Futbolda dört büyüğü bekleyen büyük tehlike
Geçen hafta bu sütunlarda Avrupa futbolunun iflasa nasıl sürüklendiklerini ele almıştık. Bu hafta ise futbol kulüplerinin bu olumsuz gidişini önlemeye yönelik önlemlerden en önemlisi olan UEFA’nın 2014 - 15 sezonundan itibaren uygulamaya alacağı Finansal Fair Play kriterleri üzerinde duracağız.
Avrupa futbolunun iflasa sürüklenmesini önlemek için Finansal Fair Play
Futbol kulüplerinin gelirlerindeki geometrik artış, giderleri de aynı ölçüde artırdı ve sorunlar da bu şekilde başladı. Artan gelirlerin verimli ve etkin bir şekilde kullanılmaması, kötü yönetimlerle de birleşince, kulüplerin mali disiplinleri zaman içinde yok olmaya başladı. Kaybolan mali disiplin ise kulüpleri içinden çıkamayacakları kısır bir döngüye itti.
Sportif rekabetin de getirdiği olumsuz etkiyle başta transfer harcamaları olmak üzere giderleri artmaya başlayan kulüpler, sahip oldukları kaynaklarını çok etkin ve verimli kullanamayınca, bu kulüplerden şirket şeklinde kurulanlar iflasa sürüklenirken, dernek şeklinde organize olanlar da kapanarak veya tasfiye olunarak yok olup gittiler.
Bu durumu gören UEFA, futbolun ölümüne sessiz kalmamak için 2004 yılında UEFA kriterlerini uygulamaya aldı ve kendisine bağlı lokal federasyonlar aracılığıyla kulüpleri iktisadi, mali, yönetsel, sportif ve tesis koşulları bakımından yönlendirmeye ve disipline etmeye yönelik kararları uygulamaya geçirdi ve süreç içinde, bu kriterleri günün koşullarına ve futbolun gelişimine adapte ederek, bugünkü kulüp lisanslama sistemini kurdu.
Ancak görünen o ki, UEFA kriterleri tek başına yetmemiş olacak ki, bu kez de UEFA yönetim kurulu kulüplerin finansal olarak daha sağlıklı bir mali yapıya sahip olmaları ve rekabeti ekonomik olarak daha eşit koşullarda sürdürebilmelerine olanak sağlamaya yönelik olarak, kulüpleri finansal ve iktisadi anlamda kontrol altına alabilmek amacıyla 2009 yılında Finansal Fair Play uygulamasını hayata geçirmek için kolları sıvadı. Bu kapsamda bu kriterlerin ilkin 2012-13 sezonundan itibaren uygulanmaya alınması planlanmışken, İngiliz kulüplerinin bu kriterlere uyum için bu kadar kısa süre içinde zorlanacaklarını gündeme getirmeleriyle, bu uygulama 2014-15 sezonuna ertelendi.
En temel hatları ile Finansal Fair Play
Kulüplerin finansal olarak daha sağlıklı bir mali yapıya sahip olmaları ve rekabeti ekonomik olarak daha eşit koşullarda sürdürebilmelerine olanak sağlamaya yönelik, kulüplerin uyması gereken bir zorunluluk olarak Finansal Fair Play uygulamasının denetimini ülke federasyonları yapıyor olacak.
Ancak, lokal federasyonların denetlediği ve buna göre lisans verdiği kulüpler UEFA’nın rganizasyonlarına katılabilecek. UEFA bu konuda oldukça ciddi ve bu nedenle “Kulüp Finansal Denetim Masası” isimli bir kurul oluşturuldu ve bu kurulun başına da Belçika eski Başbakanı Jean-Luc Dehaene getirildi.
Finansal Fair Play
kriterlerine göre;
1- Yöneticiler kulüp için ceplerinden harcama yapamayacak. (Paralı başkan dönem sona eriyor.)
2- Yöneticilere, şirket ortaklarına veya ilişkili şirketlere olan borçlar, 2012–13 sezonuna kaynaklarına ödenecek. (Borçlar kaynaklarına iade olunacak.)
3- 2012-2013’ten itibaren kulüpler transfere gelirlerinden daha fazla harcama yapamayacak. (Denk Bütçe uygulaması esas olacak.)
4- Mali tablolarda parasal olmayan gelirler yer alırsa, (Örneğin, başkan veya ortakların borç verdiği paralar) bu gelirler futbol dışı gelir kabul edilecek ve kulüp gelirleri içinde sayılmayacak. (Sadece kulübe hibe edilen tutarlar gelir sayılacak.)
5- Hiçbir futbolcu, kulüp ya da yasal otoriteye vadesi geçmiş borç bulunmayacak. (Gelirlerden daha fazla borçlanılmayacak. (Denk Bütçe İlkesi). Bu durumda transfer yasağı geliyor.
6- Öz sermayenin eksiye düşmesine izin verilmeyecek. Kulüplerin başa baş noktasını yakalamalarına olanak sağlamak için kulüplerin belirli bir dönem zarar etmelerine izin verilecek.
7- Futbolculara yapılacak ücret, maaş ve prim ödemeleri, toplam gelirin yüzde 70’ini geçemeyecek.
8- Kulübün toplam borcu, toplam gelirinin yüzde 100’ünü geçemeyecek. (Denk Bütçe Uygulaması)
9- Bütçesi 5 milyon euronun altındaki kulüpler finansal kriterlerden muaf tutulacak.
10- Kulüplerin ilişkili şirketleri ile yaptıkları her türlü ticari işlemde geçerli olan fiyatların piyasa emsallerinden oldukça yüksek veya düşük olması durumunda, bu rakamların gelir veya gider hesaplarına herhangi bir etkisi olmayacak, söz konusu işlem için bir emsal piyasa fiyatı bulunarak gelir ve giderin tespitinde bu fiyat dikkate alınacak. (Örneğin, Mancester City sahibi Mansour bin Zayed Al Nahyan’ın firması Etihad ile sahibi olduğu kulübün 10 yıllığına 642 milyon dolarlık sponsorluk sözleşmesi gibi sözleşmeler… Nitekim bu sponsorluk sözleşmesi UEFA tarafından inceleme altına alınmıştır.)
11- Kulüpler transfer ettikleri futbolculara ödeyecekleri bonservis ücretlerini, işlemin gerçekleştiği yılda tek seferde değil, futbolcu ile yapılan sözleşmenin süresi boyunca, amortisman mantığı içinde giderleştirecek. Ancak, söz konusu oyuncunun sözleşmesi devam ederken satılması halinde oluşacak kar veya zarar rakamı, içinde bulunulan senede dikkate alınacak.
12- Kulüplerin altyapı, stadyum veya antrenman sahası gibi yatırım amaçlı harcamaları başa baş noktası hesaplamalarına dahil edilmeyecek.
Yukarıdaki maddelerden de anlaşılacağı üzere, Finansal Fair Play kriterlerinin temel ve genel amacı: Kulüplerin gelirlerinden daha fazla para harcamamasını sağlamak. Bu hedefin arka planında ise kulüplerin ekonomik ve finansal kapasitelerini artırmak; kulüpleri, gelirlerini korumaya teşvik etmek, bonservis ve futbolcu ücretlerini sınırlandırmak, kulüplerde mali disiplini artırmak, altyapı gelişimine imkan vermek ve sonunda da kulüplerin daha uzun ömürlü ve sürdürülebilir bir finansal yapıya sahip olmalarını sağlamak suretiyle eşit koşullar içinde rekabet edebilmelerine olanak ve ortam hazırlamak.
‘Başabaş noktası’ için takvim 2013-2014 sezonunda başlıyor 2009 yılının Eylül ayında açıklanan Finansal Fair Play kuralları çerçevesinde ilk inceleme 2013-2014 sezonu öncesinde yapılacak. Ancak bu dönemde dikkate alınacak sezonların 2011-2012 ve 2012-2013 olması nedeniyle, kulüpler için kronometrenin düğmesine çoktan basılmış durumda. İlk incelemeyi takip eden sezonlarda ise denetim son üç yılın verileri doğrultusunda yapılacak. Fakat UEFA, iki sene gibi kısa bir sürede kulüplerin mali yapılarını düzeltmelerinin son derece zor olduğunu bildiğinden, kâr ve zarar rakamlarının eşit olacağı “başabaş noktası” için aşamalı bir geçiş planı öngörmüş ve kulüplere, yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, belirli miktarlarda zarar edebilme hakkı tanımış durumda. UEFA’nın finansal kriterlerini karşılayamayan kulüpler için öngördüğü ceza, tıpkı idari veya hukuki gerekliliklere haiz olunmadığı durumlarda olduğu gibi onları Avrupa kupalarına katılmaktan men etmek.