Fransa'da hayvancılık ve alınacak dersler

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Türkiye, yıllardan beri uygulanan yanlış politikalar sonucunda, hayvancılıkta dışa bağımlı dolayısıyla ithalatçı ülke oldu. Avrupa'dan Avustralya'ya, Amerika'dan Yeni Zelanda'ya bir çok ülke Türkiye'ye canlı hayvan, hayvansal ürünleri ve teknolojilerini satmak için adeta yarışıyor. 

Bir çok ülkenin hayvancılık potansiyelini, Türkiye'ye yönelik çalışmalarını, hedeflerini yeri geldikçe paylaşıyoruz. Daha önce Polonya'nın deneyimini paylaşmıştık.Gelecek hafta Yeni Zelanda'da hayvancılık konusunda bir çok etkinliğe katılacağız. İzlenimlerimizi, edindiğimiz bilgileri paylaşacağız.

Amacımız, Türkiye'nin bu çalışmalardan, bu ülkelerin politikalarından dersler çıkarması. Türkiye, hayvancılıkta çok büyük potansiyele sahip. Bu potansiyel dışarıdan çok iyi görünüyor. Fakat, içerde yeterince görülmüyor veya görülmek istenmiyor.

Türkiye'deki hayvancılık potansiyelini pazar olarak en iyi değerlendiren ülkelerden birisi Fransa.

Fransa, Türkiye pazarına yönelik çalışmalarını uzun bir süreden beri devlet politikası olarak yürütüyor. Başarılı olduğu da söylenebilir. Eski Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'e "şövalye" nişanı verilmesi bu çalışmaların bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Geçtiğimiz günlerde Ankara'da, "Fransız Et Sığırcılığı Günü" düzenlendi. Fransa'nın et hayvancılığında çatı örgütü konumunda ve bünyesinde 21 ulusal sektör örgütü olan Fransız Et ve Hayvancılık Meslek Platformu (INTERBEV) İhracat Komisyonu Başkanı Emmanuel Bernard'a ülke hayvancılığı ve Türkiye'ye yönelik çalışmalarını sorduk. Gelen yanıtları özetleyerek paylaşalım:

Fransa, 11’i et ırkı olmak üzere toplam 25’ten fazla ana ırk ile geniş bir melezleştirme yelpazesi var. Yıllık toplam 19 milyon büyükbaş hayvan kapasitesinin 4.1 milyonu et ırkı ineğinden oluşuyor. Bunlardan her yıl yaklaşık 2 milyon baş et ırkı besi danası elde ediliyor. Bu oran ile Fransa, Avrupa et ırkı inek pazarının yüzde 34’ünü elinde tutuyor.

Gerek teknik ve genetik, gerekse sıhhi açılardan sığır sürüsü ve sığır eti üretiminde yılda 1.3 milyon tonla Avrupa’da birinci, dünyada ise 8. sırada yer alıyor. 

Fransa'nın toplam tarım ve gıda ürünleri ihracatı, 63 milyar euro. Canlı sığır ihracatı 2015 verileriyle 1.4 milyar euro. Canlı sığır ihracatı toplam tarım ve gıda ürünleri ihracatının yüzde 2‘si. 

Sığırcılıkta ihracatçı konumda olan Fransa, koyun ve kuzu besiciliği iç talebi karşılamaya yetmediği için,yılda 500 milyon Avro tutarında koyun eti ithal ediyor.

Türkiye 3. ihracat pazarı

Sütten yeni kesilmiş yavrular, danalar, kesim sığırları ve damızlıklar olmak üzere tüm kategorilerden karışık olarak gerçekleşen 2015 ihracat verilerine göre, Türkiye, Fransız sığır ihracatı açısından en önemli 3. pazar konumunda. 

Fransa, 22 sığır ırkıyla aralarında Cezayir, Fas, Tunus, Libya ve Lübnan’ın da yer aldığı dünyanın 40 ülkesine yılda toplam 1.4 milyon canlı sığır ihraç ediyor. Fransa’nın 2014 verileriyle toplam 1.37 milyar euroluk canlı sığır ihracatında ilk sırayı 919 milyon euro ile İtalya alırken, onu 169 milyon euro ile İspanya ve 84 milyon euro ile Türkiye takip etmektedir. Fransa’nın ihracatı tüm dünya ülkelerine 2015’te toplamda yüzde 11 artış gösterdi.

Türkiye'nin ithalat kapılarını açtığı 2010 yılından 2015 sonuna kadar Fransa'dan ithal edilen kasaplık ve besilik sığır sayısı 263 bin baş oldu. Bunun için ödenen döviz 300 milyon euro. Fransa, Türkiye’den talep gelmesi halinde yılda 150 bin baş canlı sığır ihracatını gerçekleştirebilecek kapasiteye sahip.

Canlı hayvan ihracatının yanı sıra, 2015’te Fransa’dan Türkiye’ye yaklaşık 280 milyon euro tarım ve gıda ürünü, yaklaşık 12.5 milyon euro tutarında et ve sakatat, balık ve su ürünleri, süt ürünleri, deriler, diğer hayvansal ürünler ile hayvansal ürün ihraç edildi.

Aynı yıl Fransa, Türkiye’den yaklaşık 500 milyon euro tutarında tarım ve gıda, yaklaşık 40 milyon euro tutarında canlı hayvan, et ve sakatat, balık ve su ürünleri, süt ürünleri, deriler, diğer hayvansal ürünler ile hayvansal ürün ithal etti.

Fransız Et ve Hayvancılık Meslek Platformu (INTERBEV) İhracat Komisyonu Başkanı Emmanuel Bernard, hayvancılıkta Türkiye ile yapılacak işbirliği konusunda ise şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Türkiye ve Fransa besicilikteki başarılarıyla, uzmanlıklarıyla, bilgi ve deneyimleriyle kendini kanıtlamış iki ülke. Özellikle et üretimi yönünde yüksek randımanlı besi danaları ve diğer Fransız ırklarıyla genetik çeşitlilik sağlanabileceğine, Türk besicilerinin sahip olduğu bilgi ve deneyimle hayvanların potansiyellerinin ortaya çıkartılabileceğine inanıyoruz."

Özetlersek, Fransa, hayvancılıkta Avrupa Birliği'nin lider ülkesi. Buna rağmen içerde ciddi sorunlar yaşıyor. Fransız üreticiler, fiyatların düşük olması ve para kazanamadıkları için sık sık eylemler yapıyor. Üretici örgütleri çok güçlü. Yaptıkları her eylemden sonra devletten ciddi destekler alıyorlar. Devlet onları rahatlatmak ve gelirini düşürmemek için ihracatı destekliyor. İhracat yapılan ülkelerden birisi de Türkiye. Türkiye'nin Fransız hayvancılığından ve hayvancılık politikasından ciddi dersler çıkarmalı. Irk ıslahı konusunda çalışmalar yoğunlaştırılmalı. Unutulmamalı ki, ithalatla kalkınan, büyüyen, hayvancılığını geliştiren ülke yok.

Terör insanlık suçudur 

İstanbul'da yaşanan terör saldırısını lanetliyor, görev başında şehit olan güvenlik görevlilerine ve sivil yurttaşlarımıza tanrıdan rahmet yakınlarına başsağlığı dileriz. Terör, nereden gelirse gelsin insanlık suçudur. Teröre karşı mücadele için topyekün mücadele etmek gerektiğini unutmamak gerekiyor. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar