Fiyat kazanç oranı (f/k) ve para birimi etkisi

Emrah LAFÇI
Emrah LAFÇI Ekonominin Doğası [email protected]

Bir finansal yatırım aracına getiri sağlamak için paranızı yatırıyorsanız dikkate almanız gereken iki temel şey vardır. Risk ve potansiyel getiri. Aslında risk de pratikte beklenen getirinize ulaşmanızın hangi olasılıklar içinde mümkün olduğunu gösterir. Vadeli mevduat yaptığınızda çok büyük ihtimalle vade sonunda anapara ve faizinizi alırsınız, aynı şey devlet tahvilleri için de geçerli.

Ama hisse senedi yatırımı yapıyorsanız beklediğiniz getiriyi, hatta anaparanızı almak konusunda bu kadar rahat olamazsınız. İşte bu sebeple de bu riski almanın bir ödülü olarak da hisse senedinin potansiyel getirisi devlet tahvilinden daha yüksektir. Ayrıca hisse senetlerine yatırım yapmak şirkete ortak olmak demek olduğundan, hangi şirkete ortak olduğunuza bağlı olarak risk değişeceği için potansiyel getiri de değişecektir. Mesela start-up yatırımları yatırım evreninin en riskli varlıklarından gösterilir ama eğer yatırımınız başarıya ulaşırsa diğer enstrümanlarda hayal edemeyeceğiniz getiriler elde edebilirsiniz.

Hangi para birimi cinsinden yatırım yapıldığı da yatırımın riskini belirleyen önemli etmenlerden. Çünkü sadece şirketin riskini almıyorsunuz bir de ilgili ülkenin para biriminin riskini alıyorsunuz.

F/K vs kira

 Değerlemede kullanılan temel oranlardan biri, şirketlerin kârlılıklarıyla piyasa değerlerini birbirleriyle kıyaslayan fiyat/ kazanç oranları. Bu oranı ters çevirdiğimizde resim biraz daha net olabiliyor (kazanç/fiyat). Aslında bu bize belirli bir fiyatla aldığımız bir varlığın yıllık olarak getirisinin ne olduğunu gösteriyor.

Bir nevi ev aldığınızı ve yıllık olarak da ne kadar kira getirdiğini ölçtüğünüzü düşünebilirsiniz. İşte bu noktada kira evin fiyatına göre ne kadar yüksekse sizin yatırımınız o kadar iyi demektir. Aynı şey hisse senedine ödediğiniz değerle, hisse başına kâr için de geçerli.

Asıl oranımıza döndüğümüzde de yani fiyat kazanca, bu oran ne kadar düşükse o kadar iyi bir alışveriş yapmış, o kadar kelepir bir mal almış olursunuz. Tabii bu oran tek başına bir yatırımı değerlendirmek için yeterli bir kriter değil. Daha başka risk gibi, büyüme gibi birçok unsuru da hesaba katmak gerekir. Ayrıca birbirine benzer şirketlerin kendi aralarında kıyaslanmaları gerekir.

ABD vs Türkiye

 Şimdi para birimi meselesine geri döneyim. Bugün Türkiye’de 2024 için beklenen enflasyon %40’lar civarında. Mevduat faizleri de bu seviyenin etrafında geziniyor. Ayrıca doların da TL karşısında %40’a yakın ya da onun biraz altında yükselmesine ilişkin bir piyasa beklentisi var.

ABD’de ise beklenen enflasyon %3 ve mevduat faizleri de buna yakın olsun. TL’nin doğal olarak bu kadar değer kaybedeceği beklentisi varken Türkiye’deki bir hisse senedinin TL getirisiyle ABD’deki bir hissenin dolar getirisini kıyaslamak açıktır ki anlamlı olmayacaktır. Elmayla armudu kıyaslamak olur ki bu bizi bir yere götürmez. Şimdi iki meseleyi birleştirelim.

Bu yazıyı yazmamın sebebi, analizlerin birçoğunda farklı ülkelerin borsalarının ya da şirketlerinin çarpanları analiz edilirken para birimi farklılıklarına dikkat edilmediğini görmem. F/K oranının 2.5 olması, K/F’nin %40 olması anlamına gelir. Yani yukarıda anlattığım gibi 100 lira para verdiğiniz bir varlığın size yıllık %40 getiri sağlaması demektir.

Bu getiri sizin için iyi mi? Nereden baktığınıza bağlı. Türkiye gibi mevduat faizinin bile %40’ın üstünde olduğu bir ülkede bu getiri sizi tatmin etmeyebilir. Diğer taraftan ABD’de bir şirketin F/K oranının 25 olduğunu düşünün. Bu da K/F’nin %4 olması anlamına gelir. Dolar bazında bir getiriden bahsettiğimiz için bu F/K oranıyla hisse almak az önceki örneğin tersine sizi tatmin edebilir.

Bunun içindir ki değerleme, yatırım çalışmalarında farklı ülkelerdeki muadil şirket kıyaslamalarında para birimi etkisini kaçırmamak gerekir. İçinde yıllık getiri barındıran bütün yatırım enstrümanları için geçerli olan bu basit kıyaslama hatası maalesef çoğu zaman gözden kaçırılabiliyor. Ben F/K örneği üzerinden açıklık getirmeye çalıştım. Her yatırım kararında diğer enstrümanlar ve rasyolar için de aynı hesabın yapılması gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Bir beka meselesi: ekonomi 12 Aralık 2024