Finteksen bir tek sen olamazsın!

Ton balıkları, solungaçları aracılığıyla su içerisinde bulunan oksijeni alır ve karbondioksiti atarlar. Bu solunum süreci, ton balıklarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için kritiktir. Eğer ton balıkları hareket etmezse, bu hareketsizlik, sudan yeterli oksijen alımını engeller ve bu da ton balıklarının yaşamını tehdit eder. Bu nedenle ton balıkları, sürekli olarak yüzme ve su içinde dolaşma ihtiyacı duyarlar.

Ton balıklarının yerine finansal teknoloji şirketlerini yani fintekleri koyarsak hikâyenin ne kadar benzeştiğini görürüz. Bu analojiden yola çıkarak söyleyebilirim ki fintekler de sürekli olarak hareket etmek zorundalar. Yatırım almak, deneyim üretmek, yatırımı yakmak ve kontrollü büyümek için sürekli finansal ekosistem içinde hareket ederler. Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden biri olan New York merkezli CB Insights yakın zamanda finteklerle ilgili önemli bir rapor yayımladı.

Dünyanın en umut vaat eden 100 özel finansal teknoloji şirketini içeren listede A2A (Hesaptan-Hesaba) ödemeler, harcama yönetimi otomasyonları ve gömülü finans yaklaşımları ön plana çıktı. Bu yılın kazananlarına baktığımızda neredeyse yüzde 75’inin iş harcama yönetimi platformları, sınır ötesi ve gerçek zamanlı ödeme sağlayıcıları ile temel bankacılık ve altyapı platformları da dahil olmak üzere B2B (işletmeler arası) hizmetler olduğunu görüyoruz.

Türkiye'den bir isim

 Bu şirketlerin tamamına 2019’dan itibaren 381 anlaşmadan yaklaşık 22 milyar dolar yatırım yapılmış. Listeye baktığımızda 31 şirketin unicorn yani 1 milyar dolardan fazla değerlemeye sahip olduğunu görüyoruz. Listeye giren şirketler dünya çapında 24 farklı ülkeyi temsil ediyor.

Seçilen şirketlerin yüzde kırk üçünün genel merkezi ABD'de bulunuyor ve peşinden İngiltere ile Singapur geliyor. Hindistan, Endonezya ve Mısır da bu sene birden fazla şirketle bu listede yer almış durumda. Bundan yaklaşık 3 ay önce de CNBC ve bağımsız pazar araştırma şirketi Statista, yenilikçi, teknoloji destekli ve finansla ilgili ürün ve hizmetler geliştiren şirketlerin kapsamlı bir listesini çıkararak dünyanın en iyi 200 fintek şirketini belirlemişti.

Neobankacılık, dijital ödemeler, dijital varlıklar, dijital finansal planlama, dijital varlık yönetimi, alternatif finansman, alternatif kredilendirme, dijital bankacılık çözümleri ve dijital iş çözümleri olmak üzere 9 kategoride seçilen şirketler içinde ülkemizden de Papara yer almıştı. Listeyi değerlendirdiğimizde neobankaların büyümeye ve yeni ürünler geliştirmeye dikkat ettiğini görüyoruz. Elbette bu başlıkta değer üreten şirketlerin önünde çok sayıda müşteriye ulaşmak ve kart ödemelerinden para kazanmak için çok para harcamak gibi çeşitli handikaplar bulunuyor.

Bununla birlikte kredi hacminden pay alanların önemli bir ivme kazandığını söylemek mümkün. Ayrıca “dijital” deneyimlerin dünyanın daha fazla kesiminde benimsenmesi ile dijital ödemelerin değeri de artıyor. Üstelik burası birçok farklı oyuncunun hiper-rekabetçi pastadan pay almak için mücadele ettiği devasa bir pazar. Buna ek olarak hem regüle borsalar hem de kripto piyasalar bu kadar hareketliyken, bireylerin finansal hayatını dijital süreçlerle planlayan şirketlere ilginin de arttığını görüyoruz.

Bunun önemli bir bacağı da yapay zekâ tabanlı varlık yönetimi olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle borsalarda işlem yaparken doğru hisse senedinin seçilmesi gibi finansal kararları sunan şirketlerin rekabette öne çıktığını görüyoruz.

Ekosistem rekabetle gelişiyor

Özetle hem en iyi fintekler hem de umut vaat edenler sürekli hareket halindeler. Yazımı yakın zamanda “Yeni Nesil Kafası” programına konuk olduğumda söylediğim şarkının sözleri ile bitirmek istiyorum: “Finteksen bir tek sen olamazsın, geliyorlar! Finteksen yalnız da kalamazsın, dostlar var!” Ekosistem rekabetle gelişiyor, dostlarla büyüyor. Güzel bir gelecek için…