G-20'lerin çoğunda toparlanma başladı / (Biz G-20'ler arasında

1975 yılında Rambouillet-Fransa'da, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Almanya ve Japonya'nın devlet/hükümet başkanları toplanarak önemli konularda birlikte hareket etme arayışına girdi. Bu arayış sonunda 1976'da San Juan-Porto Riko'da Kanada'nın da katılımıyla  kurumsal olmayan bir birliktelik kararı alındı. Bu birlikteliğe 7'ler Grubu anlamına gelen G-7 adı verildi.

1977-1991 yılları arasında üye sayısı değişmedi. 1991'den sonra SSCB/Rusya, G-7 üyeleriyle, "Zirve Sonrası Diyalog" adı altında bir araya gelmeye başladı. 1998'deki Birmingham Zirvesi'nden sonra G-7'ler G-8 oldu.

G-7 ve G-8'lerin gündemi makroekonomi yönetimi, uluslararası ticaret ve gelişmekte olan ülkelerle işbirliği konularını kapsıyordu. Zamanla gündeme Doğu-Batı ekonomik ilişkileri, enerji , terör,istihdam, çevre, suç ve uyuşturucu, insan hakları, bölgesel güvenlik ve silahsızlanma gibi siyasi konular da dahil oldu.

G-8 Hareketi o kadar ilgi gördü ki, benzeri gruplar kurulmaya başladı. Yeni gruplarda katılımcı ülke sayısı arttı. G-22, G-26 ve G-33 toplantıları yapıldı. Fakat ülke sayısı artınca gruplarda karar almanın güçlüğü görüldü.

G-7 maliye bakanlarının 25 Eylül 1999'daki Washington Toplantısı'nda, küresel sistem için önemli ülkelerden bir 20'ler Grubu oluşturulması kararlaştırıldı.

Bu grubun Türkiye, ABD, Hindistan, Japonya, Brezilya, Rusya, Almanya, Arjantin, Fransa, Suudi Arabistan, Meksika, Güney Afrika, Birleşik Krallık, Güney Kore, İtalya, Çin, Kanada, Avustralya, Endonezya'dan oluşması ve Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı'nın da toplantılara katılması uygun görüldü.

G-20'ler küresel krize çare arayışı da 2008 yılının sonunda Washington'da, bu yılın Nisan ayında Londra'da bir araya gelmişti.İlk toplantı panik havasında geçti. İkinci toplantıda önlemler konuşulmuştu.

20'ler Grubu liderleri, yeni bir finans krizine düşmesini önlemek ve ekonomik büyüme gerçekleştirmenin yollarını görüşmek amacıyla bugün Amerika'nın Pittsburgh kentinde kriz sonrası dün üçüncü defa araya geldiler.

Başkan Obama'nın ev sahipliği yaptığı 2 günlük toplantı bu akşam sona erecek. 20'ler Grubu liderlerinin gündeminde, ekonomik büyüme, iş yaratma, kredi kuruluşlarını canlandırma, uluslararası finans sisteminde reform ve gelecekte krizlerin çıkmasını önleme bulunuyor.

G-20'ler o kadar büyük ekonomik güç ki, dünya ekonomisinin yüzde 88'ini temsil ediyorlar.

Dünyanın GSYH'si 54.8 katrilyon dolar olarak tahmin ediliyor. G-20'lerrin GSYH'si ise 48.2 katrilyon dolar. Dünyanın geri kalan uluslarının GSYH'si 6.5 katrilyon dolar.

İngiltere Başbakanı Brown, G-20'lerin "Küresel Ekonomi Hükümeti" oluşturmasını öneriyor.

Merkel ve Sarkozy'nin üzerinde ısrarla durdukları konu finans kuruluşları yöneticilerinin yıllık primlerinin ve ücretlerinin sınırlandırılması

Çünkü görüldü ki primi yükseltmek için yöneticiler bilançolarını şişirerek büyük risklere neden oluyorlar.

ABD Başkanı Obama, Çin, Almanya ve Japonya gibi ülkelerin  cari fazla vererek ABD'den para çekmelerini önleme arayışında. Korumacılığın kaldırılmasını istiyor.

Bu arada finansal reformlar da gündeme geliyor ama reform konusuna önemli bir karar alınamıyor.

Şu bir gerçek ki, G-20 ülkelerinde hafif toparlanmanın işaretleri görüldü. Biz ise toparlanma ümidi ile yaşıyoruz.