Futbolu seviyoruz da...

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

ANKARA'DAN / Taylan ERTEN [email protected] Başka ülkelerde de "çerçi tezgâhı" gibi, içinde ne istersen bulunan bir yasa türü var mı? Türkiye'de var. İsmi de "torba yasa"... Birbiriyle ilgili, ilgisiz her türlü yasal düzenlemenin yapılabildiği bir tür, bu... İçinden kime ne çıkacağı hiç belli olmaz. Belki hatırlayan vardır: Bir zamanlar bu "torbaların" içinden sadece bir firmanın yararına "terlik" teşviki bile çıkmıştı! Yani, o kadar sürprizlidir "torba" yasalar... Bu yasa türünü, özellikle 1980'li yıllardan sonra hemen hemen bütün hükümetler kullandı. AKP hükümeti de kullanıyor: Geçen hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu yeni bir "torba" tasarıyı kabul etti. Tam adıyla "Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı"... Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen 24 maddelik tasarı, içerdiği 2 "geçici" maddeyle kamuoyuna yansıdı: İlki, futbol kulüplerinin vergi ve SSK primi borçlarına erteleme; ikincisi 2010 yılında "Kültür Şehri" olması beklenen İstanbul için benzinin litre fiyatına 1,5 YKr zam. Bu da "torbaya" atılan sürprizdi! Bu, "torbalama" yoluyla spor, daha doğrusu futbol kulüplerine, futbolculara, teknik direktörlere vs. sağlanan "vergi kıyağı" ile vatandaşın kullandığı benzine bindirilen zammın diğer boyutlarına geçmeden önce, şunu da hatırlamakta fayda var: Siz, siz olun bu maddelerin "geçiciliğine" asla inanmayın! 1994 yılındaki "Marmara depremi"nin finansmanı için yine böyle bir "torba" kanunla konulan "Geçici Özel İletişim Vergisi"ni, 14 yıldır ödediğinizi ve daha da ödeyeceğinizi unutmayın! Bir mantık, bir kanıt... Tasarının Alt Komisyon metninde "Türkiye'de sportif faaliyetlerde bulunan spor kulüpleri" diye tanımlansa da tamamen futbol kulüplerine dönük tek avantaj borç ertelemeleriydi. Futbolcuya ve teknik adamlara vergi indirimi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda AKP'lerin oylarıyla eklendi. Haklı eleştirilerde bulunan muhalefet milletvekilleriyse Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın şu "ikili" savunmasını dinlediler: Borç ertelemeyle ilgili olarak: "Şampiyonluğa oynayanların dışında tüm kulüp yöneticileri 'Nereden geldim bu göreve' diye kaçacak yer arıyor. Kulüplerin tamamı mali krizde. Hepsi borç batağında..." Bu, insanın çok zorlanarak anlayabileceği bir gerekçe sayılabilir. Ama, bakanın vergi indirimiyle ilgili olarak öne sürdüğü: "Futbolcuların sözleşme imzaladığı paranın büyüklüğünü görenler futbola yöneliyor. Dersten çıkan çocuklar futbola, gidiyor. Türkiye'nin gerçeği bu. Biz bu gerçeğe uygun düzenleme getiriyoruz" gerekçesindeki mantığı anlamak mümkün mü? Kanıta gelince: 2010 yılında kaldırılacağı söylenen benzine "İstanbul zammının "mucidi" AKP Sivas Milletvekili Mustafa Açıkalın da bakın ne diyor: "Yasanın süresi 3 yıl ama sonra ne olur bilinmez!" Gerçekten de bilinmez. Özel iletişim vergisinin sonunu bilen var mı? Anayasa'ya aykırılık Futbol artık başlı başına bir "sektör"; "endüstriden" söz ediyoruz. Ve hiç kuşku yok "ekonomiye katkısı" önemli. Diğerlerinde olduğu gibi yeri geldiğinde devletçe desteklenebilir. Ancak, vergi ve prim borçlarının 10 yıl gibi "fahiş" bir süreyle ertelenmesi önce "mali disipline" aykırıdır. Vergisini düzenli ödeyenlere haksızlıktır. Zorunlu nedenlerle ödeme güçlüğüne düşmüş diğer sektörlere karşı da ayırımcılıktır. Kulüpleri rahatlatmak söz konusuysa önce neden iyi yönetilmedikleri sorgulanmalı. Futbolcuya, teknik adamlara ne Avrupa'da ne ABD'de ne "çağdaş Maliye" anlayışına sahip diğer ülkelerde "devletin aklına" bile düşmeyecek vergi "imtiyazları" sağlamak ise "esastan" yanlış. "Torba" yasadaki bu madde vergide genellik, eşitlik, yasallık, açıklık ilkeleriyle kesin çelişiyor; çünkü, kavradığı kesim genel değil özeldir. Eşit değil, ayırımcıdır. Özü itibariyle adil değil, adalet kavramını ihlal edicidir. Sözü Anayasa ile bağlarsak: "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, Maliye politikasının sosyal amacıdır" (Madde-73). Yani, futbolu, takımlarımızı; bizlere zaman zaman "saç baş yoldursalar" da futbolcuları, teknik direktörleri seviyoruz. Ama, vergi imtiyazını onlara hak görecek kadar değil! Bir de, bu maddeler yargıdan dönebilir, hazır olmakta fayda var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013