Finansal varsayımların çökmesi beklentileri farklılaştırıyor!
Geride bıraktığımız haftanın son iş gününde açıklanan ABD tarım dışı istihdam verileri, azaltılamayacak kadar çok risk taşıyanları ve sistemi oluşturan kurumsal yapıyı ciddi şekilde rahatsız etti. