Fuar standını da konuşalım
Bir değerli okurum e-posta göndermiş ve soruyor " Stand tasarımında 2012 yaklaşımları, trendleri nelerdir? Yani, nasıl fuar standı olmalı ki insanları çekmeli, daha uzun süre stantlarda kalmasını sağlamalı? " Aynı konuya tesadüf olarak, bir süredir birlikte çalışıp fikir alışverişi yaptığımız bir dostum da önemli bir fuara katılmak üzere hazırlanıyor. Konunun özü aynı olunca, sohbetimizin rotasını bu konuya çevirelim istedim.
İleti gönderen okurumuza da verdiğim cevapta " fuarlarda trend işine benim aklıma pek yatmıyor " demiştim. Devamında ise " önemli olan stand tasarımlarının, ürünü teşhire ne kadar yatkın olduğu " diye de devam etmiştik. Son yılların değişen pazarlama koşulları çerçevesinde, müşterimizin standımıza geldiğinde, ürünümüzün kendisine ne kadar uygun olduğunu anlayabileceğini öne çıkartan bir tasarım olmalı diye düşünüyoruz.
Yıllardır fuarlara gidip geliyoruz veya ziyaretçi olarak giderek rekabet, piyasa koşulları, rakiplerin durumları, teknolojinin gelişmesi v.b. konularda bilgi toplayıp yorum yapmaya ve ihracat gemisinin rotasını bunlara göre çizmeye çalışıyoruz. Yıllardır hayretle gözlemlediğim birşey, fuar ziyaretlerinin turistik seyahatlerle karıştırılması. Gerçi bu eğilimin değişmeye başladığını görmek güzel olsa da, " yahu bir şey satamasak da oraları görmüş oluruz " denmiyor mu, saçlarım dimdik oluyor. Bu fikirden hareketle de gidilen fuarın en can alıcı noktalarından biri olan " stand/teşhir mekânı " tasarımı oldukça ihmal ediliyor ve bu mekânlara harcanacak para sanki etimizden koparılıyor.
Stand nasıl olmalı diye fikrimizi sorarsanız, ürünün özelliğine göre, olası müşterinin rahatlıkla bilgi toplayabileceği ve ürünü inceleyip sorularını şekillendirebileceği düzen en akılcı olanıdır derim. Önemli olan müşterinin beklentileri ve ihtiyaçları ise, standımızın " işte burada sizin beklentilerinizi ve ihtiyaçlarınızı karşılayacak ürünler var " diye mesaj gönderen bir tasarımla yapılması gerekir. Şık görünüm elbette önde gelen unsurlardan biri olacaktır. Ancak şık bir stand yapalım derken, müşterimizin dikkatini ve ilgisini çekecek tasarımlardan uzaklaşmamamız gerekir.
Bir süre önce yapılan asansör fuarında ziyaret ettiğim bir sanayici dostumuz, az katlı binalar için tasarlanan "kablosuz çalışan" ve merdiven kenarından çalışan koltuk benzeri "engelli" asansörlerini standına kurmuş ve müşterilerini bunları kullanarak standın üst katına çıkarıyor ve üst kattaki masalarda ağırlayıp pazarlıklarını yürütüyordu. Çok şık, tamamen amaca yönelik ve müşterinin ilgisini çeken bir tasarımdı.
Bu profesyonellikten uzak olarak hazırlanan standların çoğunda, tanıtıcı belgelerin, ikram malzemelerinin ve stand görevlilerinin kişisel eşyalarının nasıl bir karmaşa içerisinde durduğuna birçoğumuz şahit olmuştur. " Kavgada yumruk sayılmaz " diye bir deyiş vardır ki bunu ben çok severim ve kullanırım. Aynı şeyi fuar katılımı için de söylemek gerekir. Standı tasarlarken "ne yapmasak da tasarruf etsek" yerine "ne yapsak da müşteri çeksek" diyerek, önce işlev, daha sonra tasarruf düşünmeliyiz. Bu demek değildir ki tasarımcıların her önerisi geçerli olacaktır. Biz ürünümüzü, müşterimizi, piyasamızı ve beklentilerimizi anlatacağız, tasarımcılar da beklenen ziyaretçi ve görüşme yoğunluğuna uygun bir düzen içerisinde ilgi çekici, bizi ve ziyaretçilerimizi rahat ettirecek bir tasarıma imza atacaklar.
Bu nedenle tamamen ürün ve müşteri bağlantılı tasarım yapılmalıdır diye düşünürüm. Çünkü fuarda herhangi birisinden ziyade, olası müşterilerin standa çekilmesi önemlidir.