Fındık üreticisi neden sokakta?
Fındık üreticisi bir kez daha sokakta. Üretici fındık fiyatından memnun değil. Bu memnuniyetsizliğini de demokratik yollarla yaptığı eylemlerle gösteriyor. Sesini duyurmaya çalışıyor.
Üreticinin haklı talepleri "Siz AKP hükümetine oy verdiniz, ne haliniz varsa görün" denilerek görmezden gelinebilir mi?
Parti, siyaset, oy tercihleri ne olursa olsun; fındıkta önemli sorunlar var. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor.
Fındık, uygulanan politika üzerinden tartışılmalı. Uygulanan politikalar üretici lehine sonuçlar doğurmadığı çok açık.Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ordu'dan Giresun'a yaptığı fındık yürüyüşü büyük ilgi gördü. Bu yürüyüş, aynı zamanda oluşan tepkinin dozunu düşürdü.
"Yürüdük, görevimizi yaptık" yaklaşımı bundan sonraki günlerde tepkilerin azalmasını sağlayacak. Öfke, yerini sakinliğe bırakacak.
Yaşananları anlamak için fındığın önemini, fındıkta neler olup bittiğini izlemek, bilmek gerekiyor. Daha önce defalarca yazdık. Fakat, bir kez daha tekrarlamakta yarar var:
1- Fındık, Türkiye'nin üretimde dünya lideri olduğu bir ürün. Yakın gelecekte de bu liderliğin değişme olanağı yok. Yapılan birçok denemelere, devlet ve şirket destekli projelere rağmen fındık üretiminde Türkiye'nin liderliğini etkileyecek bir üretim sağlanamadı.
2- Fındık, aynı zamanda ihraç ürünü. Türkiye'de üretilen fındığın yüzde 80'ni ihraç ediliyor. Ancak yüzde 20'si iç piyasada tüketiliyor. Yapılan ihracatla ülkeye yılda ortalama
2 milyar dolar döviz girdisi sağlanıyor.
3- Fındık, üretim bakımından bölgesel, ticaret bakımından evrensel bir ürün. Karadeniz Bölgesi'nde üretilir dünyanın bir çok ülkesine ihraç edilir.
4- Fındık, yaklaşık 400 bin ailenin geçim kaynağı. Büyük plantasyonlar yerine küçük aile işletmelerinin geçimlik üretim yaptığı bir ürün.
5- Fındık, çikolata sanayisinin hammaddesi. Üreticisi küçük, güçsüz ve örgütsüz. Alıcısı ise çok güçlü ve dünyanın dev firmaları. Bu nedenle serbest piyasaya bırakılmaması gereken bir ürün. Üreticinin desteğe, devlet müdahalesine ihtiyacı var.
6- Fındıkta yaşanan fiyat sorunu bugün ortaya çıkmış yeni bir sorun değil. Üretimin çok olduğu yıllarda fiyat düşer, az olduğu yıllarda yükselir. Bu nedenle üretimin doğru tespiti kadar kontrollü olarak arzı büyük önem taşır. Üretimin çok olduğu yıllarda ürünü alıp depolayacak, az olduğu yıllarda piyasaya arz edecek bir stok kurumuna ihtiyaç var.
7- Fındık, Karadeniz'de üretiliyor. Fakat fiyatını üreten çiftçi değil, büyük oranda alıcılar belirliyor. Üreticiden ucuza alınan ürün tüketiciye pahallıya satılıyor.
8- Fındıkta,1938 yılından bu yana faaliyet gösteren en güçlü örgütü Fiskobirlik. AKP Hükümeti 2006'da Fiskobirlik'i tamamen devre dışı bırakarak Toprak Mahsulleri Ofisi'ne fındık aldırdı. Ofis, o dönemde süreci iyi yönetti. Fakat, piyasaya müdahale eden üretici örgütü Fiskobirlik olmalı. Fiskobirlik de özerk olmalı.
