G7 liderleri iklim değişikliğini yine ciddiye almadı

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

G7 liderleri, dünyanın en acil gündem maddesi olan iklim değişikliği konusunda yine net bir duruş sergilemediler.

Fransa'nın Biarritz kentinde gerçekleşen G7 Zirvesi’nin sona ermesinin ardından, G7 liderleri tarafından kabul edilen bir sayfalık ortak bildiride iklim değişikliği yer almıyor.

İklim değişikliği ile mücadelede elde edilen tek olumlu adım ise, İngiltere, Almanya ve Fransa’nın, BM Yeşil İklim Fonu'na katkılarını iki katına çıkaracaklarını açıklamaları oldu.

23 Eylül’de yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde gençliği arkalarına alarak başlayacaklarını söyleyen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Paris Anlaşması’nın artık yeterli olmadığını ve G7 ülkelerinin örnek olacak şekilde hareket etmeleri gerektiğini dile getirdi.

Öte yandan zirve sırasında G7 liderleri, Amazon orman yangınlarıyla mücadeleye destek sağlamak üzere uluslararası ölçekte bir finansal ve lojistik yardım paketi üzerinde anlaştılar.

İki aşamalı eylem planı

Zirveye ev sahipliği yapan Fransa’nın Cumhurbaşkanı François Macron, Amazonlar için 2 aşamalı bir eylem planı açıkladı. Bu aşamalar şöyle ifade edildi:

1) Orman yangınlarını durdurmak için G7 ülkelerinin derhal 20 milyon dolar destek sağlaması ve destek talebinde bulunan ülkeler için yangınları söndürmeye yardımcı olacak askeri güçlerin konuşlandırılması.

2) Birleşmiş Milletler Genel Zirvesi’nde G7 ülkeleri ile Amazon ormanlarını içeren ülkelerin arasında yangınların önlenmesi ve ağaçlandırmayı destekleyen projelere yönelik bir ittifakın oluşturulması konusunun görüşülmesi.

Zirve sonrasında sivil toplum kuruluşlarından gelen açıklamalar ise G7 liderlerini iklim politikaları konusunda ciddi bir şekilde eleştiriyor.

Sivil toplum kuruluşları temsilcileri ne diyor?

- Fransa İklim Eylem Ağı (CAN) Uluslararası Politikalar ve Kalkınma Danışmanı Lucile Dufour: G7 zirvesinin sonuç bildirgesi iklim krizine karşı sessizliğini koruyor

“Fransa, İngiltere ve Almanya'nın Yeşil İklim Fonu'na finansal katkısını iki katına çıkarma açıklamasını olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Ancak G7 zirvesinin sonuç bildirgesi iklim krizine karşı sessizliğini koruyor. Emmanuel Macron, G7 ülkelerinin iklim değişikliğiyle mücadeledeki yetersiz iradesini bertaraf etmek için göz önündeki somut girişimlere güvendi. Bu durumu, 23 Eylül’de gerçekleşecek Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi öncesi hayal kırıklığı yaratan bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Bu durum aynı zamanda Emmanuel Macron için, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda ulusal düzeyde kaybettiği itibarını uluslararası ölçekte geri kazanması açısından kaçırılmış bir fırsattır.”

- Kanada İklim Eylem Ağı (CAN) Genel Müdürü Catherine Abreu: İklim krizi, 1970'lerin enerji krizi gibi G7 gündeminin başında yer almalı

“Günümüzün iklim krizi, G7 ülkelerini ilk kez bir araya getiren 1970'lerin enerji krizi gibi dünyanın en zengin uluslarının gündeminin başında yer almalı. Biarritz'deki liderlerin beyanında iklim değişikliğinden bahsedilmiyor. İngiltere ve Almanya’nın iklim finansmanlarını iki katına çıkarması ve Kanada’nın somut olarak belirtilmemiş katkı vaadi, liderler zirvesinin Yeşil İklim Fonu’na ortak bir katkı sağlaması açısından hayal kırıklığına uğratıyor. Amazon'daki yangınlara kısa vadeli acil müdahale, bu zirvenin önemli bir çıktısı, ancak iklim değişikliğiyle mücadelede gerekli olan uzun vadeli yatırımın eksikliği sürüyor. Çok taraflı zirvelerin liderlik vasfı bu tarihsel dönemeçte insanlığın karşı karşıya olduğu çevresel ve ekonomik krizlere değinmek için kullanılmayacaksa ne şekilde kullanılacak? Çok taraflılık yalnızca liderlerin kararlı ve işbirliği içerisinde harekete geçmeye hazır olarak masaya geldiği durumda işlevsel olur.”

- Endişeli Bilim İnsanları Birliği Strateji ve Politika Direktörü Alden Meyer: İnsanlar, iklim krizini ele almak için harekete geçilmesini talep ediyor

“Gelecek ay devletler, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres‘in ev sahipliğinde düzenlenecek iklim zirvesinde, ekonomilerini hızlı bir şekilde karbondan arındırmaya ve gelişmekte olan ülkelerdeki benzer eylemler için desteklerini artırmaya yönelik taahhütler sunmak için bir araya gelecekler. İngiltere’nin, Almanya’nın ardından Yeşil İklim Fonu’na olan katkısını iki katına çıkarmaya karar verdiğini açıklaması, bu konuda yapıcı bir gelişme oldu. ABD’nin büyük çoğunluğunu da içeren dünyanın dört bir yanındaki insanlar, iklim krizini ele almak için harekete geçilmesini talep ediyorlar. Trump yönetiminin iklim değişikliği konusundaki olumsuz tavrı, ABD’de bu liderlik görevini yerel yönetimlere, belediye başkanlarına, iş dünyasına bağlı kalmaya devam edeceğini gösteriyor.”

- E3G Kıdemli Temsilcisi Luca Bergamaschi: Yeni bir küresel sisteme ihtiyacımız var

“Fransa, İngiltere ve Almanya tarafından iklim finansmanına ilave sağlama vaatlerini geleceğe yönelik önemli bir adım olarak görüyoruz. G7 liderleri, Amazon eylem planı ile iklim değişikliğiyle ilgili bir dönüm noktasına ilk defa hak ettiği aciliyeti verdiler. Bu durum liderlerin dinleyip harekete geçebildiğini gösterse de, eyleme geçmek için felaketlerin oluşmasını beklemenin geç kalmak anlamına geleceğini unutmamak gerekiyor. Amazon ormanlarındaki yangınlar, hızla yaklaşan tek iklimsel tehdit değildir. G7 ve G20 liderlerinin, küresel güvenliği ve refahı tehdit eden iklim değişikliğini ciddiye almaları gerekiyor. Amazonlar'dan Antartika'ya, iklim riskini yönetmek ve gezegenin hayati organlarını çok geç olmadan korumak için yeni bir küresel sisteme ihtiyacımız var. Kimse bu zorlukla yüzleşmeye hazır değil ve kimse bunu tek başına gerçekleştiremez, ancak herkes bunu önlemek için en azından bir şeyler yapabilir. Tüm liderlerin kendi ülkelerinde önümüzdeki 20 ila 30 yıl içerisinde iklim değişikliğinin artan etkilerine karşı tedbir alırken, tüm fosil yakıt kullanımını sonlandırmaları ve BM sistemini iklim krizini yönetecek şekilde uyumlaştırmaları gerekiyor.’’

- Greenpeace Uluslararası Genel Direktörü Jennifer Morgan: Eyleme dönüşmeyen bir zirve, gerçeklikten uzak ve anlamsızdır

“İklim kriziyle mücadele etmek için kelimelerden daha fazlasına ihtiyacımız var. 2050 yılına kadar emisyonların sıfırlanması için eyleme dönüşmeyen ve harekete geçme ihtiyacını yeniden gündeme getiren standart bir zirve, gerçeklikten uzak ve anlamsızdır. G7 liderleri gelecek ay gerçekleşecek olan BM İklim Eylemi Zirvesi'ne ve 1,5C iklim hedefiyle ve gerçek dünyayla uyumlu politikalarla gelmeliler.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar