Füreya, sanatı ve duruşu ile kız çocuklara rol model olacak
Kale Grubu, başta seramik sanatı olmak üzere kültürel mirasımızın birçok farklı alanına yıllardır destek veriyor. Grup, 60. kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında heyecan yaratacak bir çalışmaya imza atıyor ve ilk çağdaş seramik sanatçılarından Füreya Koral’ın aramızdan ayrılışının 20. yılı anısına, sanatçının bugüne kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı retrospektif sergisini hayata geçiriyor.
Sergi 18 Kasım 2017-18 Ocak 2018 tarihleri arasında Akaretler’deki Sıraevler’de açılıyor. Serginin küratörlüğünü Károly Aliotti, Nilüfer Şaşmazer ve Farah Aksoy üstleniyor. Serginin amaçlarından biri de, sadece seramik alanında değil, seramik-mimari birlikteliğinin de öncü isimlerinden biri olan Füreya Koral’ı anmak kadar anlamak gerektiğinin de önemini vurgulamak. Füreya Koral’ı anlamak, O’nun zamanının en cesur, en özgürlükçü ve eşitlikçi kadınlarından biri olduğunu bilmek anlamına geliyor. Füreya Koral, hayatı boyunca eserlerinin ‘yüksek sanat’ simgesi olarak görülmesine ve sanatın müzelere ‘hapsedilmesine’ karşı çıkmış bir isim. Koral’ın eserleri bugün İstanbul Manifaturacılar Çarşısı gibi çok sayıda kamusal alanda halkla buluşmaya devam ediyor.
Serginin girişinde yer alan metin oldukça anlamlı: “20. yüzyılın ilk on yılında, dünyanın yerinden oynayıp tepetaklak olduğu bir döneme ve coğrafyaya doğan Füreya Koral; dağılan bir imparatorluğun ve yeni açılan bir çağın çocuğu olarak hem Osmanlı yaşam kültürünü, hem Cumhuriyet ideallerini hem de Avrupai bir hayat tarzını benimser. Bu nedenle Füreya’yı birkaç kelime ile tanımlamak mümkün değildir. Zira o da kendini bulmak ve tanımlamak için uzun süre çaba sarfeder (…) Füreya seramiğe hiçbir zaman yalnızca bir sanat pratiği veya meslek olarak yaklaşmamıştır. Çalkantılı fakat bir o kadar da zengin bir yaşamın deneyimlerini, özgün duruşu ve hayata karşı mücadeleci sezgisiyle, içinde bulunduğu zamana katabilmeyi başaran sanatçı, en başından beri arayışı içinde olduğu varoluş sebebinin yanıtını seramikte bulmuştur.”
Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın da ifade ettiği gibi, “Füreya Koral hayatı boyunca pes etmeyen, sağlam bir duruş sergileyen, eşitlikçi bir kadın”. Bu yüzden farklı, bu yüzden gelecek nesillere örnek oluşturabilecek kadar değerli. Aslında “ayakları yere basan bir roman karakteri” gibi. Gösterdiği cesaret ve farklılık, onu genç sanatçılar için de bir rol model haline getiriyor. Nitekim serginin yanı sıra bir Füreya Fonu oluşturulacak. Bu fon sanat ile ilgilenen kız öğrencilere aktarılacak. Hedef, nice Füreya’lar yaratmak ve sanatın yaşamın içine girmesine destek olmak.
İmkansızı deneten ama ayakları yere basan bir roman karakteri
Füreya Koral, seramik sanatına dair düşüncelerini Ferid Edgü ile bir sohbetinde çok güzel anlatıyor. O sohbetten bazı satırları buraya taşıyalım... “Ama seramik... Ben seramik yapıyordum ve o ânı, hayat ile ölüm arasındaki o ânı bir seramikte gerçekleştirmek istemiştim. Herhangi bir duvarı süslemek için değil. Beni değiştiren, dünyaya yeni bir gözle baktıran o ânı, o ânın bende bıraktığı izleri, izlenimleri, kendi sanatımın olanakları içinde gerçekleştirmek istemiştim. Ama o sanat, a ânı gerçekleştirmenize en az olanak veren bir sanatsa? - O benim sanatım. Onun olanaklarını kullanmak zorundaydım. Bu sanatın olanakları kısıtlı diye, bir başka sanata geçmek, kendime, uğraşım olarak seçtiğim sanata ihanet olmaz mıydı? Hem ben seramik sanatının olanaklarının pek kısıtlı olduğuna da inanmıyorum.”
Seramik kuşları yaparken, “Kuş değil, kuşun uçuşu, kanatlanışı, havaya yükseliş ânıydı benim ilgimi çeken” diyor Füreya, “Aslında bir hareketi gerçekleştirmek istedim. Giacometti’nin figürleri nasıl yürümekte iseler ben de bu kuşlardan, kuşun uçuşa geçtiği ânı gerçekleştirmek istedim. Yerden havalanışlarını” diye ekliyor. Ferid Edgü’nün “Ama kimi zaman imkansızı denemek gerekir, öyle değil mi?” sorusuna verdiği yanıt ise, “Bana sorarsanız her zaman.”