Fırtına 'siesta' kıyılarını vuruyor
İbrahim Alper KOÇ - Yatırım Finansman
Geçtiğimiz dönemlerde gündeme sık sık gelen ve zaman zaman temerrüt riski de sorgulanan İrlanda, Yunanistan, Portekiz gibi ülkelerden sonra geçtiğimiz hafta sonu İtalya ve İspanya'nın da kervana katılması ile siesta liginde oyunun yeni perdesi açıldı. Geçtiğimiz hafta Portekiz, İspanya, İtalya tahvil piyasalarında yukarı hareketler izledik, bu hafta başında da tüm Avrupa borsalarında satışların derinleştiğini gördük, domino etkisi ABD ve Asya piyasalarında da satışlara neden oldu. Euro/ USD paritesinde Temmuz başında 1.46 ya yakın seviyeler görüldükten sonra bugünlerde tekrar 1.38 lere kadar geri çekilme ve Dolar endeksinde bir kez daha 75.600 seviyesinin üzerine hareket yaşandı, likiditasyon dalgası tekrar Altın'a ve ABD tahvillerine talep getirdi. ABD Doları risk iştahının azalmasından yeteri kadar talep görmese de, Dolar endeksi şimdilik 76.600 seviyelerinde seyrediyor.
Yıl başından itibaren Yunanistan'a yönelik negatif fiyatlamaların ileride diğer siesta ülkelerine de sıçramasını ve borçluluk oranlarının tekrar gündeme getirilmesini, bu ülkelerin bankacılık sektörlerindeki sıkıntıların geleceğe ertelense de ileride daha sorunlu şekilde ortaya çıkmasını beklediğimizi daha önce vurgulamıştık. 2009 Mart ayından beri devam eden umut rallisinde zirvelerden yaşanan düşüşlere en zayıf tepkileri veren borsalar Euro bölgesinde Portekiz, Yunanistan, İspanya, İtalya borsaları olmuştu. Uzakdoğu Asya bölgesinde en zayıf tepkileri veren piyasalar ise Avustralya, Çin, Japonya piyasaları olmuştu. Umut rallisi olarak adlandırdığımız ve hala devam eden bu 2.5 yıllık süreçte en zayıf tepkileri veren Euro bölgesi borsalarının büyük resimdeki görünümlerine baktığımızda, öncü göstergeler olarak bu görünümlerin ileride yaşanacak sıkıntıların işareti olduğu aşikardı. Avustralya, Çin ve Japonya borsalarının görünümlerine baktığımızda, bugün için Euro bölgesi kıyılarında ilerleyen fırtınanın ileride yavaş yavaş Asya kıyılarına doğru ilerleyeceğini şimdiden söyleyebiliriz.
Küresel piyasalarda patlayan fırtına şimdilik Siesta kıyılarını vurdu, tahvil ve hisse senedi piyasalarında hasar yaratıyor. ABD, Almanya ve İngiltere piyasaları aylardır Euro bölgesinde yaşanan sıkıntılara rağmen geçtiğimiz dönemlerde göreceli olarak güçlü kalmayı başardılar. Artık ABD, Almanya, İngiltere, Çin, Japonya piyasaları önderliğinde küresel piyasalarda orta vadeli karar sürecinin sonuna geliyoruz. Euro bölgesinin kıyılarında patlayan fırtına şu an için göreceli güçlü duran bu büyük piyasaların kıyılarına kadar ulaştı.
Son günlerde yurtdışı piyasalara göreceli güçlü durmayı başaran yurtiçi piyasalar, fırtınayı az hasarla atlatmaya çalışıyor. IMKB 100 endeksi orta vadede 60.000-70.000 aralığında konsolide olmaya çalışıyor, gösterge tahvil % 9.10- 9.30 aralığından yukarıya şimdilik uzaklaşmak istemiyor. USD/TL 1.60 - 1.65 arasında sıkıştı. Fırtına Temmuz sonuna kadar şiddetlenirse risk iştahının azalmasıyla yurtiçinde de başlayacak likiditasyon sürecinin, her üç piyasada da kritik destek ve direnç noktalarının kırılmasına neden olabileceğini düşünüyorum. Fırtınanın etkisi Temmuz sonuna doğru azalırsa da, bir sonraki iyimserlik dalgasının yılın son aylarına kadar devamını görebiliriz.
Her an başlayabilecek yeni bir alım dalgasına da, bir anda şiddetlenebilecek bir satış dalgasına da hazır şekilde tetikte olmamız gereken günlere girdik. İki ayrı ucun bu kadar ince çizgiyle ayrıldığı böyle durumlarda yapılacak en iyi şeyin, her zaman olduğu gibi piyasa dinamiklerinin gelişmelere karşı verdiği tepkileri iyi gözlemlemek ve duygulardan arınmak olduğunu düşünüyorum.