Gayri maddi haklar ve amortismanı
İşletme bilançolarında arazi, arsa, bina, makine tesisat gibi maddi duran varlıklar yanında maddi bir varlığı olmayan maddi olmayan duran varlıklar mevcuttur. Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler, internet ve bilişim teknolojilerinin getirdiği yenilikler dolayısıyla gayri maddi varlıkların işletme bilançolarındaki oransal büyüklüğü ,sektörlere göre farklı seviyelerde olmak üzere, giderek artmaktadır. Bugün yazımızda gayri maddi duran varlıklar içinde önemli yer tutan gayri maddi haklar ve amortismanı üzerinde duracağız.
Gayri Maddi Haklar
Herhangi bir fiziksel varlığı bulunmayan ve işletmenin belli bir şekilde yararlandığı veya yararlanmayı beklediği aktifleştirilen giderler ile belli koşullar altında hukuken himaye gören haklar ve şerefiyeler maddi olmayan duran varlıklar olarak tanımlanır.
Bu varlıklar içinde yer alan haklar imtiyaz ,patent, lisans, ticari marka ve unvan gibi bir bedel ödenerek elde edilen hukuki tasarruflar ile kamu otoritelerinin işletmeye belirli alanlarda tanıdığı kullanma, yararlanma gibi yetkiler dolayısıyla yapılan harcamaları kapsar. İntifa, sükna gibi tapu siciline tescil edilen gayrimenkul hakları, sınai ve edebi mülkiyet hakları ile imtiyazlar da bu gurupta yer alır.
Gayri maddi haklar, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkını ifade etmektedir. Başka bir ifadeyle, gayri maddi haklar, patent, ticari marka, ticari unvan, tasarım ya da model gibi sınai varlıkların kullanım hakkı ile edebi, sanatsal eserlerin mülkiyet hakları ile ticari bilgi birikimi (know-how) ve ticari sırlar gibi fikri hakları kapsamaktadır.
Gayri maddi haklar özellikleri nedeniyle ticari gayri maddi haklar ve pazarlama amaçlı gayri maddi haklar olmak üzere iki grup altında değerlendirilmektedir. Ticari gayri maddi haklar bir malın üretiminde ya da bir hizmetin sağlanmasında kullanılan patentler, know-how, dizaynlar ve modeller ile müşterilere transfer edilen ya da ticari faaliyetin işletiminde kullanılan (bilgisayar yazılım programları gibi) ticari varlık niteliğine sahip gayri maddi hakları ifade etmektedir.
Pazarlama amaçlı gayri maddi haklar ise, bir ürün ya da hizmetin ticari amaçlı olarak kullanımına yardımcı olan ticari markalar ve ticari unvanlar, müşteri listeleri, dağıtım kanalları ile ilgili ürün açısından önemli bir promosyon değerine sahip nevi şahsına münhasır isimler, semboller ya da resimler gibi gayri maddi hakları ifade etmektedir. Bu haklardan en çok bilinen üç hakkı kısaca aşağıda olduğu gibi açıklayabiliriz.
-Marka(alameti farika): Satışa çıkarılan her nevi emtiayı başkalarınınkinden ayırt etmeyi sağlayan emtia veya ambalajı üzerine konulan işaret, kelime, resim ve sembollerdir. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4.ncü maddesinde şöyle tanımlanıyor: "Marka bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir."
-Patent(ihtira beratı): Sanayide ve diğer alanlarda kullanılabilecek makine, alet ve araçların tamamıyla yenisini, yeni bir şeklini veya yeni bir kullanma usulünü bulan veya bunları geliştirenlere bu buluşlarından dolayı, sadece kendisinin yararlanma hakkını gösteren devlet tarafından verilen belgedir. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 82.nci maddesi birinci fıkrasında ’’Teknolojinin her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilebilir’’ hükmü yer almıştır.
-Telif hakkı: İlim, edebiyat veya güzel sanatlar alanında fikir mahsulü bir eser meydana getirenin veya sahibinin söz konusu eser üzerindeki fikri ve mali hakkıdır. Telif hakkı edebiyat, müzik, tiyatro, felsefe gibi sanat ve bilim dallarından birine ait eseri yayınlama, sahneleme, satma işlemi sırasında bu eserin yaratıcısının haklarını korumayı amaçlar.
Gayri Maddi Haklarda Amortisman-İtfa
Her hangi bir fiziki varlığı bulunmayan gayri maddi haklar VUK‘nun 269.ncu maddesi hükmü uyarınca gayrimenkuller gibi değerlenir. Dolayısıyla, gayri menkuller gibi değerlendikleri için gayri maddi haklarda da amortisman uygulamasına esas alınacak bedel maliyet bedeli olacaktır.
VUK’nun 315.nci maddesinde ’’Mükellefler amortismana tabi iktisadi kıymetlerini Maliye Bakanlığı’nın tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa ederler. İlan edilecek oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınır’’ hükmü yer almaktadır. Bununla beraber, ilk tesis ve taazzuv giderleri, özel maliyet bedelleri ve peştamallıklar –şerefiye gibi bazı iktisadi kıymetlerin amortisman oranları VUK’nun ilgili maddelerinde belirlenmiştir (VUK 326,327). Bu maddelere göre ilk tesis ve taazzuv giderleri ile şerefiyelerde itfa süresi beş yıldır. Özel maliyet bedelleri ise kira süresi ne göre itfa edilir; kira süresi belli değilse 5 yılda itfa edilir.
Gayri maddi haklarla ilgili amortisman oranları da esas itibariyle 333 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tespit edilmiştir. Daha sonra yayınlanan 339i365,389,406ve 458 Seri No.lu VUK Genel Tebliğleri ile 333 Seri No.lu Genel Tebliğ eki listede değişiklik ve eklemeler yapılmıştır. Gayri maddi haklarla ilgili olarak yapılan belirlemeye göre;
Gayri maddi kıymetler: İmtiyaz hakları(franchising),patent, formül, dizayn (tasarım) örnek kalıp, teknik bilgi (know how), format, telif hakkı ve benzeri kalemler, lisans, kullanım hakkı veya izni veya devlet kurum ve kuruluşları tarafından verilen diğer haklar (işletme hakkı gibi) ve bunların benzerleri % 6,66 oranıyla 15 yılda amortismana tabi olacaktır. Araştırma geliştirme giderleri ile ilgili faydalı ömür ise 5 yıl olarak belirlenmiştir.
Bilgisayar yazılımlarında amortisman-itfa oranı yazılımın özelliğine göre değişmektedir. İşletim sistemleri satın alınan bilgisayarda mevcut olabileceği gibi sonradan da yüklenebilmektedir. Bilgisayarda mevcut işletim sistemi yerine geliştirilmiş yenisi eklenebilmektedir.
Bilgisayarla beraber olanlar bilgisayarın tabi olduğu amortisman oranına göre amorti olacaktır. Yeni versiyonu yüklenilen işletim sistemleri ise fonksiyon ve değer artırıcı oluşları nedeniyle bedelleri maliyete eklenerek amorti edilecektir.
Bilgisayardan ayrı olarak satın alınan işletim sistemleri ve uygulama programlarının itfa süresi, 333 Seri No.lu VUK Genel Tebliği eki listenin 4.3.ncü sırasında belirtildiği üzere ,üç yıl, yıllık itfa oranı %33,33 tür.
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine göre haklar yararlanma süreleri içinde, yararlanma süreleri belli değilse beş yıllık sürede eşit taksitlerle itfa olunarak yok edilir. 333 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel tebliği ekinde ise haklar için amortisman süresi 15 yıl olarak belirlenmiştir.
İki mevzuat arasındaki farklılık sorun yaratabilmektedir. Ayrıca günümüzde teknik gelişmelerin hızlı değişimi, tüketici tercihlerindeki hızlı değişimler nedeniyle hak olarak tescil edilen bir çok buluşun kısa sürede değerini yitirebiliyor olması haklarda 15 yıllık itfa süresini anlamsız hale getirebilmektedir. Bu nedenle hakların yararlanma süreleri içinde, süre belli değilse beş yılda itfa edilmesi daha gerçekçi görünmektedir. Bu suretle iki mevzuat arasındaki farklılık da giderilmiş olur.