Fitch de diğerleri de birer ekspertiz şirketidir

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Büyük dedesinden miras kalan boğazdaki tarihi yalıyı satılığa çıkardı yaşlı adam. Artık çok bakım gerektiriyordu yalı. Paraya da ihtiyacı vardı hem. Koskoca yalıda değil de daha mütevazı bir evde de oturabilirdi.

Emlak danışmanıyla konuştu, milyon dolarlar ederdi yalı. Çünkü konumu müthişti, çok değerli bir yerdeydi.

Üç yabancı alıcı çıktı. Daha fazla alıcı yalıya teklif vermeye dahi cesaret edememişti belli ki.

Üç alıcı, yanlarında üç ekspertiz şirketiyle geldi. Yalıya talip olanlar tanıttılar bu ekspertiz şirketlerini. Biri Standard & Poor's, ona kısaca S&P diyorlardı, biri Moody's, diğeri de Fitch'ti.

"Eski köye yeni adet" mi diye düşündü yaşlı adam bir ara. Onun da yanında emlak danışmanı vardı. Bir ara eğildi kulağına:

"Kim bu yeni yetme şirket temsilcileri, nereden çıktılar, neyin ekspertizini yapacaklar?"
Danışman, biraz kem küm ederek yanıtlamaya çalıştı, büyük dedesinden kalan yalıyı satmak isteyen mal sahibini:

"Efendim bakmayın temsilcilerinin genç olmasına. Bu şirketler asırlık derecelendirme şirketleri. Hani şu lacivert takım elbiseli sarışın adam var ya, onun şirketi olan Standard & Poor's ne zaman kurulmuş biliyor musun, 1860 yılında."

Yalı sahibi şaşırdı:

"Sahi mi söylüyorsun Ahmet Bey!"

"Evet efendim, bakın şu esmer hanımefendi var ya, onun şirketi Moody's 1909'da, diğer hanımefendinin temsil ettiği Fitch de 1914'te kurulmuş."

Yalı sahibinin aklı karıştı iyiden iyiye.

"İyi de bu şirketlerin temsilcileri ne amaçla buradalar, ne yapacaklar?"

"Efendim onların amacı şu. Yalınıza talip olan müşterilerine danışmanlık yapacaklar. Tamam, yalınızın yeri çok iyi, ama içinde çok tadilat yapılması gerekiyor, bunu siz de biliyorsunuz. Size fiyat verirken, bu tadilat için ne kadar harcama yapılması gerekiyor, onu ölçüp biçmeye çalışacaklar. Pek ihtimal dahilinde değil ama burası kamulaştırılır mı, böyle bir olasılık var mı, onu araştıracaklar. En nihayetinde İstanbul deprem bölgesi, burada bir deprem olur mu, o ihtimali bile göz önünde bulundurup müşterilerine 'Şu fiyat uygundur' diyecekler..."

"İlginç" diye düşündü yalı sahibi, "Bu adamlar yatırım yapmak için ne kadar da ince eleyip sık dokuyorlarmış"...

Devam etti emlak danışmanı:

"Muhtemel alıcılar, belki de yatırım danışmanlarının ortaya koyduğu değerlendirmeye bakıp yalınızı almaktan tümüyle de vazgeçebilirler, o da ihtimal dahilinde."

Yaşlı adamın canı sıkıldı ama belli etmemeye çalıştı. Dıştan çok iyi görünüyordu yalı. Boğaza nazır, müthiş bir manzara. Ama biliyordu ki temel fena halde rutubetliydi ve her an yıkılabileceği kaygısını da yaşamıyor değildi. Şimdi bu danışmanlar köşe bucak inceleme yapar, yalının sağlamlığını ölçmeye kalkışır, yıkılma tehlikesi olduğunu görürse ve imarla ilgili sıkıntıyı da anlarlarsa alım tehlikeye girerdi.

"Şu yabancılar da eşeklerini amma da sağlam kazığa bağlıyorlar" diye geçirdi içinden...

★★★

Bu köşede dün yazdık; reel kesim güven endeksi küresel kriz yaşanan 2009 yılından sonraki en düşük düzeyde. Yani son yedi yılın en kötü dönemini yaşadığını ifade ediyor reel kesim.
TÜİK'in yeni bir düzenlemeyle dün açıkladığı ekonomik güven endeksi de yine aynı şekilde 2009'dan bu yana olan dönemin en düşük düzeyine işaret ediyor.

Şimdi bizde güven endeksleri dip yapmış; tüketici de, üretici de ekonomik durumun çok ama çok kötü olduğunu belirtiyor, bu durum resmi verilere yansımış, bunları adeta hiç görmüyoruz; ne zaman ki uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin notunu düşürüyor, birden ayaklanıveriyoruz.

Hem de artık yalnızca "yurtiçinde siyaseten bir etki doğuran, finans çevrelerinde ve yurtdışında hiçbir önemi olmayan" bir yaklaşımla...

Türkiye ekonomisinin göstergelerinin bu notu hak etmediğini, derecelendirme kuruluşlarının yanlı davrandığını dile getiriyoruz.

★★★

Yalıya bakmak ve muhtemel alıcılara rapor vermek durumunda olan ekspertiz şirketleri, yalı iyi durumda olduğu halde tersine bir rapor hazırlar ve müşterilerinin bu yalıyı almasını engellerler mi?

Öyle bir durumda müşteri, dünyanın başka bir yerinde herhangi bir gayrimenkul almak ya da bir yatırım yapmak istediğinde yine o ekspertiz şirketiyle çalışmaya devam eder mi, etmez mi?

Dolayısıyla yanıt vermemiz gereken soru budur:

"Müşterilerinin doğru karar vermesini ve zarara uğramamasını sağlamakla görevli derecelendirme şirketleri, tam tersini yaparak müşteri kaybetmeyi göze alabilirler mi ya da niye alsınlar?"

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar