Gayrimenkul sektörü 2025 yılı beklentileri
Geçtiğimiz ayın başında 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı yayımlandı. Açıkçası her alanda kapsamlı değerlendirmeler ve öngörüler var ama biz inşaat sektörü, kentsel dönüşüm, şehirleşme ve konut ile ilgili başlıca politika ve tedbirlere odaklanalım, bunların takipçisi olalım…
1. İnşaat sektörü politikaları: Programa baktığımızda net sıfır karbon hedefi doğrultusunda yenilebilir kaynakları kullanan, sürdürülebilir ve güvenli çevre oluşturmak, teknoloji kabiliyeti yüksek bir inşaat sektörü yaratmak ve ülkemizi yurt dışında küresel bir marka haline getirmek temel amaç olarak karşımıza çıkmış durumda.
Bu hedef doğrultusunda, inşaat malzemelerinin sürdürülebilir ve verimli kullanımına önem verileceği; geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımı destekleneceği; binaların karbon salınımını azaltacak şekilde inşa edilmesi, doğal afetlere dayanıklı olması ve enerji verimliliğinin sağlanması amacıyla standartların yükseltileceği öngörülmüş durumda. (12nci Kalkınma Planı’nda bu hedefler karşımıza çıkmıştı, 2025 yılında bunların ne kadarına yönelik politikalar geliştirileceğine bakmak gerekir.)
2. Kentsel dönüşüm politikaları: 2025 yılına yönelik afet tehlikesi altındaki riskli alanlar ile bu alanların dışındaki riskli yapıların sağlıklı ve güvenli bir yaşam alanına dönüştürülmesine yönelik uygulamaları etkinleştirmek ve yaygınlaştırmak temel amaç olarak benimsenmiş. Bu doğrultuda kentsel dönüşüm strateji belgesi hazırlanması zorunlu hale getirilmesi hedefleniyor (ki neredeyse 2017 yılı Şehircilik Şurası’ndan günümüze bu hedefi tamamlamak için çalışıyoruz, umarım 2025 yılında tamamlanır). Diğer taraftan Program hedeflerinden bir diğeri de ulusal ölçekte kentsel dönüşüm uygulamalarına ilişkin proje verilerinin izlenebilmesini sağlayacak bilgi sistemi altyapısı geliştirilmesidir.
Maalesef kentsel dönüşümün finansmanına ilişkin tek başlık öne çıkıyor: “İstanbul’da yarısı bizden kentsel dönüşüm kampanyasına devam edilecektir” (Kentsel dönüşümün finansmanına ilişkin bütüncül bir değerlendirmenin olmamasını eksiklik olarak değerlendirmek gerekir).
3. Şehirleşme politikaları: Mekânsal planların yapımında afet tehlike ve riskleri ile dirençliliğe yönelik analizlerin yapılmasında kullanılacak veri ve bilgi altyapısının geliştirilmesinin, kişi başına düşen yeşil alan miktarının artırılmasının ve kadastro modernizasyonunun tamamlanmasının amaçlandığını görmek mümkün.
Asıl ilginç ve önemli bir hedef ise “gayrimenkul değerinin doğru tespit edilmesi ve değer değişimlerinin sağlıklı takip edilebilmesi için taşınmaz değer haritalarının oluşturulması ve bu kapsamda Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemine entegre bir gayrimenkul değer bilgi merkezi kurulması” şeklinde karşımıza çıkıyor. (İlginç dedim çünkü aslında bu konu uzun zamandır Yıllık Programlar içerisinde yer alıyor ancak konu hakkında ilerleme olmadığını söylemek de gerekiyor; örneğin 2023 yılı programı, tedbir 264.2).
4. Konut politikaları: Programda konut politikalarının temel amacı “sürdürülebilir kentsel çevre için konut planlaması ve yönetiminin bütüncül olarak ele alınması ve veriye dayalı etkin işleyen konut piyasasında barınma hakkı çerçevesinde başta dar gelirliler olmak üzere herkesin konut ekonomik olarak karşılanabilir, enerji verimli, dirençli, güvenli ve sağlıklı konutlara erişiminin sağlanması” şeklinde tanımlanmış durumda. Peki ne yapılabileceği planlanmış diye baktığımızda iki başlık dikkat çekici:
a- Ulaşılabilir Konut Üretimi: Özellikle kentlerdeki barınma sorununa sağlıklı çözümler üretilebilmesi için dar gelirlilere, kadınlara, engellilere ve gençlere yönelik toplu konut uygulamaları yürütüleceği beklenmekte olup, Sosyal Konut Projesi kapsamında 100bin konut üretimi hedeflenmiş durumda. (Hâlbuki konut piyasasında özellikle orta gelir grubunun da erişim sorunu yaşadığı aşikâr. Bu noktada Yıllık Programın sadece alt gelir gruplarına yönelik değil, toplumun diğer gelir gruplarına yönelikte hedefleri ortaya koyması gerekirdi.)
b- Konut Arzını Artıcı Faaliyetler: Konut arzı hızla artırılması kapsamında öngörülen 100bin sosyal konuta ilave, İlk Evim İlk Arsa Projesi ile arsa üretimine devam edilecek olup, yaklaşık 103bin hak sahibi için plan onayının tamamlanması hedefleniyor. (Bu noktada da ülke geneli konut arzı ve ihtiyacı düşünüldüğünde düşünülen çözüm önerileri yeterli kalmayacaktır inancındayım.)