9- Fındık, nisan ayında yapılan referandum sürecinde politik malzeme yapıldı. Bölgeden oy almak için fındığa müdahale edildi. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin, Giresun kalite fındığın kilosunu 10.5 lira, Levant fındığın kilosunu ise 10 liraya alacağı ilan edildi. Bu aynı zamanda yeni sezon için de ölçü oldu. 2017 fındığı için aynı fiyat açıklandı.
Hükümet bu fiyatı vererek serbest piyasada fındık fiyatının 8.5 lira civarında oluşmasını sağladı. Bu fiyat, 8 lira 75 kuruş olarak hesaplanan maliyetin altında. Dolayısıyla, hükümetin uyguladığı fiyat politikası üreticiyi değil, alıcıya destek oldu.
10- Fındıkta sezon başlarken, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı değişti. Eski bakan Faruk Çelik, bazı adımlar atmış, en azından fındık konusunu tam öğrenmişken görevden alındı.
Göreve getirilen Ahmet Eşref Fakıbaba, bırakın fındığı tarımı henüz bilmiyor. Kendisine durum anlatılıncaya kadar zaman geçti.Yaşanan sorun krize dönüştü.
Burada bir parantez açmakta yarar var. Bakan Fakıbaba, fındık konusuna o kadar yabancı,o kadar uzak ki konuşmalarında, verdiği bilgiler ya yanlış ya da hatalı. Bakanlığın internet sayfasında şu anda yayında olan "Fakıbaba'dan fındık üreticilerine çağrı: “Bütün ürünleri alacağız, ödemeleri bir hafta içinde yapacağız" başlıklı haberden bir bölüm aynen şöyle:"Üreticilerimizden istirhamım lütfen hiç paniğe gerek yok, biz bütün malları alacağız, bir hafta içinde paralarını ödeyeceğiz. Şu ana kadar 40 milyonluk mal almışız, salı günü bütün ödemelerini yapacağız, fırsatçılara hiç meydan bırakmayacağız."
Bazı bakanlar ile Giresun'da açılışa katıldıklarını hatırlatan Fakıbaba, "O zaman orada fiyatları açıkladık. Biz bu fiyatları açıklamadan önce o bölgenin milletvekilleriyle, sivil toplum örgütleriyle, üretici ve sanayicileriyle görüştük. Bize söyledikleri olay şuydu, geçen sene rekolte 420 tondu, ancak bu sene önce 705 ton olarak hesapladık ama sonradan güneş yanığı ve külleme dolayısıyla bu rekolteyi 675 ton olarak revize ettik. Yani 420 tondan 675 tona çıkmasına rağmen fiyatlarda bir eksiltme yapmadık. Ayrıca hükümetimiz, bunu hiç kimse söylemiyor, alan bazında desteklemeyle fındığa gram başına 1.5 ile 2 lira civarında ayrı bir destekleme vermiştir" diye konuştu.
Sayın Bakan, fındık bile diyemiyor "mal" diyor. Verdiği rakamların hepsi eksik ve yanlış. Bakan, heyecanla veya konuya hakimiyeti olmadığı için böyle konuşuyor olabilir. Bu haberi bakanlığın internet sitesine koyan, okuyan bürokratlar, yöneticiler de fındığı bilmiyorlar mı?
Fındık rekoltesi 675 ton olur mu? Fındığın gramına 1.5-2 lira alan bazlı destek ödemeye ülke bütçesi yeter mi? Dünyanın en değerli ürünlerinden birisi olan fındıkta sorunların neden çözülemediği, üreticinin neden sokakta olduğunu bundan daha iyi anlatacak bir örnek var mı?
Özetle, dünyada söz sahibi olduğumuz altın değerindeki fındık, bilgisiz,beceriksiz ellerde, yanlış fındık politikasıyla değersizleşiyor. Çiftçi sokakta ama bunun ne kadar farkında?