Fosil yakıt efsaneleri
Dünya genelinde bazı çevreci isimler, fosil yakıtların sonunun geldiğini, kimsenin fosil yakıtlara yatırım yapmadığını dile getiriyorlar. Küresel ısınma ve tükenen doğal kaynaklar dikkate alındığında, bu çok iyi bir haber olabilirdi; fakat ne yazık ki henüz böyle bir durum söz konusu değil.
Fosil yakıtlar hakkında aslında çok fazla efsane var. The Guardian bu efsanelere yer vermiş. Bazılara bakalım:
Fosil yakıtlardan vazgeçmek, modern medeniyetin sonu olur
Bugün hem enerjinin büyük bir bölümü, hem de plastik gibi çok fazla kullanılan ürünler petrolden elde ediliyor. Petrolden vazgeçmek, tabi ki kamp ateşine geri dönmek anlamına gelmiyor. Fosil yakıtların çok fazla tüketilmesi, küresel ısınmaya neden oluyor. Modern medeniyeti tehdit eden en önemli konu bu aslında. Petrol, kömür ve gaz şirketleri ise, daha fazla fosil yakıta ulaşmak hedefiyle yatırımlarına devam ediyorlar.
Fosil yakıtları hergün kullanıyoruz, vazgeçme söylemi doğru değil
Aslında fosil yakıtları kullanmaya bir süre daha devam edeceğiz, fakat asıl amaç, karbon emisyonlarındaki artışı durdurmak ve düşük karbon ekonomisine geçişi hızlandırmak. Fosil yakıtları bırakmayı destekleyen tüm girişimler, yatırımların daha fazla yenilenebilir enerjilere ve enerji verimli sektörlere yönlenmesini sağlıyor. Bu da düşük karbon dönüşümü açısından önem taşıyor.
Kimse harekete geçmiyor; herşey görüntüden ibaret
Fosil yakıt endüstrisinin gücü yadsınamaz. Sadece ABD'de 2012 yılında petrol lobisi ve siyasi bağış kampanyaları için 400 milyon dolar harcama gerçekleştirildi. Oxford Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, lobi faaliyetlerini kesmek, siyasilerin daha kolay harekete geçmesini sağlayabilir.
Petrolden vazgeçerek, petrol şirketlerinin iflasına yol açamazsınız
Bugün çok sayıda organizasyon petrolden vazgeçiyor. Oslo şehir konseyi, Stanford Üniversitesi bunlardan bazıları. Toplamda baktığımızda ise, petrol şirketlerinin büyüklüğü karşısında tüm girişimlerin sınırlı kaldığını görüyoruz. Fakat petrolden vazgeçmenin amacı, petrol şirketlerinin finansal iflasına yol açmak değil, duygusal iflasına yol açmak. Morallerini bozmak. Bu sayede siyasiler üzerindeki etkilerini azaltmak. Bu, finansal sonuçları da beraberinde getirecektir.
Yatırımcılar daha bugünden kömür, petrol ve gaz şirketlerinin gelecekteki hisse değerlerini sorgulamaya başladılar. Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim gibi isimler, küresel ısınma ile mücadele sonucunda çok sayıda fosil yakıt rezervinin değersizleşebileceğini dile getirdi. Düzenli ve aşamalı bir şekilde petrolden vazgeçilmediği takdirde, yatırımcılar trilyonlarca dolar kaybedebilirler.
Fosil yakıtlar fakirliği sonlandırmanın vazgeçilmez yolu
Fosil yakıt savunucuları, modern dünyayı kömür, petrol ve gazın yarattığını savunurlar ve bu kaynakların dünyanın en fakir insanlarının hayatını iyileştirmek için vazgeçilmez önem taşıdığını iddia ederler. Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Panel'i tarafından yayımlanan son rapor ise bunu tam tersini ortaya koyuyor. Fosil yakıt kullanımının sürdürülebilir kalkınma için büyük bir tehdit olduğunu söyleyen rapor, küresel ısınmanın insan yaşamına telafi edilemez zararlar verdiğine ve insanlar arasındaki gelir eşitsizliğini artırdığına dikkat çekiyor.
Daha açık şekilde söylemek gerekirse: Dünyada fakirliği sonlandırmanın ve sürdürülebilir bir kalkınma sağlamanın tek yolu, fosil yakıtlardan vazgeçmek ve temiz teknolojilere geçmek.