Gaiplik
17 Ağustos depreminde ölen kişilerden 9’unun ismi Gölcük’te o günden itibaren oluşturulan mezarlıktaki bir duvarın üzerinde yazıyor. Onlar için zaman geçmiyor. Medyaya da yansıdığı gibi, bir de kimlikleri belli olmayan 28 mezar var. Kayıplarını arayanlar zaman zaman mahkeme kararıyla bu mezarları açtırır, kaybolmuş yakınlarını ararlar.
Bugünün büyük depreminde kimsesizler mezarlığında, kimliği belirsiz olarak kaç kişinin yattığını bilmiyoruz. Kaç kişinin kayıp olduğunu da bilmiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bir açıklamasında 170 kayıp kişiden bahsedildi. Çok çok yüksek rakamları telaffuz edenler de var. Kayıpların yakınları açısından umutlar hiç bitmeyecek!
Kimi yıkık apartmanların önünde henüz çıkarılmamış olan cenazelerin olduğunu gösteren krokiler var. Yakınları bir yandan telefonlarını yazıp, bir yandan da ölmüş olduklarını düşündükleri yakınlarının bina içindeki yerini bu krokilerle tarif ediyorlar. Peki kayıplar öldü mü?
Hukuk bu kişileri cenazeleri bulunmadan ölmüş kabul etmiyor. Hukukçu Prof. Dr. Sezer Çabri’nin katıldığı TV programında ‘birlikte ölüm karinesi’nin dışında, bu kavramla bağlantılı olarak bu duruma, ‘kayıp olma’ konusuna da açıklık getirildi. Ölüp ölmediği henüz belli olmayan kişilere hukuk ‘gaip’-(kayıp) diyor.
Gaiplik prosedürünün işletilmesine ilişkin usuller de kanun koyucu tarafından tanımlanmış. ‘Gaip’ kabul edilmek için kişinin ya uzun süreli kaybolması ya da ‘kuvvetli ölüm tehditi’ altındayken kendisinden haber alınamaması gerekiyor.
Depremin ardından kaybolan kişiler açısından ‘kuvvetli ölüm tehditi’ seçeneği geçerli kabul ediliyor. Hukuk bu kişiler için hemen ‘gaip’tir demiyor.
Belki kurtarıldı ve başka bir yerde, belki kaçırıldı, belki aklını kaybetti gibi olasılıkları dikkate alıyor. Kaybolan, haber alınamayan kişilerin yakınlarının o kişi hakkında başta miras olmak üzere resmi işlemler yapabilmesi için öncelikle ‘gaiplik’ kararı aldırması gerekiyor.
Bunun için örneğin depremin olduğu 6 Şubat itibariyle kaybolmuşsa, ‘gaiplik’ kararı alınabilmesi için bir yıl geçmesi gerekiyor. Ancak bir yıl geçtikten sonra mahkemeye başvurulabiliyor. Mahkeme gaiplik isteğini onaylasa bile 6 ay sürecek bir ilan süresi başlıyor. Sonuç olarak her şey olumlu giderse ancak bir buçuk yıl sonra deprem nedeniyle kaybolan kişi için ‘gaiplik’ kararı verilebiliyor.
Yani örneğin 6 Şubat 2023 tarihi itibariyle kaybolan kişi için bir buçuk yıl sonra alınan karar, bir buçuk yıl önceden geçerli olacak şekilde uygulanıyor. Gaip ilan edilen kişinin yakınları ancak bu tarihten sonra miras dahil yasal işlemleri takip edebiliyor. Eşlerin aynı anda kaybolduğunu düşündüğümüzde ise bu kez yine ‘birlikte ölüm karinesi’ devreye giriyor.
Yakınları bu kez bir buçuk yıl sonra eşlerin hangisinin önce ya da sonra öldüğü ya da kaybolduğu gibi bir çaba içine girmek zorunda kalıyor. Yaşananlar ne kadar acı, ayakta kalmak ne kadar zor… Üstelik hukuk yardımcı olacağına sanki daha da zorlaştırıyor.