Fuar ölmedi, sağ olasın internet...

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

 

 

 
Sohbetimize katılan dostlarımız hatırlayacaktır, birkaç yıl önce "Fuar öldü, yaşasın internet" başlığı altında bir sohbet yazmıştık. O sohbetimizde şu ifadeleri kullanmıştık; "Benim sitem var, müşteriler ziyaret ediyor, işim de fena değil diyorsanız, orada bir nefeslenip düşünmenizde fayda vardır. Müşterinizle, ürününüzün yanında karşı karşıya oturup sohbet ettiğiniz ve onun ihtiyaçlarını anlamaya çalışıp, ürününüzün o yönünü ortaya çıkartacak bir ifade ile onu ikna etmeye çalıştığınızı düşünün. İnternetteki fotoğraf ve metinler mi daha başarılı olacaktır yoksa müşteri ile yan yana olan siz mi?"
Bu yazıyı okurken, interneti yadsımadığımızı vurgulayıp, aksine internetin önemini de açıkladığımız 01.06.2012 tarihli ve "Fuar öldü, yaşasın internet" başlıklı yazımıza arşivlerden bakmanızı salık veririm. Durup dururken neden bu konuyu yeniden gündeme getiriyoruz derseniz, "Geçen hafta ziyaret ettiğimiz bir fuar bunu tetikledi" diyebilirim. Geçen yıl, stant açarak katıldığımız bir fuar ile aynı konudaki başka bir fuarı ziyaret etmeye karar verdik. Birlikte çalıştığımız yakın bir arkadaşım ile birlikte, beş günlük fuarın ilk ve son gününü ihmal ederek ortadaki üç günü fuarı dolaşmaya ayıralım dedik. Hani hep derler ya "Sebebi ziyaretimiz" daha önce temas kurduğumuz, bazıları bu fuarda stant açan ve bazıları da fuarı ziyaret edecek olan potansiyel müşteriler ile yüz yüze görüşmekti.
 
Karşılıklı görüşmeler hakkındaki yorumlara geçmeden, interneti konuşalım. Geçen yıl özellikle gidilecek olan fuar düşünülerek hazırlanan internet sitesi, bu ziyaretimiz öncesinde gözden geçirilip yenilenmişti. Zaman içerisinde, sitenin kullanımı sonucu, eksik kaldığını düşündüğümüz bazı değişiklikler yaptık. Öte yandan, potansiyel müşterilerimizle ilgili olarak, (varsa) internetteki sitelerinden başlayarak ve diğer internet sayfalarında araştırma yaptık ki karşı karşıya geldiğimizde, konuşabileceklerimizin alt yapısını hazırlayalım. Ayrıca rakiplerimizi de ihmal etmedik. Bizleri doğrudan ilgilendiren rakiplerimizi de araştırarak, oraya gittiğimizde, nasıl bir rekabetle karşılaşabileceğimizi de tahmin etmeye çalıştık.
 
Yine internetin ve elektronik iletişimin nimetlerini kullanarak, veri tabanımızdaki tüm firmalardan, fuara gelme olasılığı olanlarla iletişime geçerek, onların da ziyaret gelip gelmeyeceğini ve bizim orada bulunacağımız tarihlerde görüşme imkânımızın olup olmadığını sorduk. Bazıları hiç cevap bile vermedi amma bazıları, bizimle görüşebilmek için ziyaret programlarında bize zaman ayırdılar.
 
Sabah fuar alanına girdiğimizde elimizdeki çanta, küçük numune poşetleri, kataloglar, kartvizitler ve birkaç küçük gereçle dolu idi. Fuar alanındaki yerleşimi önceden inceleyerek verdiğimiz karar göre belirli bir noktadan gezmeye başladık. İlk görüştüğümüz firma, ne daha önce görüştüğümüz ne de internette rastladığımız ve kendisinden hiç haberimiz olmayan bir firma idi. İşin ilginç yanı da kendileri ile yarım saat kadar görüşüp, işbirliği olanağı bulmamız halinde, her iki tarafından da ne kadar istifade edebileceğinde mutabık kalmamızdı.
 
Daha önce kendileri ile hiç karşılaşmadığımız ancak bu ziyarette tanışma imkanı bulduğumuz potansiyel müşterilerin davranışlarındaki olumlu değişiklikler ve diyaloglarımızdaki gelişmeler, ziyaret ve yüz yüze görüşme kararımızın ne kadar uygun olduğunu ortaya koyuyordu. Ayrıca her gün, en az bir müşterimizin ofisini de ziyaret etmeyi ihmal etmedik. Çünkü, sadece teşhir stantlarını görerek onlar hakkında karar vermek, eksik unsurlar taşıyor olabilir diye düşündük.
 
Sözün özü şu; internet çok önemli bir gereç. Onsuz bir hayat bundan sonra düşünülemez. Dikkatle kullanıldığı ve bulunan verilerin güvenilirliği teyit edilebildiği takdirde, daha hızlı, daha ucuz ve 7/24 her an emrimizde. Amma bir kere daha teyit ettik ki karşı karşıya gelip el sıkışmanın ve muhatabımızın vücut dilini de görerek, bakışlarını anlamaya çalışarak, numunelerimizi incelerken verdiği tepkileri görerek, ilişkinin gidiş yönünü tahmin etmek, çok daha kolay ve yönümüzü tayin etmede çok daha faydalı.
Sohbetimizi yabancı bir atasözü ile noktalayalım " Görmek inanmaktır."
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019