Fol yok yumurta yok faizler neden düşecek? Küresel yumurta arzı ve Türkiye etkisi

Bora Tamer YILMAZ
Bora Tamer YILMAZ Ekonoritmiks boratamer.yilmaz@dunya.com

Türkiye’de ekonomi yorumcuları,TCM­B’nin hamlelerini genel­likle Fed’in faiz patikası­na endeksleyerek değer­lendirir. ABD ekonomisi güçlü seyrederken bu yak­laşım tutarlı olabilir. An­cak, ABD’nin ekonomik zayıflama sinyalleri ver­diği mevcut ortamda, bu yöntem geçerliliğini yiti­riyor.

Fed’in faizleri neden sabit tut­tuğunu anlamadan, TCMB’nin olası hamlelerini doğru analiz etmek zor. Geçtiğimiz kasım ayında ABD’den ilk enflasyon sürprizi geldi. İnan­ması zor olabilir ama üretici enflas­yonu (ÜFE), beklentileri aşarak yu­karı yönlü sürpriz yaptı. Nedeni ise basitti: Yumurta fiyatlarındaki sert artış. Çok geçmeden tüketici enf­lasyonu (TÜFE), ÜFE’nin yansıma­sıyla beklentileri aşmaya başladı. Trump’ın politik belirsizliği de ek­lenince Fed, faiz indirim döngüsüne ara vermek zorunda kaldı.

Ay başın­da Trump, yumurta fiyatlarını ‘fela­ket’ diyerek nitelendirdi. Haklıydı, çünkü kuş gribi nedeniyle ABD’de yumurta fiyatları son bir yılda %60 arttı. Temel besin kaynağı yumur­tadaki fiyat artışı halkın alım gücü­nü doğrudan etkiledi. Kimi beslen­me uzmanları kahvaltıyı pas geçme­nin mümkün olduğunu savunsa da, yumurta sabah öğünlerinde önem­li bir yere sahip.

Türkiye’de TÜFE sepetinin %0,7’si doğrudan yumur­ta fiyatlarına bağlıyken, ABD’de bu oran %0,2 seviyesinde. Bu sayılar ufak görünmesin. Kan değerlerimiz­deki mikron ölçüm sapmalarının ne tür hastalıklarla sonuçlanabildiği ortada. Ocak ayında Türkiye’de sağ­lık grubunun benzer sepet paylarıy­la enflasyonu neredeyse tam 1 puan yukarı ittiğini unutmayalım. ABD’de enflasyon 10 baz puan (%0,1) saptı­ğında ‘sürpriz etkisi’yle ekranlar ya­nıp sönmeye başlıyor.

ABD 1 milyon yumurta ithalatına hazırlanıyor

Trump’ın talimatıyla ABD, 700 bin ila 1 milyon yumurta ithalatına hazırlanıyor. Türkiye, dünya yumur­ta üretiminde üçüncü sırada yer alı­yor ve sektör temsilcileri, 15 bin ton sevkiyata hazır olduklarını duyurdu. Brezilya’nın yumurta ihracatı şubat ayında %58 fırladı. Sırf ABD ihraca­tı %93 artış kaydetti.

Bu yıl Brezil­ya’nın ihracatını ikiye katlayarak 35 bin tona ulaşması öngörülüyor. Hol­landa, hijyen standartlarına uyma­dığı gerekçesiyle iptal edilen ihracat lisanslarını hızla geri kazanmanın eşiğinde. Polonya, İspanya ve En­donezya da ABD pazarına sevkiyatı değerlendiren ülkeler arasında.

An­cak yumurta, tazelik ve ince kabuğu nedeniyle lojistik açıdan hassas bir ürün. Taşıma sürecinde kırılma ris­ki yüksek ve sanitasyon gereksinim­leri sıkı. Hollanda’nın önceki lisans iptalleri de bu hijyen sorunlarından kaynaklanıyordu. Benzer şekilde Brezilya yumurtası da daha önceden yalnızca hayvan yeminde kullanıla­biliyordu.

