FOB, CFR, CIF birbirine benzer mi?
Bu sohbetimize başlarken, geçen yıl 12 Kasım Salı günü gazetemizde yayınlanan “FCA ve FOB Ne Demek Oluyor?” başlıklı sohbetimizi hatırlatmak istiyorum. O sohbetimizde açıklamaya çalıştığımız konu “Gemide Masrafsız/FOB ve Taşıyıcıya Masrafsız/FCA kuralları idi. Bu kuralların benzeştiği ve ayrıldığı noktaları vurgulamaya çalışmış ve özellikle konteyner yüklemelerinde FCA kuralının kullanılmasının tavsiye edildiğini anlatmıştık.
Zira FOB (Free On Board) kuralında, adından da anlaşılacağı gibi, ürünlerin gemiye teslim edilmesi halinde, başka bir deyişle ürünlerin geminin bordasına indirilmesi halinde şartlar yerine getirilmiş oluyor. Öte yandan konteynerleri ya işletmemize getirip ya da limanda konteyner sahasında yani karada yüklüyoruz. Ürünlerimizi geminin içine indirip teslim etmiyoruz. Bizim ürünlerimizi yüklediğimiz konteynerler daha sonra gemiye yükleniyor. Bizim sorumluluğumuz teslim yerinde bitiyor ki bu da FOB kuralında geminin bordası (içi) oluyor. ICC 715 numaralı yayınında FOB kuralının açıklamasında şöyle denilmektedir; “Bu terim sadece deniz veya içsu taşımacılığında kullanılmalıdır. Gemide Masrafsız (FOB) kuralı, satıcının malları belirlenen yükleme limanında, alıcı tarafından seçilen gemide veya bu şekilde teslim edilen malları temin ederek teslim etmesini ifade eder. Mallara ilişkin hasar ve masraflar, mallar gemide bulunduğunda alıcıya geçer...”
Gelelim başlığımızdaki ifadeye ve FOB, CFR ve CIF kurallarının birbirlerine ne kadar benzeştiğine.
CFR kuralında malların teslim edilme durumu, aynen yukarıda FOB için yaptığımız açıklama çerçevesinde olmaktadır. Başka bir deyişle, malları yine gemide teslim etmekteyiz. FOB kuralından farkı ise yine aynı yayında belirtildiği üzere “Satıcı, malların belirlenen varma limanına getirilmesi için taşıma sözleşmesi yapmalı ve masraflar ile navlunu ödemelidir” şeklinde açıklanmıştır. Satıcı taşımacıyı ayarlar, navlunu öder, malları gemiye yükler ve sorumlulukları o noktada sona erer. O andan itibaren tüm risk ve masraflar alıcıya geçer. Ne yazık ki birçok ihracatçı arkadaşımız bunu yanlış bilmekte ve taşıma bedelini ödedikleri için, taşıma esnasında oluşabilecek risklerin de satıcıya ait olduğunu düşünmektedirler ki bu yanlış bir bilgidir. Bu nedenle de maalesef haksız yere zarara uğrayan ihracatçı dostlarımız vardır.
CIF kuralının FOB ile benzeştiği nokta da yine aynıdır. Malları gemide teslim ederiz ve FOB ile CFR kuralında olduğu gibi teslim sorumluluğu o noktada biter. Teslim anından itibaren tüm riskler alıcıya geçer. Farkı nedir diye soracak olursanız, CFR kuralında olduğu gibi taşımacıyı (gemiyi) ayarlar ve navlunu öderiz. Ancak ondan farklı olarak bir de taşıma sigortası yaptırırız. Burada yapılan sigorta yanlış anlaşılmasın lütfen. ICC 715 yayınındaki CIF kuralı açıklaması der ki; “Satıcı ayrıca alıcının yolculuk sırasında mallara ilişkin ziya ve hasar riskine karşılık bir sigorta sözleşmesi yapar.”
Özetle şunu ifade etmemiz gerekir ki CFR ve CIF kurallarını kullandığımızda satıcının teslim yükümlülüğü, mallar varma yerine ulaştığında değil, aynen FOB kuralında olduğu gibi, malları taşıyıcıya tevdi ettiğinde yerine getirilmiş olur.
INCOTERMS konusuna oldukça önem verdiğimizi, sohbetimize katılan dostlarımız bilirler. Bunun başlıca nedeninin de, yanlış ve eksik bilgilenme sonucunda dış ticaret erbabının zarara uğramasını engellemek olduğunu hep vurgularız. Herşeyi yanlış yapsanız da alan memnun, satan menun tarzında biten işlerden sıyrılmak kolay olur. Amma ne zaman uyuşmazlık baş göstermeye kalkar, işte o zaman işi kurallarına göre yapmış olmanın faydası ortya çıkar.
Dış ticaret yapan dostlarımıza tavsiyemiz, işe sellemehüsselam girmeyip, kurallara uymak.
Sellemehüsselam : Ulu orta, çekinmeden, destursuz (TDK)