Fonlarda ilk çeyrek nasıl geçti?
Mart ayını yurtdışı piyasalarda bankacılık sektörü ve Amerikan Merkez Bankası - FED gündemleri ile tamamladık. Yurtdışı piyasalardaki dalgalanmanın etkisi yurt içi piyasalara da sirayet edince, uzun zamandan sonra kendi dinamiklerimiz dışında bir piyasa seyri ile karşılaştık.
Kısa kısa önemli gelişmeleri değerlendirirsek; mart ayında ABD’de Silikon Vadisi Bankası (SVB)’de başlayan finansal sıkıntı, ABD ve Avrupa’da diğer bankaları da etkileyince, altın yatırımcılar tarafında güvenli liman oldu.
ABD tarafında enflasyonun ve faiz artışlarının yavaşlayacağına dair veri ve haber akışı da altını kuvvetlendirirken, yurtdışı borsalarda beklenenin aksine pozitif bir çeyrek kapanışına sebep oldu. Özellikle teknoloji şirket hisseleri, bankacılık sektör hisselerinden korkan ve getiri arayışındaki ABD yatırımcısının yöneldiği adres olarak karşımıza çıktı.
Yurt içinde ise seçim en önemli gündem maddesi olarak yerini korurken, kur ve faizlerde hareketlenme, Borsa İstanbul’un hareketini 4700-5000 bandında sınırladı.
Bütün bu gelişmeler fonlara nasıl yansıdı, değerlendirelim. Kıymetli madenler tarafında özellikle ons altındaki yükseliş, yurt içinde kurdaki 19.00 USD/TL seviyesi üzerine hareket ile birleşince altın fonlarında %10 üzerinde getirileri gördük.
Mart ayının son iki haftasında gümüşte de hareketlenme var. Gümüş yılbaşından itibaren bakıldığında altın kadar yükselmediği için arayı kapatma potansiyeli mevcut.
Bunu son dönemde yatırımcı sayıları artan gümüş fonlarından değerlendirebiliriz. Fed’den gelen faiz artışlarına dair yavaşlama sinyali ve piyasada Temmuz/Ağustos Fed toplantıları için oluşan faiz indirim beklentisi, teknoloji temalı fonlarda ocak ayına benzer pozitif bir performans sağladı.
Tematik fonlarda ilk çeyrek ortalama getirisi %6,5 olurken, %30’a yakın getiri sağlayan teknoloji yabancı hisse/BYF içerikli fonları görmek mümkün. Hazine ve bankaların ihraç ettiği yabancı para cinsinden tahvillere (Eurobond) olan talep fonlar üzerinden son dönemde kuvvetlendi.
Kurdaki yükselişle de beraber eurobond, döviz kira sertifikaları ve serbest döviz fonlarının çeyreklik bazda %5-10 arasında getiri sağladığını görüyoruz. Dövizle de yatırım yapılabilen Serbest Döviz fonlarında 40 Mia TL üzerinde net (getiriden arındırılmış) büyüme var.
Yurt içi hisse senedi içerikli/ağırlıklı fonlar için ilk çeyreğin 2022 aksine olumsuz geçtiğini söyleyebiliriz. Tefas’ta işlem gören hisse senedi yoğun fonların ortalama ilk çeyrek getirisi eksi %10 civarında gerçekleşti. İlk çeyreği pozitif kapatan hisse senedi yoğun fon adedi sadece üç oldu.
Piyasa genelinde Borsa İstanbul için genel beklenti seçim sonrası için yoğunlaşıyor. Yatırımcı adetlerindeki değişimi ilk çeyrek için değerlendirdiğimizde, altın/gümüş, teknoloji temalı ve ABD endekslerine yatırım sağlayan yabancı hisse senedi içerikli fonları ön planda görüyoruz.
Özellikle altın fonlarında yatırımcı adedinde artış dikkat çekici. Yatırımcı adedi düşen fonlarda ise 2022 yılının öne çıkan yurt içi hisse senedi fonlarını - özellikle BIST100 dışı - görmek mümkün. Önümüzdeki dönem yurt içinde seçim, yurtdışında dolar endeksi/FED odaklı olacak.
Risk iştahı bu iki ana tema üzerinden olumlu/olumsuz etkilenebilir; bu nedenle portföyleri altın, yabancı hisse, eurobond ve hisse ile çeşitlendirerek, düşük riskli fonlar ve likit fonlar ile dengelemek önemli olacaktır.