Fitch'i beklerken
Berkay Aytekin / Yatırım Finansman
Fitch'in 23 Ağustos'ta Türkiye ile ilgili yaptığı açıklamaların ardından piyasalarda var olan not artırımı beklentileri daha da arttı. Fitch'in açıklamalarında Türkiye'de yumuşak inişin şu ana kadar yolunda gittiği, bu kapsamda büyümenin potansiyele yaklaşmasının, enflasyonun hedefe doğru gerilemesinin ve cari açığın daha sürdürülebilir seviyelere daralmasının kredi notunun 'BB+'dan 'BBB-'ye yükseltilmesine neden olabileceği belirtildi. Bu açıklamalar piyasaları oldukça heyecanlandırdı, not artırımı beklentilerini artırdı.
Fitch'in Türkiye için son not gözden geçirimini Kasım 2011'de yapmasından yola çıkarak bir sonraki gözden geçirmesini Kasım ayında yapması bekleniyor. Kuruluş, Kasım 2011'de görünümü 'pozitif'ten 'durağan'a çektiğinde, dönemin Fitch Türkiye Genel Müdürü Ayşe Botan Berker'in not artırımı için görünümün 'pozitif' olması gerekmez demesine rağmen Fitch'in Türkiye'nin kredi notu ile ilgili daha önceki hareketleri incelendiğinde gerçeğin pek de öyle olmadığını anlıyoruz. Fitch'in Türkiye ile ilgili not kararları incelendiğinde, Ağustos 1994'ten beri Türkiye'nin kredi notunu altı kere artırdığını ve bunların hepsinin öncesinde de Türkiye'nin görünümünü 'pozitif'e çektiğini ve genel olarak da görünümü 'pozitif'e çektikten sonraki iki aylık süre içinde Türkiye'nin notunda artırıma gittiğini görüyoruz.
Fitch'in olası bir not artırımının ardından Türkiye'nin bir üst kategoriye ('yatırım yapılabilir' kategorisine) geçecek olması da bir başka önemli nokta. Derecelendirme kuruluşunun tüm not artırımları incelendiğinde, görünümü 'pozitif'e çekmeden notta bir değişiklik yaptığı örnekler bulunmakta, ancak, bir üst kategoriye geçiş kriteri getirildiğinde bu sayının bir elin parmakları kadar olduğu görülüyor: Rusya - Mayıs 2002, Moldova - Şubat 2003, Uruguay - Haziran 2003, Estonya - Temmuz 2010 ve Letonya - Mart 2011 (İflas kategorisinden yukarı kategorilere geçiş yapanlar gibi uç örnekler sınıflandırmaya alınmamıştır). Bu beş not artırımının arasında Türkiye'ye olan benzerliği ile Letonya'nın not artırımı dikkat çekiyor. Not artırımının yapıldığı dönemde Letonya'nın görünümü 'durağan', notu ise 'BB+' idi. Fitch, ülkenin görünümünü 'pozitif'e çekmeden, notunu doğrudan 'BBB-' seviyesine artırdı, bu artırım ile Letonya'nın kategorisi de 'yatırım yapılabilir' oldu.
Bir diğer ilgi çekici konu ise Fitch'in diğer saygın ve uluslararası değerlendirme kuruluşları olan S&P ve Moody's ile karşılaştırıldığında not artırımlarında veya azaltımlarında öncü kuruluş konumunda olması. Her üç kuruluşun Türkiye için kredi notu da 'yatırım yapılamaz - spekülatif' kategorisinde bulunuyor. Fakat Moody's, Haziran ayında Türkiye'nin görünümünü 'pozitif' seviyesine çekerek Fitch'in bir adım önüne geçti. Moody's'in gözden geçirmesini bir yıl içinde yapması beklendiğinden öncü kuruluş olarak görülen Fitch'in, Moody's'i geride bırakabilmesi için not artırımını Haziran 2013'ten önce yapması gerekebilir.
Sonuç olarak, Fitch'in 1.000 âdete yakın not kararı incelendiğinde Kasım ayında yapacağı gözden geçirmede Türkiye'nin sadece görünümünü 'pozitif'e çekmesi çok daha büyük bir ihtimal olarak önümüze çıkıyor. Fakat not artırımı olmamasının olumsuz algılanmaması gerektiğini de düşünüyoruz, zira Fitch'in görünümü 'pozitif'e çektikten kısa bir süre sonra not artırımında bulunma olasılığı önceki örneklerine bakıldığında güçlü bir seçenek olarak masada duruyor.