Fuarcılıkta başarı yenilikçilik ve iş birliği gerektiriyor

İzel BATU
İzel BATU Farklı Bak Farklı Gör [email protected]

Son yıllarda Türkiye, uluslararası tica­ret ve iş dünyasında yalnızca bölgesel bir oyuncu değil aynı zamanda küresel ölçekte bir fuar merkezi olarak dikkat çekmeye baş­ladı. Özellikle pandeminin ardından hızla de­ğişen küresel ticaret dengeleri Türkiye’nin bu alandaki fırsatlarını artırıyor. Ancak bu potansiyelin hayata geçirilmesi yalnızca fi­ziksel altyapı yatırımlarıyla değil, yenilik­çi yönetim stratejileri ve sürdürülebilirlik odaklı vizyonlarla mümkün olacak.

Geçtiği­miz günlerde TÜYAP Fuarcılık Grubu, sek­tördeki 45 yıllık deneyimini ve geleceğe yö­nelik hedeflerini paylaşmak üzere bir basın toplantısı düzenledi. TÜYAP Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Türkiye’nin dünyanın en bü­yük kapalı fuar alanlarına sahip ülkeler ara­sında dördüncü sırada yer aldığını ancak kü­resel fuarcılık sektöründeki toplam payının yalnızca yüzde 1,6 seviyesinde olduğunu be­lirtti. Bu oran, Türkiye’nin potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.

TÜYAP CEO’su Zeynep Ünal Öztop, pan­demi sonrası dönemde dijitalleşme ve sürdü­rülebilirlik vurgusunun sektörde belirleyici hâle geldiğini söyledi. TÜYAP’ın ‘Tüyap50’ projeksiyonu, fuarcılığın dijitalleşme alanın­daki dönüşümünü hızlandırmayı ve uluslara­rası düzeyde örnek teşkil edecek bir modele ulaşmayı hedefliyor.

Çin, Almanya ve ABD gibi ülkelerle karşı­laştırıldığında, Türkiye’nin lojistik avantaj­ları ve stratejik coğrafi konumu Asya-Pasifik gibi yükselen pazarlarda rekabet gücünü ar­tırabilecek en önemli unsurlar arasında yer alıyor. İlhan Ersözlü, “Uluslararası arenada Çin gibi büyük oyuncuların devlet destekle­riyle sektöre yön verdiğini görüyoruz. Biz de Türkiye’de benzer mekanizmalarla büyüme­yi hızlandırabiliriz” diyerek Türkiye’nin fu­arcılık sektöründeki global payını yüzde 5’e çıkarmasının hayal olmayacağına işaret etti.

Önde gelenler ne yapıyor?

Ancak bu hedef güçlü bir vizyon ve strate­jik yönetimle mümkün görünüyor. Türk yö­neticilerin krizleri fırsata çevirme becerileri, uluslararası iş birlikleri geliştirme konusun­daki yetkinlikleri ve dijitalleşme alanında­ki liderlikleri, Türkiye’nin bu alanda küresel bir merkez hâline gelmesini sağlayacak en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Dünya­nın önde gelen fuar ülkeleri Çin, ABD ve İtal­ya’nın uygulamalarının bu alanda Türkiye için ilham verici bir yol haritası sunabileceği düşüncesiyle bu alandaki yönetim stratejile­rine bir göz atalım:

-Çin- Ölçek ekonomisinin gücü: Çin, dünya fuarcılık sektörünün lider ülkesi ko­numunda ve yalnızca bir şehirde bile 1 mil­yon metrekareyi aşan kapalı fuar alanlarına sahip. Çin’in başarısının arkasında güçlü bir devlet desteği, özel sektörle etkin iş birlik­leri ve yüksek teknoloji kullanımı yer alıyor. Devletin sağladığı teşvikler, fuar alanlarının genişletilmesinden uluslararası katılımcı­ların desteklenmesine kadar pek çok alanda etkin rol oynuyor. Fuarcılığı dijitalleşme ile entegre ederek ziyaretçi deneyimini artır­mayı ve daha fazla ticari iş birliği yaratmayı hedefliyor. Türkiye, bu modele benzer şekil­de kamu-özel sektör ortaklıkları ve dijitalleş­me yatırımlarıyla sektörü daha rekabetçi hâ­le getirebilir.

-ABD- Sektör çeşitliliği ve yenilikçilik: Yenilikçi bir yaklaşımı benimseyen ABD’de sektör yalnızca ticari fuarlarla değil, aynı za­manda deneyimsel pazarlama etkinlikleri ve sektöre özgü tematik fuarlarla çeşitlilik ka­zanmış durumda. ABD’deki iyi yönetim uy­gulamalarından biri, fuarların tematik olarak daha niş alanlara odaklanması. Örneğin sağ­lık teknolojisi, tarım inovasyonu veya akıllı şehir çözümleri gibi spesifik sektörlere yö­nelik fuarlar, ziyaretçi ve katılımcıların daha hedefe yönelik bağlantılar kurması sağlanı­yor. Türkiye, sektör çeşitliliğini artırarak ve belirli temalara odaklanan fuarlarla küresel arenada fark yaratabilir.

-İtalya- Kültür ve ticaretin buluşması: İtalya, fuarcılığı yalnızca ticari bir etkinlik de­ğil aynı zamanda bir kültürel etkileşim plat­formu olarak konumlandırıyor. Bu yaklaşım, özellikle Milano’daki tasarım ve moda fuarla­rı gibi etkinliklerde kendini gösteriyor. İtal­ya’nın başarısında ziyaretçi deneyimini ön planda tutan yaratıcı organizasyonlar ve glo­bal markalarla iş birliği önemli bir rol oynu­yor. Türkiye, kültürel zenginliklerini ve böl­gesel avantajlarını fuarcılık sektörüne enteg­re ederek bu alanda İtalya’dan ilham alabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar