Fırsat penceresi açık kalmaya devam ediyor…
Fed Başkanı Powell’ın faiz artırım döngüsünde aceleci olmayacakları mesajı ile başlayan alım dalgası devam ediyor. Dünya borsaları sene başından beri %7 yükselerek aralık ayındaki kayıplarının tamamına yakınını geri aldı.
Dünya ekonomisinin üç ana motorundan, ABD, Avrupa ve Çin ekonomilerinden, gelen yavaşlama sinyallerine, küresel ticaret savaşlarının ve jeopolitik risklerin yarattığı belirsizliklere rağmen küresel risk iştahı güçleniyor.
IMF iktisatçılarının büyüme tahminlerini aşağı çekmesi, şirketlerin kar hedefl erini aşağı indirmesi, Başkan Trump’ın gün aşırı asap bozucu tweetler atması risk iştahını bozmakta yeterli olmadı.
Uzun bir aradan sonra ilk kez, ABD, Avrupa, Çin ve Japonya’nın eş anlı olarak genişleyici para ve/ veya maliye politikaları uygulayacağı sinyali vermesi risk iştahını besleyerek küresel sermayenin emin limanlardan gelişmekte olan piyasalara yönelmesini sağladı.
Küresel risk iştahına duyarlı Türkiye varlıkları küresel fırsat penceresinden en çok yararlanan yatırım araçları arasında yer almakta. MSCI Türkiye endeksi sene başından beri %12 getiriyle gelişmekte olan borsalara göre 5 puan daha fazla getiri sağladı.
Fırsat penceresini iyi kullanan Türkiye Hazinesi, sene başından beri 10 yıllık 2 milyar dolar ve 6 yıllık 1,25 milyar euro ile toplam 3,5 milyar dolara yakın borçlanma yaparak 2019 dış borçlanma hedefinin %40’ından fazlasını ocak ayında gerçekleştirdi.
Fırsat penceresi ne kadar açık kalacak bilmiyoruz. Tek bildiğimiz son dönemde yaşanan yükselişe rağmen Türkiye varlıklarının halen ucuz olduğu ve küresel yatırımcıların endeks ağırlığına göre daha az pozisyon taşıdığı.
Bu ne anlama geliyor? Mahalli seçimler öncesi son kavşakta popülist politikalar nedeniyle bir yol kazası yapmazsak Türkiye varlıkları gelişmekte olan ülkelere para girişinden yararlanarak dünya ile arasındaki farkı azaltabilir.