Forekste, bilenle bilmeyen bir olmasın!
Geçtiğimiz cuma günü Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) aldığı kararlarla şok olan foreks şirketlerinin tepe isimleri, dün Birlik merkezinde ‘acil’ koduyla toplandılar.
Foreksçiler geçen haftanın son günü gelen kaldıraç şokunu atlatmaya çalışıyor. SPK’nın kaldıraçlı işlemlerde 1’e 100 olan kaldıraç oranını 1’e 10’a düşürmesi ve ayrıca işlemlere başlayabilmek için asgari 50 bin TL limit getirilmesi ile kararıyla karşı karşıya kalan foreks şirketleri dün bağlı bulundukları Türkiye Sermaye Piyasası Birliği’nde düzenlenen toplantıda bir araya geldiler. 45 kurumdan 150 kişinin katılımı ile düzenlenen ve Birlik tarihinin en kalabalık toplantısı olduğu ifade edilen buluşmada, sektör temsilcileri düzenlemeye yönelik görüşlerini aktardılar. Bol tartışmalı geçen toplantıda Sermaye Piyasası Kurulu’na kararın sonuçlarına yönelik görüşlerini içeren bir yazı yazılması ve Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ile görüşme talep edilmesi kararı alındı. Birlik; Ankara’dan, İstanbul Finans Merkezi kapsamında kaldıraçlı işlemlerin olmazsa olmaz olduğuna değinilerek, uygulama yürürlüğe girecekse en azından nitelikli ve profesyonel yatırımcının uygulamadan muaf tutulması ve yeni getirilen düzenlemenin bireysel yatırımcıları kapsaması talebinde bulunulacak. Toplantıdan aktarılanlar şöyleydi:
› Bir gecede bir işkolunun bitirilmesi haksızlık
•Birlik merkezinde toplanan aracı kurum yöneticileri sabah kalktıklarında Resmi Gazete’de yayımlanan tebliği hiç beklenmediklerini belirterek, “İstanbul Finans Merkezi hedefi kapsamında; sektörden hiçbir görüş alınmadan bir gecede bir iş kolunun bitirilmesi haksızlık” diyerek sitem ettiler.
• Toplantıda üzerinde durulan en önemli konulardan biri istihdam oldu. Bir önlem alınmazsa aracı kurumların varlığını sürdüremeyeceği ve yaklaşık 6 bin kişinin çalıştığı sektörde; bu uygulamanın devam etmesi durumunda toplu işten çıkarmalar yaşanacağına dikkat çekildi.
• Toplantıda çok tartışılan açıklama ise Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin demeci oldu. Canikli’nin spekülatif atakları engellemek adına kararın alındığına yönelik açıklaması şaşkınlık yarattı. Sektör temsilcileri, “Dolar/TL’de fiyat zaten yurtdışında oluşuyor. Türkiye’de herkesin dolar alması engellense bile dolar/TL yurtdışında işlem görmeye devam edecek ve bu engellenemeyecek. Zaten kur fiyatı ekonomik faaliyetlerin sonucunda oluşuyor. TL’deki değer kaybının faturası foreks şirketlerine çıkartılmamalı” yorumunu yaptı.
• Sektör temsilcileri, sektörde bu amaçla bir işlemin yapılmadığına inanmakla beraber buna dair yetkililerin bir tespiti varsa paylaşmaları üzerinde konuştular.
› Kaldıraç oranı 1’e 25’e çıkartılmalı
• 1’e 10 kaldıraç oranının rasyonel olmadığı bu yöntemle gelir elde etmenin imkansız olduğu söylenirken, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VIOP) bile 1’e 15-20 kaldıraç oranlarıyla vadeli işlemler yapılabildiğine dikkat çekildi. Bu nedenle eğer bu uygulamadan bir geri çekilme olmayacaksa; en azından 1’e 10’a indirilen kaldıraç oranının 1’e 25 olarak uygulanması ve 50 bin TL olan teminat oranının 2.500 dolar karşılığı TL’ye çekilmesi önerisi getirildi.
• Toplantıda, cuma gününden itibaren yurtdışında yaklaşık 200 hesap açıldığına da dikkat çekildi. Yurtdışında çalışan foreks firmalarının Türk müşterilere yönelik reklamların arttığını, bu uygulamanın yürürlüğe girmesi ile her hafta 1500- 2000 hesabın yurtdışına kaçacağı konusunda sitemde bulunuldu. Bunun da teminatları ve kazançları Takasbank’ta konuma altında olan yatırımcıların tekrar yurtdışındaki tezgah altı çalışan kurumların insafına bırakılması anlamına geldiği uyarısı yapıldı.
• Foreks piyasasında işlem yapan yatırımcıların dövizleri yurtiçindeki kurumlarda tutulurken, alınan bu kararla fiili olarak yurtdışına döviz çıkışlarının başlayabileceği endişesi dile getirildi. Foreks işlemlerinde sadece vergi durumunun netleşmesiyle önemli ölçüde yabancı yatırımcı ve döviz girişi yaşanabilecekken, bu tür ani kararlarla tam tersine yurtdışına döviz çıkışının yaşanabileceği belirtildi.
• Bu düzenlemede güdülen amacın bireysel yatırımcıların yüksek kaldıraca dayalı risk almalarının yol açacağı olası zararları önlenmesinin hedeflediği hatırlatılarak, söz konusu düzenlemenin sadece bireysel yatırımcıları kapsaması üzerine duruldu. Kurumsal ve nitelikli yatırımcıların bu tebliğden muaf tutulması üzerinde konuşuldu. Düzenlemenin bireysel ve profesyonel yatırımcıyı net bir şekilde ayırmadığı ve bundan kaynaklı kurumsal yatırımcıların düzenlemeden olumsuz etkileneceğine değinildi.
256 şikayetten 170’i anlaşma sağladı
• Ekim-Aralık 2016’da 256 şikayet sayısı olduğu ve bunun 170’inde uzlaşma sağlandığı ifade edildi. Kalan 86 kişinin şikayetinin de çözüm yolunda olduğuna değinildi.
• Sektörde kar-zarar oranının 20/80 olmasının piyasanın genel hareketinden kaynaklandığına değinildi. Sektördeki zarar oranının artmasında ise Trump’ın başkanlık döneminde dolardaki artışın etkili olduğu ifade edildi.