğü halde Hazine’ye sağladığınız vergi gelirini sabitliyorsanız, bunun bir benzerini doğalgazda da yaparsınız olur biter.
Bu durumda BOTAŞ’ın net geliri de azalabilir ama burada yaşanacak kaybı, gaz satışının tamamından sağlayacağınız vergi geliriyle fazlasıyla telafi edebilirsiniz.
Yani, madem doğalgaz satış fiyatları düşürülmüyor, o halde ithalat ve satış fiyatı arasındaki farkın bir kısmı ürün bedeli değil de vergi olarak tahsil edilsin. Hatta bu vergi farkı, BOTAŞ’ın paçal ithalat maliyeti ile özel sektör oyuncularının maliyeti arasındaki fark kadar olsa bile yeter.
Evet sayın okuyucu...
Buraya kadar okuduğuna göre lütfen söyle, çarmıha gerilmeyi hak ediyor muyum hala?