Fon ve hisse senedi payında artış var

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Küresel kriz sürecinde değer yitiren Türk parası, döviz tevdiat hesaplarının Türk Lirası karşılığının büyümesi sonucunu doğurdu, bu durum da toplam finansal varlıkların artmasıyla sonuçlandı. Ayrıca bu süreçte, finansal varlıklar arasında kayma da oldu.

2007 sonunda 313 milyar lira düzeyinde bulunan finansal varlıklar, yüzde 17 artışla geçen yıl sonunda 368 milyara çıktı. Varlıklar, bu yıl ilk üç ayda yüzde 5 daha arttı ve 388 milyara yükseldi.

Vatandaşın tasarrufunu değerlendirmede halen en çok tercih ettiği araç, tasarruf mevduatı. Payı, her ne kadar bu yılın ilk çeyreğinde gerilemişse de toplam tasarrufların neredeyse yarısı tasarruf mevduatından oluşuyor. Tasarruf mevduatının toplam varlıklar içinde geçen yılın sonunda yüzde 51.3 olan payı, bu yıl martta yüzde 49.7'ye indi. Bu gerilemede, mevduat faizlerindeki düşüş yüzünden tasarruf sahiplerine başta yatırım fonları olmak üzere diğer yatırım araçlarına yönelmesi ve hisse senetlerindeki değer artışının etkili olduğu belirtiliyor.

Finansal varlıklar arasında mevduattan sonra ikinci sırayı, döviz cinsinden azalan, ancak Türk Lirası karşılığı büyüyen döviz tevdiat hesapları alıyor.

Finansal varlıklarda üçüncü sırada "cepteki para" geliyor. Toplam finansal varlıkların yüzde 8'ini, dolaşımdaki para, yani cepte, cüzdanda nakit olarak taşınan para oluşturuyor.  Finansal varlıklarda bu yılın ilk çeyreğinde artış olduğunu, ayrıca varlıklar arasında kayma yaşandığını belirttik. Bu kayma, daha çok yatırım fonu ve hisse senedine doğru oldu. Hisse senedinin payındaki artışın iki yönü var. Hem finansal varlıklara daha fazla hisse senedi eklendi, hem de hisse senetlerinin fiyatındaki artıştan dolayı payda bir yükselme oldu.

Yatırım fonlarının geçen yılın sonunda toplam finansal varlıklar içinde yüzde 5.7 olan payı, bu yıl martta yüzde 6.5'e çıktı. Hisse senetlerinin payı da yüzde 2.9'dan yüzde 3.6'ya yükseldi.

Küresel krizin Türkiye'yi de yoğun biçimde etkilemeye başlamasıyla Türk parasında ortaya çıkan değer kaybı, vatandaşları DTH'den Türk parasına geçmeye yöneltti. Yani vatandaş, yükselen kurdan yararlanabilmek için dövizden TL'ye geçmeyi tercih etti. Bu geçiş, kasıma kadar yoğun biçimde sürdü. Kasım 2008-Şubat 2009 dönemini kapsayan dört ayda ise yatay bir seyir izlendi. Döviz düşünce, şubattan sonra DTH yeniden artış göstermeye başladı.

Bu arada, Merkez Bankası'nca yapılan değerlendirmede, vatandaşların bankacılık kesimine olan dövize endeksli yükümlülüklerinin mart ayı itibariyle 2.4 milyar dolar olduğu, döviz cinsinden varlıklarının ise 59.8 milyar dolar düzeyinde bulunduğu belirtilerek, vatandaşın dövizde uzun pozisyon taşıdığı ifade ediliyor. Değerlendirmede, "Bununla birlikte, bireysel bazda bakıldığında döviz yükümlülüğü bulunanlar döviz varlığına salip olmayabileceğinden, Türk parasının değer kaybetmesi durumunda döviz geliri elde etmeyen döviz borçlularının ödeme gücünün olumsuz etkileneceği açıktır" uyarısı yapılıyor.   

Hanehalkı finansal varlıklarının kompozisyonu *

2007 2008 Mart 09

Milyar TL % Pay Milyar TL % Pay Milyar TL % Pay

Tasarruf Mevduatı 142,5 45,5 188,7 51,3 192,7 49,7

DTH 78,5 25,0 89,0 24,2 94,4 24,3

- DTH (Milyar ABD Doları) 67,0 - 59,1 - 57,3 -

Dolaşımdaki Para 26,2 8,4 30,6 8,3 32,0 8,2

DİBS+Eurobond 19,6 6,3 19,7 5,4 20,8 5,4

Yatırım Fonu 22,6 7,2 20,8 5,7 25,3 6,5

Hisse Senedi 17,5 5,6 10,6 2,9 13,9 3,6

Emeklilik Yatırım Fonları 4,6 1,5 6,4 1,7 6,9 1,8

Repo 1,9 0,6 2,2 0,6 2,0 0,5

Toplam Varlıklar 313,4 100,0 368,0 100,0 388,0 100,0

* Tasarruf Mevduatı ve DTH, Katılım Fonlarını da içermektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar