Fırsat mı başlangıç mı?
Uraz ÇAY / SAXO CAPİTAL
2016 senesi S&P 500 endeksi başlıca küresel borsa endeksleri açısından oldukça kötü başladı. S&P 500 6% düşüş ile tarihinin en kötü yıl başlangıcını gerçekleştirirken satımların nedeni olarak özellikle Çin’de yaşanan gelişmeler ve petrol fiyatları gösterilebilir. Çin’in dolar karşısında ana kara ve dışında işlem gören Yuan fiyat makasını kapatma ve ana kara değer kaybındaki hızı azaltma hamlelerinde bulunması risk algısı için pozitif olsa da bu tarz girişimlerin mevcut sonucu sadece ertelemekten öteye gitmeyeceği söylenebilir. Her müdahalenin piyasadaki belirsizliği daha da arttırması günlük yuan fiyatlamasında başarılı olsa dahi çoklu varlık fiyatlamalarında istediği etkiyi göstermeyebilir. Geçtiğimiz sene ağustos ayından itibaren risk iştahı açısından yakinen takip edilen ABD doları/ Çin yuanı paritesinin aslında Çin açısından merkez bankasının baktığı diğer on iki para biriminden biri olduğu unutulmamalı. Ticari ağırlıklandırılmış yuan endeksinin geçen sene gördüğü seviyelerinin üzerine çıkmamış olması analizlerde sadece dolar/yuan paritesine bakmanın eksik olacağını gösteriyor. Dolar/yuan paritesinin Çin ekonomisini direk etkisinden çok hammadde fiyatlarına etkisi nedeniyle global büyüme ve riskli varlık fiyatlamalarına etkisine bakmanın daha yararlı olduğu düşüncesindeyim. Çin ekonomisi açısından araç satışları büyümesinin 2015 yılı için sadece 4.7% gerçekleşmesi (2014 de 9.9% ve 2013 de 16%) resmi büyüme verisine kıyasla güzel bir gösterge. ABD doları karşısında değer kaybeden Yuan’ın dolar bazlı fiyatlanan hammadde fiyatlarına negatif yansıması ise gelişmekte olan ülkelerin hammadde ticaretindeki yeri nedeniyle büyümelerine ve para birimlerine oldukça negatif. Bu hafta başında Güney Afrika Randı’nda görülen yüksek volatilite ve aynı zamanda petrol fiyatlarının $31 seviyesinin altına geldiği birbirinden bağımsız gelişmeler değil.
Geçtiğimiz hafta oldukça yüksek gelen istihdam verisi ABD ekonomisindeki güçlü duruşu teyit ederken 50% olasılığı üzeri fiyatlanan ikinci faiz artırımının haziran ayı olması ve içinde bulunduğumuz bilanço sezonu için hisse başı kar beklentilerinin aşağı revize edilmesi 2016 ilk haftasındaki satışların kısa vadede terse dönebileceğini gösteriyor. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüşün devamı büyük risk.