Fırtına alarmı…
Fed’in iletişim kazası sonrası piyasaları vuran ikinci darbe ABD Başkanı Trump’dan geldi. Ticaret görüşmelerinin yeterince hızlı ilerlememesi gerekçesiyle Başkan Trump 300 milyar dolarlık Çin malına eylül ayından itibaren geçerli olmak üzere ilave yüzde 10’luk gümrük vergisi getirdi.
Küresel ekonomide aşağı yönlü risklerin devam ettiği bir konjonktürde yapılan açıklama sonrası hisse senedi ve emtia piyasalarında sert satışlar (yüzde 2-5) görülüyor.
Fed vadelileri yeniden eylül ve aralık aylarında 2 x 25 faiz indirimi daha yapılmasını fiyatlamaya başlarken, 10 yıllık ABD faizleri yüzde 1.85 seviyesinin altına geriledi. Haftanın tek kazandıranı yüzde 3’ün üzerinde prim yapan emin liman altın oldu.
Küresel risk iştahındaki bozulmayla birlikte gelişmekte olan ülke varlıklarındaki satışlar sertleşiyor. Gelişmekte olan ülke ETF’lerinde üç haftadır devam eden satışların derinleşmesiyle birlikte MSCI GOÜ endeksi 200 günlük ortalamasının altına inerek psikolojik olarak önemli 1000 sınırına dayandı.
Türkiye varlıkları küresel dalgalarla ABD ile jeopolitik risklerin azaldığı ve Türkiye varlıklarına ilginin artmaya başladığı şanslı bir konjonktürde karşılaştı. Bu sayede, yüksek betalı bir yatırım sepeti olmasına rağmen, Türkiye varlıklarındaki satış dalgası dünyaya göre daha sınırlı oldu.
Merkez Bankası’nın temmuz ayında yaptığı 425 baz puan faiz indirimine rağmen Türk lirası gelişmekte olan ülke paralarına göre daha güçlü bir seyir izledi. Oynaklığa göre ve enflasyona göre düzeltilmiş anlamda en yüksek faiz veren para birimleri arasında yer almamız liranın pozitif ayrışmasında etkili oldu. Hisse senedinde ve tahvil piyasalarında ucuz değerlemeler sayesinde dünyaya göre biraz daha hafif satışlar görüldü.
Bundan sonra ne olacak? Küresel piyasalardaki satış dalgası geçici bir şok mu, yoksa yukarı yönlü ana trendde kalıcı bir dönüşün işareti mi? Bu soruların cevabını bilme şansımız yok.
Tek bildiğimiz şey, şoku yaratan Trump’ın durmak için bir nedeni olmadığı.
ABD ekonomisinin büyümesine rağmen Fed’in faiz indirdiği, ABD hisse senedi endekslerinin zirveye yakın seviyelerde işlem gördüğü, Trump için desteğin yüzde 44 ile güçlü olduğu bir ortamda Trump’ın durması için bir neden yok.
Lafı uzatmayalım. Gelişmekte olan piyasaları daha büyük bir fırtınanın vurma ihtimali artıyor. Hazır av bereketli ve kıyı yakınken emin bir liman için dönüş yolculuğuna çıkmakta fayda var.