Fransa seçimi, Almanya'ya bayram
Avrupa'da herkesin nefesini tutarak beklediği Fransa seçimleri ikinci turda sonuçlandı. Seçimi çok genç bir yaşta ipi göğüsleyerek Emmanuel Macron kazandı. Herkesin büyük bir endişe ile izlediği ve kazanmaması için dua ettiği Marine le Pen, seçimin mağlubu oldu. Le Pen, kazanmış olsaydı, sadece Fransa da kalmayacak olan ırkçılık dalga dalga tüm Avrupa'ya, en başta da Almanya olmak üzere yayılacaktı. Bu olumsuzluktan da, ilk sırada Avrupa genelinde yaşayan, kimi bulundukları ülkelerin vatandaşlıklarına da geçmiş olsalar bile tüm vatandaşlarımızı huzursuz etmeye yetecekti. Çünkü ırkçı parti de son dönemlerde Almanya'da hızlı bir yükseliş içindeydi.
Çok uzun yıllardan bu yana Fransa'da yaşayan ve görüşlerine baş vurduğum hukukçu İbrahim Yıldız, Fransa'da halkın her zaman sağ gösterip sol vurduğunu belirtirken, söyledikleri son seçimde de bu durum yeniden yaşandı.
Fransa'da ırkçılığa yakın bir partinin kazanmaması, en başta Almanya'da adeta bir bayram havası yaşattı. Çünkü Emmanuel Macron, seçim sırasında, göçmenler konusunda, Almanya'nın politikasına yakın söylemlerden bahsediyordu.
Almanya'yı memnun eden bir başka ve en önemli konu da Macron'un Avrupa Birliği'nin devamından yana olması ve bu bütünlüğün daha da geliştirilmesi konusunda ki yaklaşımlarıydı.
Bu seçimlerden sonra, AB (Avrupa Birliği), İngiltere'nin ayrılmasıyla, uğradığı moral bozukluğunu rahatlıkla geride bırakabilecek.
Emmanuel Macron'un, Fransa'da iktidara gelmesinin, ülkemizin Fransa ve AB ilişkilerini nasıl etkileyeceği ise henüz net değil. Eğer Macron, seçim kampanyası sırasında yinelediği, Türkiye'ye yönelik eleştiri oklarını, bundan sonra da sürdürürse, o zaman sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz olacak.
Ama Latinlerin deyimi ile 'Taç giyen baş akıllanır!' yaklaşımından hareket edilirse, Türkiye ile Fransa arasında, ilişkilerde bir yumuşama ya da yumuşak geçiş zor olmayacak.
Tabii, henüz tüm bu yargı ve değerlendirmeler için henüz erken, en güzeli biraz sabır ve uygulamaları beklemek...
Fransa'nın Napolyon'dan sonra başa geçen en genç liderinin, neler yapabileceği, vaat ettiklerinden ne kadarını yerine getirebileceğini görmek için, başta ona oy veren Fransız vatandaşları olmak üzere, bayram eden Almanlar ve tüm Avrupa artık beklemede...