Polonya, yumurtanın kendisi ye­rine işlenmiş ürünlerini ABD’ye göndermekten yana. Şunu da anla­mak gerekiyor ki yumurta son dere­ce yerel bir ürün. ABD ayda 8 mil­yar, Türkiye 1,7 milyar adet yumurta üretiyor.

Küresel çapta toplam üre­tim miktarının yalnızca %3’ü dış ti­carete konu. Türkiye, Ramazan ayı­nın gelişiyle birlikte iç pazarı den­gelemek için gümrük vergisinde tedbiren düzenlemeye gitti. ABD’de bir düzine yumurta fiyatı toptan sa­tışta ay başında gördüğü 8,42 ABD doları zirvesinden 4,89 dolar sevi­yesine gevşedi.

Ancak Avrupa Bir­liği’nde Paskalya arifesinde yumur­ta problemi sürüyor. Toptan fiyatlar 2,68 euro / kg. ile son 12 yılın en yük­sek seviyesinde. Türkiye’de ise Ta­rım ÜFE endeksinde fiyat tane ba­şına ocak ayı itibariyle 3,80 TL. Yurt içinde yumurta enflasyonu tüketici­ler için yıllık %40 sınırında diğer ül­kelere kıyasla daha sakin seyrediyor. Geçtiğimiz yaz aylarında tek hanele­ri görmüştük.

Ramazan’ın ardından yaz sıcaklarının gelmesiyle talebin geleneksel açıdan düşmesi bekle­nir. ‘Mayıs çukuru’ diye nitelenen bu mevsimsellikle bu yıl da geçen sene­ki gibi düşük oranları görebiliriz ya da baz terse çalışacağı için üç hane­lere de yaklaşabiliriz. Hristiyan nü­fusu yoğun ülkeler içinse yaklaşan Paskalya yumurta fiyatları için ha­la bir risk unsuru.

Alınan tedbirler­le ve toplumsal duyarlılık sayesin­de ABD’de fiyatlar gevşemeye baş­ladı. Son açıklanan veriler, şubat ayı enflasyonunun beklentilerin altında kaldığını gösterdi. Özellikle ÜFE, pi­yasanın %0,3 artış beklentisine kar­şın değişmedi. Henüz yumurta etki­si verilere yansımadı.

Kasım ayında enflasyonun yumurta kaynaklı yük­seldiğini düşünürsek, fiyatlardaki bu gevşeme, TÜFE’de rahatlamanın ilk sinyallerini veriyor. ‘Sürpriz et­kisi’ piyasalarda göz ardı edileme­yecek bir etken. Piyasalarda algılar, bazen reel maliyetlerden daha bü­yük bir etki oluşturabiliyor.

Bu ge­lişmeler, Fed’in faiz indirim dön­güsüne geri dönmesini kaçınılmaz kılıyor. Daha fazla dayanamayarak yakın vadede faizleri düşürmeye başlayacak. Türkiye açısından bu durum, borçlanma maliyetlerinde rahatlama anlamına geliyor. Nite­kim T.C. Hazine ve Maliye Bakan­lığı, şubat ayı başında son yedi yı­lın en düşük risk primiyle Euro­bond ihracı gerçekleştirdi. Daha da elverişli koşulların kapıda olduğu söylenebilir.

Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan soru­su hep tartışılır. Ancak net olan bir şey var: Türkiye’den ABD’ye giden yumurtalar, dolaylı yoldan Türki­ye’nin borçlanma maliyetlerini dü­şürüyor. Ekonomi işte böyle bir şey. Küresel, bütünleşik ve karmaşık. Çarpan etkisiyle çalışıyor. Biz eko­nomistler ‘kelebek etkisini’ seve­riz; hele ki aramızdaki Keynezyen­ciler, çukur kazıp doldurmaya bayı­lırlar. Yumurta-tavuk paradoksunu ise felsefecilere bırakalım.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar