Fransa seçim sonuçları, ABD ve faizler
Murat BERK- YAPI KREDİ YATIRIM
Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Macron aldığı yüzde 23.8 oranında oy ile Le Pen’igeride bıraktı. Bu piyasaların memnun olacağı bir sonuçtu ve piyasalardaki ilk reaksiyon da beklendiği şekilde olumlu oldu. Euro değer kazandı, küresel risk iştahı açısından gösterge olan varlıklar güçlenirken, Fransa-Almanya bono spreadi daraldı.
Sonuç her ne kadar anketlerin işaret ettiğine yakın ve beklentiler doğrultusunda ise de, Macron'un oy oranı ve Fillon’un açıklamaları ikinci turda favori konumunda olabileceğini düşündürüyor. 7 Mayıs'ta yapılacak ikinci tur seçimleri için bazı anketler Macron'un Le Pen'iI yüzde 60-40 civarı oy dağılımı ile yenebileceğini gösteriyor. Tabii seçim tarihi yaklaştıkça oluşabilecek haber akışı ve olası süprizler ve bunların anketlere yansımaları takip edilecektir. Fransa siyasetine yönelik daha iyimser hava, küresel risk iştahını güçlendirirken, “güvenli liman” akımları nedeniyle baskılanmış olan çekirdek gelişmiş faiz oranlarının da yükselmesini beraberinde getirebilir. Benzer faiz yükseltici bir etki ABD tarafındaki gelişmeler sonucu gerçekleşebilir. Öte yandan Fitch’in İtalya'nın kredi notunu BBB + 'dan BBB seviyesine düşürmesi haberi de kısa vadede piyasaları etkilemeyebilir.
Özellikle hazine bakanı Mnuchin’in, ABD yönetiminin ekonomik büyümeye odaklandığını, düzenleyici yükleri azaltmayı ve vergi sistemini geliştirmeyi planladığını ve yüzde 3'lük GSYİH büyüme oranının elde edilebilir olduğuna yönelik ifadeleri dikkat çekiciydi.Ayrıca senato ve kongre cumhuriyetçileri tarafından hazırlanan ABD vergi reformu paketinin bu Çarşamba gündeme gelecek olması önemli. ABD getiri eğrisinin kısa tarafı yani kısa vadeli faizler vadede fiyatlaması Amerika Merkez Bankası (FED) projeksiyonlarına göre geride kalmıştı, şimdi artarak aradaki farkı kapatabilir. Ayrıca , getiri eğrisinin uzun kısmı yani uzun vadeli faizler vadede, paketin beklentisi ile yükselebilir. Yani risk iştahı olumlu etkilenirken ABD’de hem kısa hem de uzun vadeli faizler yükselebilir.
Dolayısıyla, Fransa’da ve ABD’deki gelişmeler risk iştahını olumlu etkilerken gelişmiş ülke faizleri üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabilir ki bu, bizim gibi faizlere duyarlı ekonomi ve piyasalar açısından olumlu olmayan yan etkiler taşıyabilir.
Tabii, Fransa seçimlerine rağmen Kore, Suriye başta olmak üzere jeostratejik risklerin devam ettiğini de unutmamak gerekiyor. Obama dönemi imzalanan İran ile nükleer enerji konusunda ise yeni ABD yönetiminden önümüzdeki günlerde şahince olması muhtemel açıklamalar gelebilir.