Gayrimenkul satış zararı gider yazılabilir mi?

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ [email protected]

Değerli DÜNYA okurları, daha önce de sizlere birbiriyle çelişen bakanlık görüşlerinden bahsetmiştim. Bugün de böylesi bir konuyu ele alacağım.

Konu ile ilgili tartışmalı husus nedir?

Eski Kurumlar Vergisi Kanunu'nda önce uzun süre geçici maddelerde düzenlenip, daha sonra kanun metnine dahil edilen gayrimenkul ve iştirak hisseleri satış kazançları istisnası yeni kanunda da muhafaza edilmiştir.

5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin 1/e bendinde, "Kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75'lik kısmının" anılan bentte sayılan şartlar dahilinde kurumlar vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Aşağıda örneklerini vereceğimiz bazı bakanlık görüşlerinde, bu istisna hükmü nedeniyle, satışta bir zarar oluşmuşsa bu zararın matrahtan indirilemeyeceği ileri sürülmektedir.

Neye dayanılıyor?

Zararın indirilemeyeceğini ileri sürenler, 5520 sayılı kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasındaki, "iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilemeyeceği" şeklindeki düzenlemeye dayanmaktadırlar.

Çok basit olarak, bu düzenlemeyi gerekçe göstererek, kâr etseydiniz %75'i vergiden istisna olacaktı, zarar ettiğinizde bu zararı gider olarak dikkate alamazsınız denmektedir.

Çelişkili muktezalar

Aynı tarihlerde (2007), İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı zararı indiremezsiniz derken (B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-5/e), Gelir İdaresi Başkanlığı verdiği yazılı görüşte, zararın tamamının kurum kazancının tespitinde dikkate alınabileceği görüşünü vermiştir (23.08.2007/074720).

Yargı kararı

Geliri belli şartlarla vergiden istisna tutulan yurt dışı inşaat faaliyetinden doğan zararın yurt içi kazançlardan, yukarıdaki yaklaşım çerçevesinde, indirilemeyeceği iddia edilmiş, ancak İstanbul 6. Vergi Mahkemesi ve Danıştay 4. Dairesi tarhiyatı terkin etmiştir (4.D.,20.5.1998 tarih, E.1997/6039, K.1998/2058).

Konuya ilişkin görüşümüz

Gayrimenkul veya iştirak satışında oluşan zarar, istisna edilen kazanca ilişkin "gider" olarak addedilemez. Ayrıca bu zararın "istisna faaliyetten doğan zarar" olduğu da ileri sürülemez. Çünkü ortada bir faaliyet değil "satış işlemi" vardır.

Ayrıca istisna belli şartlara bağlanmıştır. O şartlar yerine getirilmezse istisnadan da yararlanabilmek mümkün değildir. Dolayısıyla, "Kâr olsaydı, şartlara uysaydın, istisnadan yararlanırdın, ortada "gider" veya "faaliyet zararı" olmasa da biz bunu indirtmeyiz" şeklinde özetlenebilecek, hukuki zemini olmayan bir yaklaşım mevcuttur.

Muktezaların birleştirilmesi talebimiz

Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan bir mükellef ve uygulamacı olarak bu tür çelişkili uygulamaları giderecek genel tebliğ açıklaması veya sirküler şeklinde, uygulamaya yön verici düzenlemeler bekliyoruz.

İncelemelerle ilgili beklentimiz

İnceleme yetkisini haiz arkadaşlarımızdan da, bu tür idarenin çelişkili yönlendirmelerinin bulunduğu bir uygulama tespit ettiklerinde "vergi inceleme raporu" yazmak yerine, "görüş ve öneri raporu" yazarak önce konunun netleşmesinin sağlanmasına yardımcı olmalarını bekliyoruz. Kaldı ki Maliye Bakanlığı'nın bu şekilde davranılması yönünde nedense kaale alınmayan yazılı emri de var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar