Formülü açıklıyorum…

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Yerli otomobil üretiminden bayağı bir iş çıkıyor. Gazetelerde, toplantılarda güzel güzel tartışıyoruz. Aslında çok fazla tartışmaya gerek yok. Formül basit.

Yerli otomobili yapmayacaksın.

Sinema dünyasının en kült filmlerinden bir tanesi olan Matrix'in kahramanı Neo'ya söylendiği gibi "Aslında kaşık yok."

Çünkü aslında yerli otomobil diye bir şey yok.

Bu perspektiften baktığınız zaman üreteceğiniz yerli, dört tekerlekli, motorlu bir taşıma aracı olur.

Zira, bir otomobili otomobil yapan, mekanik aksamı değil, markasıdır. İşte o yüzden Çinli üreticiler kendi markalarını üretme aşamasında başarısız olup, ellerindeki sınırsız kaynakla, algısı güçlü, finansmanı zayıf markaları satın aldılar.

İşte o yüzden mekanik aksamı tamamen aynı olan VW Grubu bünyesindeki otomobiller içinde, Volkswagen, marka algısıyla ön plana çıkarken, Skoda daha yeni yeni yükseliyor. Markanın gücü sayesinde insanlar "Evet aynı mekanik, daha ucuz, servisi de yaygın ama diğeri de …." söylemiyle, bilinçli olarak markaya daha fazla para yatırıyorlar.

Bugün Türkiye'de yapılan, devlet talebiyle, devlete boyunlarından bağlı olan kişileri, ekonominin doğal akışının tersine bir yöne zorlayarak otomobil ürettirmeye çalışmaktır. Ben yiğit olmaya talibim.

Devlet, bana devlet kurumlarında yerli marka satın alma garantisi versin. Ya da devlet olarak rekabet gereği olmasa da mesela, Vakıfbank'a, Ziraat Bankası'na ya da TOKİ ile iş yapan müteahhitlere, "Bizim falanca marka da iyi oldu. Destekleyelim onu" diye telkinde bulunsa, o otomobil satar mı satar.

O yüzden bu formülle ben kesinlikle yiğitler yiğidi bile olurum.

Formül basit.

Emniyet Müdürü'nün polis balosu ya da piyangosu için şehrin eşrafını arayıp, "Filanca Bey, sizin balo için yerinizi ayırdım. Şu kadar biletinizi yolluyorum", belediye başkanının beldenin asfaltını döken, altyapısını yapan müteaahhite , "Ahmet Bey, bizim amatördeki takım çok iyi gidiyor ama biraz destek lazım. Bir otobüsleri olsa da rahat etseler" demesi gibi…

İşte bu formül, yiğitliğin özüdür.

Marka olmaya gelince…

O noktada maalesef o formül açıkta kalıyor. Marka olmadığınız zaman da insanlar sizi almıyor. Maalesef devlet eliyle de marka yaratılmıyor. Bazı şeyler sadece para ile olsaydı, şeyhin birinin 3. Köprümüz kadar para akıttığı Manchester City, dünya lideri olurdu.

O yüzden yiğit olmanın formülü, öncelikle insanların sizi yiğit görmesini sağlayacak bir marka yaratmaktan geçiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018