Gayrimenkul şirketlerinde sürdürülebilirlik raporlama standartları

Prof. Dr. Ali HEPŞEN
Prof. Dr. Ali HEPŞEN [email protected]

29 Aralık 2023 tarihli Resmi Gazete’de “Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS)” yayımlandı ve 01 Ocak 2024 tarihinde başlayan hesap dönemlerinde uygulanmak üzere yürürlüğe girdi…

Aktif toplamı 500 Milyon Türk Lirası, yıllık net satış hasılatı 1 Milyar Türk Lirası, çalışan sayısı 250 kişi ölçütlerinden en az ikisinin eşik değerlerini art arda iki raporlama döneminde aşan kurum, kuruluş ve işletmeler ile Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi şirketler, BDDK düzenleme ve denetimine tabi işletmeler ve sigorta, reasürans ve emeklilik şirketlerinin sürdürülebilirlik raporlarının hazırlanmasında TSRS’lerin uygulanmasına karar verilmiş durumda...

İşletmeler, sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilgilerine ilişkin risk ve fırsatlarını belirlerken, bunlara ilişkin açıklamalarda bulunurken TSRS 1 “Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümleri” ve TSRS 2 “İklimle İlgili Açıklamaları” dikkate almak zorundalar… 29 Nisan tarihinde ise Kamu Gözetim Kurumu “TSRS 2’nin Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehber”lerini görüşe açtı; gayrimenkul şirketlerini (özellikle de gayrimenkul yatırım ortaklıklarını) ilgilendiren tarafı da söz konusu…

Enerji Yönetimi Metrikleri…

Aslında konu henüz gayrimenkul sektöründe pek dikkat çekmemiş durumda… Ancak, beklenti gayrimenkul sektöründe faaliyette bulunan ve sınıflandırma kapsamına giren şirketlerden enerji yönetimi, su yönetimi, kiracı sürdürülebilirlik etkilerinin yönetimi ve iklim değişikliği adaptasyonu özelinde metriklerini raporlamaları…

Gayrimenkuller mekân ısıtma, havalandırma, iklimlendirme, su ısıtma, aydınlatma, ekipman ve cihazların kullanımı için önemli miktarda enerji tüketir. Bina enerji performansı ise, hem mal sahibi hem de kiracı açısından önemli; hatta kiracı talebinin önemli bir itici gücü. Genel olarak, enerji performansını etkili bir şekilde yöneten gayrimenkul işletmeleri, işletme maliyetlerinde azalmanın yanı sıra kiracı talebinde, kira ve doluluk oranlarında artış elde edebilmekte; tüm bunlar ise gelirin ve varlık değerinin artmasını sağlayabilmekte aslında.

Su yönetimi metrikleri…

Bu kapsamda raporlanacak metrikler “gayrimenkul sektörüne göre toplam taban alanının yüzdesi olarak enerji tüketimi; portföy alanına göre tüketilen toplam enerji; şebeke elektriği yüzdesi; yenilenebilir enerji yüzdesi; enerji derecelendirmesine sahip ve ENERGY STAR sertifikasına sahip uygun portföyün yüzdesi” olarak sayılıyor. Binalar; su armatürleri, bina ekipmanları, cihazlar ve sulama yoluyla faaliyetlerinde önemli miktarda su tüketirler. Tabi ki, su tüketimiyle ilgili maliyetler gayrimenkul türüne, kiracının operasyonlarına, coğrafi konuma ve diğer faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

İşletmeler bir binanın su maliyetlerinden veya ortak alan su maliyetlerinden sorumlu olabilirler, ancak genellikle bu maliyetlerin tamamını veya bir kısmını kiracılara tahsil ederler. Gayrimenkul su verimliliğini etkili bir şekilde yöneten işletmeler doğrudan su maliyetlerine katlanmasalar bile, artan kiracı talebi, kira oranları ve doluluk oranlarında artış elde edebilirler…

Kiracı sürdürülebilirlik etkilerinin yönetimine ilişkin metrikler…

Su yönetimine ilişkin raporlanacak metrikler arasında “aşırı yüksek temel su stresi olan bölgelerdeki taban alanının yüzdesi olarak su çekme verilerinin kapsamı; portföy alanına göre çekilen toplam su; su yönetimi risklerinin tanımı ve bu riskleri azaltmaya yönelik stratejiler” sayılmış durumda...

“Kaynak verimliliğine ilişkin sermaye iyileştirmeleri için maliyet geri kazanım maddesi içeren yeni kiralamaların ve ilgili kiralanan taban alanının yüzdesi; kiracıların sürdürülebilirlik etkilerinin ölçülmesi, teşvik edilmesi ve iyileştirilmesine yönelik yaklaşımlar” kiracı sürdürülebilirlik etkilerinin yönetimine ilişkin metrikler olarak sayılıyor. Aslında kiracı sürdürülebilirlik etkilerinin etkili bir şekilde yönetilmesi, özellikle enerji, su ve iç mekân çevresel kalite ile ilgili olarak gayrimenkul değerinin artmasına imkan sağlayabilir, kiracı talebini ve memnuniyetini artırabilir, doğrudan işletme maliyetlerini azaltabilir.

İklim değişikliği adaptasyonuna ilişkin metrikler İklim değişikliği, sık sık veya yüksek etkili aşırı hava olayları ve değişen iklim şekilleri yoluyla gayrimenkul sektöründeki işletmeleri etkiliyor. Bir işletmenin iş modelin iklim değişikliği risklerinin değerlendirilmesi ve bu risklere uyum sağlanması için nasıl yapılandırdığı, uzun vadeli olarak işletme değeri açısından giderek daha önemli hale geliyor.

Gayrimenkul sektöründe faaliyette bulunan işletmeler uzun vadeli büyümeyi sağlamak için kapsamlı iklim değişikliği uyum stratejileri uygulamalı; farklı risk azaltma stratejileri arasındaki avantajları ve dezavantajları hesaba katmalı ve uzun vadeli maliyet ve fayda tahminlerini tümüyle entegre etmeli. Standartlar kapsamında ise raporlanması istenen metrikleri “gayrimenkul sektörüne göre 100 yıllık sel bölgelerinde bulunan gayrimenkullerin alanı; iklim değişikliği riskine maruz kalma analizinin tanımı, sistematik portföy maruziyeti derecesi” olarak saymak mümkün.

Sonuç…

 Gayrimenkul alanında faaliyette bulunan işletmelerin kısa, orta ve uzun vadede nakit akışlarını, finansmana erişimi ve sermaye maliyetlerini makul ölçüde etkilemesi beklenebilecek, sürdürülebilirlikle ilgili metriklerini açıklanmasını sağlamak bundan sonraki süreçte çok daha kıymetli hale gelecek…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar