Galatasaray bu krizden çıkabilir mi?
Futbolumuz açısından geçen haftanın flash haberlerinden birisi UEFA’nın, Galatasaray'ın Finansal Fair Play kurallarını yerine getiremediğine ilişkin açıklamasıydı. UEFA resmi sitesinden yaptığı açıklamada Galatasaray’ın Finansal Fair Play kurallarına ilişkin daha önceden verdiği taahhütlerini yerine getirmekte başarısız olduğunu belirtti. UEFA Finansal Kontrol Kurulu (CFCB) Yargı Komisyonu'na sevk edilen sarı-kırmızılı kulüp hakkındaki karar, şubat ayı sonunda belli olacak.
Galatasaray UEFA’ya taahhütte bulunmuştu
2014 ‘ün Mayıs’ında Galatasaray Sportif AŞ, UEFA ile Finansal Fair Play (FFP) uygulamaları kapsamında bir protokole imza atmış ve 2 konuda UEFA'ya taahhütte bulunmuştu…
Bu iki önemli taahhüt neydi?
Finansal Fair Play kurallarının gereklerini yerine getiremeyen Galatasaray, UEFA’ya verdiği taahhütleri sonrası Avrupa’daki yoluna 200 bin euro ödeyerek devam etmişti.
1. Taahhüt: Zarar 30 milyon euronun altına çekilecek!
Bu taahhütlerden ilki, Galatasaray’ın mevcut zararlarıyla ilişkiliydi. FFP’nin en temel kurallarından birisi olan üç mali yıl içinde ulaşılabilecek maksimum zarar tutarının 45 milyon euroyu aşmaması koşulu, Galatasaray için çok sıkıntılı bir konuydu. Galatasaray UEFA’ya verdiği taahhüt doğrultusunda bu zarar tutarını 30 milyon euroya çekecekti ve bu nedenle Galatasaray’a iki yıl süre verilmişti. Ancak, Galatasaray’da bırakın bu zarar seviyesinin aşağıya çekilmesini, aksine zararlar daha da arttı ve bu süreçte Galatasaray’ın zararları, 2012/13’te 38 milyon euroya, 2013/14’te 70.4 milyon ve 2014/15’te de 55.8 milyon euroya ulaştı.
2.Taahhüt: Takım maliyetleri aşağıya çekilecek!
Galatasaray’ın UEFA’ya ikinci önemli taahhüdünü ise teknik adam ve oyunculara ödenecek ücret ve maaşlar toplamının, 2013-14 sezon maliyetlerinin altına çekilmesi konusu oluşturuyordu. Buna göre Galatasaray, önündeki iki sezon içinde (2014-15 ve 2015-16 sezonları) takım maliyetini 2013-14 maliyeti olan 55 milyon euronun altına çekmek zorundaydı. Galatasaray bu sayede, kulübün başa-baş noktasını yakalayabilmesi için gelir-gider denkliğine ulaşacak ve sonuçta oyuncu ve teknik adama ödenecek ücret, maaş ve diğer maddi ödemeler kontrol altına alınmış olacaktı. Ne var ki, bu taahhüdünü de gerçekleştiremeyen Galatasaray’ın 2015-16 sezonunda da takım maliyeti 56.5 milyon euro civarına ulaşmış durumda.
Galatasaray ne yapmalı?
2014 Mayıs’ında UEFA’ya verilen taahhütler ve mali yapıdaki olumsuzluklar, gelir- gider yapısındaki dengesizlikler devam ederken, sezon başında yapılan yüksek tutarlı transfer harcamaları Galatasaray’ın zararlarının daha da büyümesine neden oldu. Ayrıca, bu transferler UEFA’nın dikkatini çekti. Artan giderleri karşılamada yetersiz kalan gelirler, verimli ve etkin kullanılmayan kaynaklar, kulübün mali disiplinini yitmesine ve sonuçta büyük zararların oluşmasına yol açtı.
Peki, Galatasaray içine girdiği kısır döngüden kurtulabilir mi? Ya da nasıl kurtulacak? Bu bilgiler ışığında bakıldığında Galatasaray’ın kısa vadede bu yükümlülükleri yerine getirme konusunda ilave kaynaklar yaratması gerekiyor. Kulüp başkanı Dursun Özbek’in açıklamalarına göre Kulüp yıllık 20 milyon dolar faiz ödüyor. Kulübün üç yıllık zarar toplamı 134.2 milyon euroya ulaşmış durumda ve 2015/16 dört aylık zararı da 50 milyon TL civarında.(1)
Kısacası, Galatasaray ilave yeni kaynak bulsa bile, kredi borçlarının önemli bir kısmının döviz cinsinden olması, kulübün mali yapısı üzerinde ciddi bir kur baskısı/maliyeti getiriyor. Ayrıca, finansman maliyetleri ve mevcut transfer politikasına bakıldığında, kulübün hareket alanının bir hayli daralmış olduğu görülüyor.
Galatasaray'ın kısa vadede ve orta/uzun vadede alacağı önlemler olabilir. Bunlardan ilki; kısa vadeli olana bakacak olursak, Galatasaray’ın acilen sıcak para bulması ve mevcut zararı öngörülen zarar tutarı olan 30 milyon Euroya çekebilmesi için;
Kısa vadeli yeni kaynak bulması gerekiyor. Bu amaçla ilk yapılacak olanlar;
1) Gayrimenkul satışı yapabilmek,
2) Sportif AŞ. hissesi satmak,
3) Yeni bir sponsor sözleşmesi imzalamak,
4) Oyuncu satışı yapmak,
5) Oyuncu ve teknik adamın ücret ve maaşlarında kısıntıya gitmek olabilir.
Orta ve uzun vadeli yaklaşım ise;
1) Kulübün tüm giderlerini kontrol altına alarak, acilen bir gider/maliyet kontrolüne yönelmek,
2) Kulübün yüksek maliyetli oyuncularını satarak maliyetleri minimum seviyelere çekmek,
3) Eldeki mevcut varlıkları değerlendirmek suretiyle kaynak yaratmak,
4) Yeni sponsor sözleşmeleri imzalamak,
5) Döviz türünden olan banka kredilerini TL'ye, kısa vadeli olan kredileri de orta ve uzun vadeye dönmek (ancak şu an bu dönem çok uygun görünmüyor),
6) Yeni gelir kaynakları yaratmak şeklinde olabilir.
Sonuç
Galatasaray sahip olduğu assetleriyle Süper Lig’in en varlıklı kulüplerinden birisi olmakla birlikte, kısa sürede mevcut zararını 30 milyon euroya çekebilmesi için yeterli kaynağa ulaşması çok mümkün görünmüyor. Bu nedenle alınacak en önemli aksiyon Küçülme Politikasına yönelmek olabilir...Ne var ki, küçülme politikası kısa vadede mali anlamda kulübün finansallarına olumlu katkı sağlamasına karşın, gelirleri de düşüreceği için sportif performans da gerileyecektir. Bu dönemde kulüp vites küçülteceği için vizyonunu da daraltacaktır. Bu durum ise yıldız oyuncuların takımda kalmasını zorlaştırabilecektir. Her ne kadar, finansal açığa sebep olan faktörlerin başında, futbolcu ve teknik kadro ile personel maliyetleri geliyor olmakla birlikte, günümüzde futbolun bir Show business olduğu gerçeğini de unutmadan, konuya daha geniş bir perspektiften yaklaşmak gerekiyor. Kısa sürede en optimal çözüm yolu olarak varlık satışı görünüyor.
Finansal darboğazdan kurtulduktan sonra, kalıcı sportif başarıyı, mali performansa dönüştürüp yurtiçi ve yurtdışında yeni gelir kaynaklarına ulaşmak, marka gücünden yararlanıp her sezon gelirleri maksimize etmek Galatasaray için bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunlar için ise, camianın birbiriyle didişmesi yerine, hep birlikte kenetlenip kulübü krizden çıkartacak bir kriz yönetimine ve stratejik gelişim planları yapmaya ihtiyaç var.
(1) Hürriyet, 21 Ocak 2016, "+1’i Kurtarma Planı"