Fitch ve tarım dışı istihdam oyunu değiştirir mi?
Yurtiçi ve yurtdışı piyasalar için dönüm noktalarından birine daha geldik. Özellikle geçen ayki ABD tarım dışı istihdam sonrasında yaşanan endişelerle global piyasalarda flaş bir kriz yaşansa da hemen hemen bir çok piyasada daha sonra gelen piyasa dostu verilerle kayıplarının çoğunu geri aldığımızı görüyoruz.
Ancak Borsa İstanbul için bunu söylemek pek mümkün görünmüyor. Bilindiği üzere bu hafta Cuma günü içeride Fitch not değerlendirmesi ve ABD’de de TDI verisini alıyor olmamız Borsa İstanbul için de yeni bir hikaye yaratabilir. Eğer iki tarafın da olumlu sinyaller alabilirsek en azından Borsa İstanbul adına 10400/10500 bölgesine kadar bir toparlanma süreci başlayabilir kanısındayım.
Bizim piyasanın negative ayrışmasının nedenlerini masaya yatırmak gerekirse temelinde enflasyon muhasebesinin karlar ve bilançolar üzerindeki etkisine bir de yüksek faize bağlı resesyon fiyatlamasının girmesi etkili oldu. Tabi makro tarafta vergisel uygulamalar ve ona bağlı düzenlemelerde kısa vadede görece negatif etkisi olduğunu da belirtmek isterim Ancak vergisel düzenlemeler uzun vade de bütçe açıkları kapatılması konusunda önemli etkileri olması beklendiğinden makro pencerede ileride olumlu fiyatlamalara neden olacaktır.
Gözler Orta Vadeli Program’da
Türkiye’nin önümüzdeki üç yıla ilişkin ekonomik yol haritası olan Orta Vadeli Ekonomik Program’ın (OVP) önümüzdeki hafta açıklanması bekleniyor. Bu yeni program ile birlikte parasal sıkı duruş, enflasyon ile mücadele, büyüme, işsizlik oranları, beklenen tahmini dolar kuru gibi makro verilerde hangi parametreler ön plana çıkacak piyasaların odağında olacak. Basına sızan bilgilere göre geçen yılki GSYH büyüme tahminleri 2024 yılı için %4 ve 2025 yılı için %4,5 öngörülmüştü. Bu seneki tahminlerden daha ılımlı veriler beklendiği dillendirilmekte. Tabi herkesin merakı enflasyon oranlarında bir revizyon gelip gelmeyeceğinde.
Bu noktada 2024 yılı sonu enflasyonu daha önce %33 seviyesinde öngörülmüşken bu raporda yukarı yönlü revizyonla düşük %40’lı seviyelere çekilmesi beklenmekte. 2025 yılı sonu enflasyonu %15,2 olarak belirlenmişti bu raporla %20 sınırına yakın bir seviyeye revize edilmesi beklenmekte. Döviz kurları üzerinde doğrudan etkisi olan cari açık beklentisinde de revizyonlar beklenmekte. Buna göre son açıklanan veriler sonrasında yılsonu cari açık/GSYH oranı beklentisi %3,1’den %2 seviyesi civarına düşürülmesi beklenmekte.
Bütçe açığında revizyonlar merak ediliyor
Son günlerin ana tartışma konusu olan vergi düzenlemeleri ve denetimlerin sıkılaştırılması sonrasında bütçe açıkları konusunda nasıl revizyonlar olacağı konusu da bir başka merak konusu olacak. Buna göre bütçe açığı/GSYH’de de 2024 yılı için aşağı yönlü revizyonla %6,4’ten %5’in altına bir seviyeye indirilmesi beklenebilir. 2025 yılı hedefi ise %3’e odaklanmış durumda. 2024 yılı sonunda işsizlik oranında %10,3 olan mevcut beklentiden daha güçlü bir istihdam piyasası beklentisi öngörülmekte.
Tabiki herkesin son dönemde tartıştığı TL’de aşırı değerlenme söylemleri konusunda OVP’de hesaplanan hedef kur yine piyasaların ve yatırımcıların odağında olacak. Buna göre bakalım kur seviyeleri enflasyonla mücadelede çıpa olarak kullanılırken yabancı sermaye girişlerinin önünü açabilecek mi? Beklentilerin daha iyimser olduğu bir eylül ayına başladık gibi duruyor. Umarım veriler piyasaların odağının şaşmasına yol açmaz.