Formula 1, seçime alet edilmesin

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Formula 1 deyince aklınıza ne geliyor? Otomobiller, eğlence, adrenalin, teknolojik gelişme,milyar dolarlık yatırımlar, 100 binden fazlası pistte, 2 milyara yakını televizyon başında izleyici...

İnternette bir anket yapıp bu listeyi uzatın desek, hemen herkes bir detay ekler. Ama emin olun dünyanın hiçbir yerinde listeye siyaset yazmak kimsenin aklına gelmez. Türkiye dışında...

Ama ülke Türkiye, pistte İstanbul’da olunca, spor yerine siyasetin konuşulması kaçınılmaz oluyor. Konuya yakın olmayanlar için biraz detaya girelim, hikayeyi açalım.

İstanbul’daki Formula 1 pisti, İstanbul Ticaret Odası’nın büyük katkısı ile inşa edildi. Hükümetin, TOBB’un katkılarını şimdilik bir kenara bırakalım.

İstanbul Park’ın inşaatı sırasında birçok yolsuzluk söylentisi yayıldı. Oda seçimlerinin de yaklaşması ile birlikte pistin maliyeti hakkında o dönemin İTO Başkanı Mehmet Yıldırım’a yönelik ağır  eleştiriler yöneltildi. Hatırladığım kadarıyla konunun bazı bölümleri mahkemelere taşındı. Eleştirilerin odak noktasında ise Yıldırım vardı. Seçim günü ise İTO’daki seçim gününde ise Mehmet Yıldırım koltuğu şimdiki başkan Murat Yalçıntaş’a devretti. Pist, Murat Yalçıntaş başkanı olduğu İTO’nun yönetiminde ortak olduğu şirket tarafından işletilmeye başlandı. Ve bugünlere gelindi.

İçinde bulunduğumuz noktaya geçmeden önce, 9 Mart 2005’te, ilk yarış düzenlenmeden önce yazdığım bir yazıda, pistin inşasının zor olduğu, ancak işletmenin daha zor olduğu, ilginin

canlı tutulamaması halinde, uluslararası organizasyonların ülkemize çekilememesi halinde İstanbul Park’ın bomboş hayalet bir yapı olarak kalacağını yazmış olduğumdan biraz daha rahat devam edebiliyorum bugünkü yazıya.

Neyse sözü uzatmadan devam edelim. 23 Şubat’ta İTO’da yine seçim var. Yarışta farklı isimler olsa da iki adayın ismi ön plana çıkıyor. Bunlardan ilki şimdiki başkan ve yeniden seçime gireceğini açıklayan Murat Yalçıntaş. İkinci isim eski başkan Mehmet Yıldırım. Ancak hemen belirtelim, Yalçıntaş’ın aksine Yıldırım henüz adaylığını resmen koymadı. Ama kulislerde seçime ya kendisinin

bizzat gireceği ya da farklı bir ismi destekleyeceği konuşuluyor.

Tam bu seçim öncesinde ise Yalçıntaş, “Formula 1 pisti için harcadığımız para, kaynaklarımızı kuruttuğu için üyelerimize kaynak aktarmakta zorlanıyoruz” açıklamasını yaptı.

Seçime gidilen bir ortamda, bu tip açıklamalar seçim atmosferinde doğal olabilir. Ama, tüm dünyanın en kötü işletilen F1 pisti olmaya aday İstanbul Park, bomboş dururken, F1’in sadece seçim malzemesi olarak gündeme gelmesini doğru bulmuyorum.

Hemen altını kalın bir çizgi ile çizerek bir açıklama yapayım. Murat Yalçıntaş’ı tanımıyorum, Mehmet Yıldırım’la ise bir kez Ekonomi Muhabirleri Derneği yönetimi ile birlikte yemek yedik. 15 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda iki ismi de hiçbir şekilde aramadım ve konuşmadım. İki isim arasındaki başkanlık yarışı ile de ne mesleki açıdan ne de kişisel olarak ilgilenmiyorum.

Hataları ile sevapları ile iki ismin de üyelerin çıkarları doğrultusunda iyi niyetle gayret gösterdiklerini düşünüyorum.

Ama, aynı zamanda İstanbul Park’ın hemen kaldırılması gereken bir cenaze olduğunu da düşünüyorum.

Bugün işletilemediği için F1’in patronuna devredilen bu piste yaklaşık 200 milyon dolar aktardık. Gelinen noktada, o pist senede sadece bir hafta sonu F1 yarışı için açılıyor. Geri kalan zamanda da bomboş yatıyor.

Dünyanın tüm pistleri farklı organizasyonlarla yılın 52 haftası yaşatılırken, biz de bırakın uluslararası organizasyonları, bir tek yerli organizasyon bile yapılamıyor. Moto GP, WTCC, Renault World Series ve nice dev yarış sadece bir tek kez düzenlenirken, bugün elimizde sadece yapılıp yapılmaması Bernie’nin iki dudağı arasında kalan Formula 1 kaldı.

Yarın o da giderse İstanbul Park, tamamen hayalet bir bina olarak kalacak.

O yüzden, İTO Başkan adaylarından ricam seçim söylemlerinde, İstanbul Park’ın işletilmesi hakkındaki projelerini de aktarmaları. Zira, bu pist hepimizin ve bir şekilde yaşatılmalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018