FOMC, ABE ve Monti
Dün akşam yılın son FOMC toplantısı gerçekleştirildi ancak bu yazı daha önce yazıldığından sonuçları görmüş değilim. Şayet sona eren Operation Twist'in doğuracağı boşluğu doldurmak üzere 45 milyar dolar civarında yeni bir varlık alımı açıklanır ise piyasa bunu olumlu karşılayacaktır. Aslında Eylül ayında açıklandığı üzere FED zaten bir süredir ,40 milyarı MBS olmak üzere, toplamda 85 milyar dolarlık alım yapıyor. Ancak Operation Twist uygulamasının bitmesinden doğacak boşluğun kapatılmaması FED'in sıkılaştırmaya gitmesi olacak algılanacağından bu rakamın sabit kalması nispeten olumlu. Diğer bir nokta Operation Twist doğası gereği FED bilançosunu büyütmeyen, rezerv yaratmayan bir uygulama niteliği taşıyordu. Kısa vadeli varlıkların satılması ve uzun vadeli varlıkların alınması nedeni ile hem bilanço büyümüyor hem de kısa vadeli faizlerin sıfırın altına inmesi engelleniyordu. Şimdi yapılacak varlık alımları yeniden bilançoyu büyütecek niteliğe sahip. Dolayısı ile (şayet bu yönde bir kadar alındı ise) bu adım Dolar negatif bir adım olarak algılanacaktır. Değerli metaller ve hisseler ise rakamın büyüklüğüne göre tepki verecek. Alım miktarı ne kadar büyük olursa olsun ABD tahvil getirilerinin en düşük seviyelerini gördüğünü düşünüyorum. Şayet FED stratejisini işsizlik ve enflasyona yönelik rakamsal hedefler üzerinden belirleyeceğini açıklarsa bu piyasanın daha hoşuna gidecek bir gelişme olur. Bu tip bir adımın en geç Mart toplantısına kadar atılmasını bekliyorum. Elbette FED açıklamaları önemli ancak mali uçurum partiler arasında anlaşma yolu ile aşılsa bile etkileri az da olsa negatif olacaktır. Diğer bir önemli gelişme ise 16 Aralık Pazar günü yapılacak olan Japonya seçimleri. Bu secimin sonucunda hükümetin değişeceği anlaşılıyor.Yeni başbakan Abe'nin çok daha agresif bir BOJ istediği ve gevşek mali politikalardan taraf olduğu biliniyor. Nitekim Nikkei ve Yen'de yaşanan son hareket piyasanın bu görüşü fiyatlandırdığını gösteriyor. İnsanların zihninde çok iyi bir imaja sahip olan Sony, Panasonic, Sharp, Toyota gibi şirketlerin hisse performanslarına baktığınızda yatırımcıların tüketicilerden farklı bir görüşe sahip olduğunu görüyoruz. Japonya açısından tüm mali piyasaları etkileyecek ve trendleri önceki on yılların tersine çevirecek bir döneme doğru ilerliyoruz. Siyasi açıdan ısının bir diğer ülke de Italya. Montinin açıklamalarından istifa edeceği anlaşılıyor. Zaten Nisan 2013te dönemi sona ereceğinden bu çok büyük bir darbe değil. Ancak Monti hükümetinin yedi ana reformu meclisten geçirmesine rağmen uygulama için gerekli yasaların 85%sinin mecliste bekliyor olması asıl sorunun niteliğini gösteriyor. Monti emeklilik yaşı ve vergilerle ilgili düzenlemeleri hayata geçirirken reformların ekonomiye pozitif etkisini teoriden pratiğe geçirmedi. Bunun sonucunda Italya ekonomisinin büyümekte zorlandığını görüyoruz. Italyan siyaseti şimdi bir yandan yeni bir koalisyon oluştururken bir yandan da Almanya alehtarı politikalar geliştirerek ekonomiyi büyütmenin yolunu bulmalı.