Fransa, Türk KOBİ'lerin yatırım merkezi olmayı hedefliyor

Geçtiğimiz hafta Fransa'yı ziyaret ederek Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Fransa ile aramızdaki ticaret hacmini 13.5 milyar dolardan 20 milyar euroya çıkarmak. Bu Sarkozy döneminde belirlediğimiz hedefti ama ulaşamadık; şimdi bunu bu dönemde başaralım istiyoruz" açıklamasında bulunmuştu.

Fransa ve Türkiye'nin 13.5 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi, iki ülkenin ihracat ve ithalat oranları açısından son derece dengeli bir tablo ortaya koyuyor. Dengesiz olan kısım ise yatırımlar.

Geçtiğimiz günlerde Fransa Büyükelçiliği -Ticaret Müşaviri, Business France Türkiye Müdürü Pascal Lecamp ile biraraya geldik. Lecamp'ın özellikle dikkat çektiği konu, geçtiğimiz son altı ay içinde Türk yatırımcıların Fransa'ya olan ilgisinin önemli ölçüde artmış olması.

Lecamp, bugün Fransa'da yaklaşık 100 Türk şirketinin faaliyet gösterdiğini söylüyor. Bu şirtketler bin 500 kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye'de faaliyet gösteren Fransız şirketlerin sayısı ise 500 ve bu şirketler 500 bin kişiye istihdam sağlıyor.

Cumhurbaşkanı Macron etkisi

Fransa Büyükelçiliği-Ticaret Müşaviri, Business France Türkiye Müdürü Pascal Lecamp özellikle son 3-4 senedir, Batı Avrupa'ya yatırım yapmak isteyen Türk yatırımcıların sayısında önemli bir artış olduğuna dikkat çekiyor ve bu süreçte en iyi adresin Fransa olduğunu söylüyor. "Neden Fransa?" sorumuza verdiği yanıt ise; "Çünkü Macron var" oluyor. Lecamp, "Macron etkisini" şu sözlerle anlatıyor:

"Fransa'da yürürlüğe Yeni Çalışma Yasası Reformları yatırımcılara çok önemli avantajlar sunuyor. Yeni yasa, yatırımcıya daha esnek, işçi ve işveren hakları konusunda daha sade bir çerçeve getiriyor. Yasa kapsamında şirketlerin rekabet gücünü artırmak amacıyla vergi politikası gözden geçiriliyor. 2022 yılına kadar kurumlar vergisi kademeli olarak düşürülecek. Bugün yüzde 33.33 olan kurumlar vergisinin 2020'de yüzde 28'e, 2022'de yüzde 25'e düşürülmesi planlanıyor. Varlıklar üzerinden sabit vergi uygulaması da yürürlüğe giren bir diğer reform. Ar-Ge ve inovasyon Fransa'nın önem verdiği konuların başında yer alıyor. Ar-Ge çalışmalarının vergilendirilmesi konusunda Fransa dünyadaki en avantajlı beşinci ülke konumunda. Yatırımcılar 100 milyon euroya kadar olan Ar-Ge harcamalarının yüzde 30'unu vergiden düşebiliyorlar. Örneğin Cisco, araştırma merkezini Paris'e kurdu. Hatta şirketin CEO'su Fransa için 'the next big thing' (bir sonraki büyük) açıklamasında bulundu. Bir Türk şirketi olan Air Ties, şirketin operasyonel inovasyon merkezini kurmak üzere Paris'e yatırım yapma kararı aldı. Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Macron tarafından gerçekleştirilen reformlarla vergi indirimi sağlandı, iş hukuku esnetildi ve yabancı şirketlerin iştirakleri kolaylaştırıldı."

Brexit, Fransa, Almanya ve Hollanda'yı olumlu etkileyecek

Pascal Lecamp'ın dikkat çektiği bir diğer konu da Brexit etkisi. Şöyle diyor Lecamp: "Büyük şirketlerin merkezleri İngiltere'de. Türk şirketleri için de aynı durum söz konusu. Fakat iki sene sonra İngiltere'den Avrupa pazarlarına ulaşmak daha zor olacak. Brexit, Fransa, Almanya ve Hollanda ekonomilerini olumlu etkileyecek. Macron'un hedeflerinden birisi Fransa'nın yeniden sanayileşmesi, diğeri ise Paris'in finans merkezi olması. Henüz rekabet devam ediyor. Ama yapılan tüm bu reformlarla iki sene içinde Fransa'nın KOBİ'lerin yatırım merkezine dönüşmesini hedefliyoruz. Türk KOBİ'lerin Fransa'ya olan ilgisindeki artış da bu yönde."

'Avrupa'nın kapısındaki Çin'

Pascal Lecamp, "Türkiye, Avrupa için çok önemli bir pazar, çok büyük bir ekonomi. Ama Business France olarak Fransız KOBİ'leri Türkiye'ye yatırım yapmaya ikna etmekte zorlanıyoruz" diyor. Çünkü yabancı yatırımcı, yaşanan darbe girişimi ve terörist saldırılardan sonra Türkiye'ye gelmekten korkuyor. Lecamp'a kulak verelim: "Türkiye Avrupa'nın en önemli üretim motorlarından biri. Örneğin Renault Türkiye'de yılda 360 bin otomobil üretiyor. Bu günde 1000 otomobil anlamına geliyor. Üretimin yüzde 80'i ithal ediliyor. Büyük gruplar sorun yaşamıyorlar; işlerine devam ediyorlar. Fakat KOBİ'ler Türkiye'ye gelmekten endişe ediyorlar. 'Çalışanımı Türkiye'ye yollama riskini alamam' diyorlar. Türkiye hakkında basına yansıyan kötü haberler yatırımcıları olumsuz etkiliyor. 'Ne olursa olsun, insanların ertesi gün işlerine gittiklerini, işlerin devam ettiğini' anlatamıyoruz. İstikrar ve güven ortamının sağlanması gerekiyor. Ben Türkiye'yi anlatırken, 'Avrupa'nın kapısındaki Çin' benzetmesini yapıyorum. Çünkü Türkiye çok güçlü bir ekonomi, herşeyi üretiyor, AB ile Gümrük Birliği var, Avrupa'ya çok yakın bir konumda. Çin, ucuz işgücü ile daha avantajlıydı, ama artık bu avantajı kaybetti. Türkiye eline geçen bu avantajı değerlendirmeli."

Türk start-up'lar Fransa'da

French Tech Ticket programı, dünya genelinde start-up'lara yönelik bir yarışma düzenliyor ve kazananların Fransa'da yatırım yapmasını sağlıyor. Genç yatırımcılara iki yıl boyunca yaklaşık 70 bin euroluk desteğin yanı sıra, tüm altyapı ihtiyaçları da sunuluyor. 2016 yılında Türkiye'den Sentio Sports bu programı kazanmış. Serdar Alemdar tarafından kurulan Sentio Sports, optik takip sistemi ile futbol maçlarını ve sporcuların performanslarını analiz ediyor. Şirket, Grenoble'da bir ofise sahip. Pascal Lecamp, bu sene de Türkiye'den iki aday olduğunu söylüyor.