Fukuşima mı? Nükleer santral mi? Takoz mu? Cep telefonu mu?

Bir gerçek var:

Üretimden pazarlamaya; ulaşımdan evde oturmaya kadar her şey için elektrik enerjisi gerekiyor.

Elektrik enerjisi için de ya fosil yakıtlar ya yenilenebilir kaynaklar ya da nükleer…

* * *

(Hiçbirimiz inanmasak da…) "Fosil yakıtımız yok!" deniyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı harekete geçirmek için ise adımlar küçük kalıyor.

Nükleer ise enerji açığımızı azda olsa kapatmak için, tam önümüzde durup, göz kırpıyor.

"Nükleer yapmayın, tehlikeli…", "Yenilenebilir de gecikin, pahalı…" diyenler ise ithalatın, borçlanmanın, cari açığın keyfini sürüyor!

* * *

 "Nükleer" deyince, Fukuşima 'veri' oldu şimdi o keyif sürenlere…

Kullandığı enerjinin yüzde 80'nini ithal eden Japonya'nın da elektrik üretiminde nükleer enerjiyi kullanması gerekiyor.

Japonya ilk nükleer reaktörünü 1966 yılında İngiltere'den ithal ediyor ve bu reaktör 1998 yılına kadar devrede kalıyor.

Fukuşima Nükleer Santrali 1960 yılında projelendiriliyor, 1971 yılında elektrik üretmeye başlıyor.

Yani Fukuşima, 40 yıldır elektrik üretiminde kullanılan, birinci nesil bir santral olarak karşımızda duruyor.

* * *

Bazılarımız tarafından, mesela cep telefonun 10 yıllık mucizevi gelişim seyrine anlam verilebiliyor.

Ancak nükleer teknolojisinde de, aynı cep telefonun da olduğu gibi üçüncü, dördüncü hatta beşinci nesle ulaşıldığı; nükleer teknolojisinde de 40 yıllık süreçte mucizevi gelişimin olduğu kolayca atlanabiliyor.

* * *

Başkaları atlamıyor ama!

Mesela Fukuşima'nın ev sahibi Japonya:

2010 yılı itibariyle Japonya'da, 46.1 Giga Watt (GW) kurulu güce sahip 54 nükleer santral tıkır tıkır elektrik üretiyor.

Bu değer ülkemizin elektrik kurulu gücüne neredeyse eşit.

Aynı ülkede, yani Fukuşima'nın ev sahibi Japonya'da, 2.8 GW gücündeki iki adet nükleer santralin inşası da son sürat devam ediyor.

İlginçtir, aynı ülkede, yani Fukuşima'nın ev sahibi Japonya'da, 16.5 GW gücündeki 12 adet nükleer santralin yapılması için de fizibilite çalışmaları sürdürülüyor.

* * *

Yine ilginçtir, aynı ülke, yani Fukuşima'nın ev sahibi Japonya, kullandığı elektriğin yüzde 30'unu nükleer enerjiden karşılıyor.

Çok ilginçtir, aynı ülke, yani Fukuşima'nın ev sahibi Japonya 2017 yılında bu oranı yüzde 40'a çıkarmayı planlanıyor.

* * *

Dünyadaki durumu ise enerji piyasasına yönelik araştırmalarına güvendiğim Mitaş AŞ Genel Müdürü Serdar İskender'e sordum.

Çok daha ilginç bulacağınız şeyler anlattı Serdar.

Anlatayım:

Uluslararası Atom Enerjisi (IAEA) tarafından yayınlanan Mart 2011 verilerine göre dünyada 31 ülkede toplam 443 adet nükleer santral çalışmakta olup, bu nükleer santrallerin kurulu gücü 378 GW (GigaWatt)'a ulaşmış.

62 adet nükleer santralin ise inşası devam ediyormuş.

İnşası devam eden nükleer santrallerin toplam kurulu gücü 68 GW'yi buluyormuş.

Dünya genelinde, 176 GW kurulu gücü olacak 158 adet nükleer enerji santralinin de inşasına başlanıyormuş.

Nükleer güç dünya elektrik talebinin yaklaşık yüzde 14'ünü karşılıyormuş.

5 yıllık hedef yüzde 20'ye ulaşmakmış.

* * *

Anlattıkları farklı, yaptıkları farklı…

"Konuşana değil, yapana bak." derler ya, benden hatırlatması.