Fırsatlar artıyor…

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Ekonomi için 2018’de tehdit olabilecek unsurları yüzeysel olarak sıralarsak…

Kudüs olayının tırmandırılması… Eş zamanlı olarak, Suriye’de gerilimi artıracak yeni oluşumların başlaması…

ABD’de yapılacak ara seçimler, başkanının (Trump) görev süresinin sorgulanması, süren davalar, üretim ve ticarette içe dönüş…

Çin’de büyüme hızının azalacağı yönündeki göstergeler ve iddialar…

FED’nin 4 ve üzeri faiz artırması…

Petrol fiyatlarının 80 doların üzerine çıkma ihtimali...

Ve tabi ki iç siyasette erken seçim olasılıkları…

* * *

Fırsatlar ise…

Irak, İran, Suriye ile yakınlaşma…

Irak ve Suriye’de ki yeniden yapılanma sürecinden ve artacak tüketimden pay alma…

Avrupa ve Afrika ekonomilerindeki düzelme ve talep artışı…

Başta savunma ve bilişim gibi katma değeri yüksek sektörlerde yıllar önce başlayan Ar-Ge yatırımlarının sonuç vermeye başlıyor olması…

Uluslararası arenada süren ve yatırımcı beklentilerini olumsuz etkileyen dava ve gelişmelerin olumlu ya da olumsuz bitecek olması…

Baz yılı olarak alınacak 2016 ve 2017 yıllarının enflasyon, faizler, istihdam gibi makro rakamlarda olumsuz tamamlanması… Dip görüldü algısı…

* * *

Büyük fırsat ise…

İş dünyası ve siyasilerin Kazakistan’dan Cibuti’ye; Özbekistan’dan Şili’ye; Ukrayna’dan Güney Kore’ye kadar yaptığı çalışmaların meyve vermeye başlayacak olması…

İhracatın geometrik olarak artmasını sağlayacak bu ilişkiler, meyve vermeye de başladı aslında…

* * *

Örneğin Kazakistan…

Uranyum üretiminde dünya birincisi olmak. ...

Verimli toprakların genişliği açısından dünya dokuzunculuğunu elinde tutmak…

Milyarlarca nüfusluk pazara hitap edebileceği stratejik bölgede bulunmak…

Dünya petrol rezervlerinin yüzde 2’sine, doğalgaz rezervlerinin yüzde 1’ine sahip olmak…

Kazakistan’ı ilk 30 ekonomi arasına sürükleyecek avantajlar olarak ön plana çıkıyor.

Madencilik ve tarımda potansiyelini harekete geçirecek yatırımlara da başlandı Kazakistan’da.

Kazakistan Ulusal Fonu ve Ulusal Banka Fonu’nda biriken 80 milyar dolara yakın finansman, bu potansiyelin harekete geçirilmesi için kullanılıyor.

Bu fırsatlara sahip Kazakistan’da Türk yatırımcıların yatırımları da devam ediyor…

O nedenle…

Türkiye ile Kazakistan arasındaki ticaret hacminde son 10 yılda 5 kat artış gerçekleşti…
2000’li yılların başında 464 milyon dolar civarında olan hacim 2016 yılında 1.8 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 2017’de 2.2 milyar dolara yaklaştı.

Yanı sıra müteahhitlik sektörü temsilcilerimizin Kazakistan’da üstlendiği 400’ün üzerinde projenin toplam değeri ise 20 milyar doları aştı.

Kazakistan’dan gelen turist sayısında da yıllık artış oranı yüzde 20’leri buldu…

Ve ticaret hacminde 2020 yılı için, cumhurbaşkanları tarafından 5 milyar dolar hedef konuldu…

* * *
2017 yılı içerisinde 53 ülke büyükelçisi ile (-ki bunun 19’u AB üyesi ülke) sohbet etme imkanı buldum…

O 53 ülke ile bugün ulaştığımız dış ticaret hacmi ile 2020 yılı için konulan hedefler arasında 178 milyar dolar fark olduğunu belirteyim…

Büyükelçilerin potansiyeli değerlendiren o tahminleri ışığında, dış ticaretin dengeli yükseldiği düşünülürse, o 53 ülkeye ihracatımız 3 yılda 90 milyar dolara yakın artabilir…

Savunma sanayi başta olmak üzere birçok sektörde paha da ağır, teknoloji ağırlıklı ürünleri üretmeye başlıyor olmamız ise 2020 ihracat rakamımızda çok daha olumlu yönde bir sürprize neden olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kayıtdışına rağbet! 13 Aralık 2024
Parası olanı desteklemek! 12 Aralık 2024