Fransa'da net dalaşları
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimine eh 100 gün gibi kala iki rakip arasındaki itiş kakış, internet sitelerinde sürüyor.
Birinci öykü: Sarkozy'nin rakibi Sosyalist Parti'nin lideri François Hollande, kendi ismini taşıyan sitenin isim hakkını kaybetti! Hollande2012.fr sitesinin ismini, partiyle ilgisiz birisi –bir ara- almış. O kişi, "Siteyi daha sonra Sosyalistlere vereceğim" demiş. Vermemiş. Ve şimdi siteyi tıklayınca, karşınıza Sarkozy'nin partisi UMP çıkıyor.
İkinci öykü: UMP, Hollande'ın "Şimdi Değişim Zamanı" sloganına da sahip çıktı. Bu sloganla kurulan lechangementcestmaintenant.fr sitesini tıklayınca, ekrana Sosyalist Parti'yle ilgili bir yer çıkmıyor. UMP, burada da işin içinde: Solcu gazete Liberation'ın tıpatıp benzeri "Hibernation" çıkıyor. Yani: "Kış Uykusu." Burası Liberation'la dalga geçme sayfası. Sayfanın dibinde "François Hollande"ın (!) "Projem"ini tıklayınca beyaz bir sayfa açılıyor. Üzerinde tek sözcük: Rien= Hiç Bir Şey.
Üçüncü öykü: Benzer bir çakma siteyi birileri Sarkozy için kurmuş. Nicolasarkozy2012.fr sitesini tıklayınca ekrana, üzeri dövmeli, küçük bir bikini altından başka gerisi çıplak bir kadın resmi çıkıyor sadece.
Sarkozy hükümetinin 1 Ağustos 2011 tarihli bir kararına göre, bu tür belden aşağı oyunlarla başkalarının itibarıyla oynamak suç. Ama buna aldıran yok! Geçen yaz aylarında Sarkozy ve çevresinde patlayan Karachigate skandalında aynı isimli bir site kurulmuştu. Burayı tıklayınca sayfaya doğruca Cumhurbaşkanlığı Sarayı Élyséé geliyordu. Hâlâ geliyor!
Bkz: karachigate.fr
***
Fransa'da 8 Ocak itibarıyla cumhurbaşkanlığına aday heveslilerinin sosyal medyada durumu şöyleydi:
François Hollande için medya "Mösyö Normal" diyor. "Süper Sarko"ya benzemeyen, kendi halinde bir adam. Dailymotion video paylaşım sitesindeki videolarının tıklanma sayısı 100 bini aşıyor. Daha merkezde duran adaşı François Bayrou ancak 40 bin kez izlenmiş.
Sarko'nun Facebook izleyici sayısı da o kadar yüksek sayılmaz: Sadece 500 bin.
***
Fransa'da siyasette internet kullanımı çok yeni. 2007 cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında Sosyalist Parti'nin adayı olmaya çalışan Ségolène Royal, "ülke için en uygun politikaları", halkla birlikte geliştirmeyi önerdi. "Geleceğe dair arzular" anlamına gelen "désirs d'avenir" adlı sitesinde aday-adayı Bayan Royal, aynı isimli siyasi program bildirgesinin ilk bölümünü, bloguyla ilişki kuranlarla birlikte yazmaya başladı. Herkes, görüş belirten herkesin görüşünü blogda okuyabiliyordu.
Bu girişim, siyaset dünyasında bir ilkti. 2004 Amerikan başkanlık kampanyasında Demokrat Parti'li John Kerry'nin, taraftar ve bağış toplamak için kurduğu site de, o güne kadar bir ilkti. Ama Ségolène, daha yenilikçi ve buluşçu bir adım atmıştı.
Bunu, Obama ve genç ekibi, daha sonra bir sanayi haline getirdiler. Ve, hakkında yüzlerce makale, yorum ve istatistik yayınlanan o ünlü internet kampanyası stratejisini geliştirdiler. Obama'yı, yönetime sosyal medya taşıdı. Şimdi ise aynısını herkes deneyebilir, yapabilir. Eğer, seçmeni ikna ederse?