“Finansta kadının adı yok”
Bundan sonra belirli dönemlere yazacağım yazılarımda merkez bankası stratejilerinden, finansal teknolojilere kadar küresel para piyasalarını yöneten tüm gelişmeleri ilk elden sizlere aktarmaya çalışacağım. Ancak bugün; bizler yani kadınlar için oldukça önemli bir gün.
O nedenle ilk köşemi 8 Mart-Dünya Kadınlar Günü olduğu için, para ve finanstan bahsetmek yerine emekçi kadınlarımıza, bizlere yol çizenlere adamak istedim. Çalışan ve emeğinin peşinde olan bir annenin; bir matematik öğretmeninin kızı olduğum için de tüm kadınların bu özel gününü kutlamak isterim. Duyduğumda şaşırdığım bir kısa hikayeyi anlatmak isterim sizlere.
Trafik kazasında babasını kaybeden bir erkek evladın ameliyat sürecinde yaşadıkları bizlere bu eşitsizliğin hemen hemen her coğrafyada yaşandığını gösteriyor ne yazık ki. Çocuğu ameliyat etmek için çağrılan işinin ehli cerrah, “Ben bunu ameliyat edemem, bu benim oğlum” dediğinde hepimizin aklına nasıl olur sorusu geliyor ne yazık ki. O cerrahın bir kadın olduğunu düşünemiyoruz nedense.
Yapılan araştırmada, bu soruya ne yazık ki hemen hemen 4 kişiden 3’ünün “nasıl olur” yanıtını verdiği ortaya çıkmış. Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı Modern Türkiye’nin inşa sürecinde kadına verilen hakların birçok batılı ülkelere ilham kaynağı olduğunu biliyoruz.
Lüksemburg gibi ultra model ülkelerde dahi 1970’li yıllarda kadının seçme ve seçilme hakkı olmadığını öğrendiğimizde şaşırıyoruz. ABD’de hem okuyup hem de çalıştığım ilk dönemlerde, karşımızdaki kişinin aksanına, cinsiyetine, ırkına göre hükümler verildiğini gördüm. 40 yaşının altında Türk ve Müslüman biri olarak 270 milyar dolarlık bir bankanın başkanı ve CEO’lk görevini yürüttüğümde dahi bu ön yargı karşıma çıktı. Zira kadınların çok fazla güçlü bir şekilde temsil edilmediği bir sektörde çalışıyordum.
Avrupa ve ABD’de kadın CEO oranı yüzde 6
Finansın küresel merkezi olan ABD’de neredeyse bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda kadın CEO ve başkan bulabilirsiniz. Örneğin Jane Fraser gibi Citigroup'un CEO'su olarak görev yapan ender isimler var ne yazık ki. ABD, İngiltere ve Avrupa'da 15 milyar dolardan fazla piyasa değeri olan banka, yatırım veya finansal hizmet işletmelerinin yalnızca 6 tanesi kadın CEO’lar tarafından yönetiliyor.
ABD’de kadınların finansal hizmetlerde CEO olma oranı sadece yüzde 3. Ama yukarı doğru bir ivme yaşanıyor. Türkiye bu anlamda oldukça güçlü ve ilkeli bir ülke. Ancak yine de gidilecek çok yol var. Bankacılık ve hukuk sektöründe kadın gücü çok daha fazla ancak CEO ve yönetim kurulu seviyesinde geçmiş 10 yıla oranla azalmaz söz konusu.
BIST'te işlem gören en büyük 100 büyük şirketin yönetim kurulundaki kadın oranı 2021 yılında yüzde 15.3 olarak gerçekleşti. Tüm BIST işletmelerinin sadece 34'ünün yönetimi kurulu başkanı kadın ve sadece 16'sının yönetim kurullarında CEO’luk koltuğunda bir kadın oturuyor. Bankalarda da CEO ve genel müdürlük koltuğunda kadın yöneticilerin sayısı da son yıllarda göze çarpacak şekilde arttı.
Servet kontrolünde dağılım, kadından yana
Oysa yakın dönemde yapılan araştırmalarda servet kontrolünde küresel anlamda kadın egemenliğinin artacağını gösteriyor. Boston Consulting Group'un yakın tarihli bir raporu, bugün ABD'deki servetin yüzde 37'sinin kadınlar tarafından kontrol edildiğini gösteriyor. McKinsey tarafından yapılan araştırmada ise ABD’de 2030 yılına kadar servetin üçte ikisinden fazlasının kadınlarına ait olacağını ortaya koyuyor. Bu da finansal olarak kadının daha da güçleneceği, yönetimlerin de buna göre şekilleneceğini ortaya koyuyor.
İş hayatındaki yıldızın 5 köşesi:
1.Öğrenmeyi öğrenin ve belirsizlikten asla korkmayın.
2.Danışman, mentör ve akıl hocalarınızı belirleyin.
3. Amacınız olsun, odaklanın ve değer katmaya çalışın.
4. Doğru eğitim, doğru kariyeri doğurur.
5. Risk alın, defalarca kaybedin ama tekrar deneyin.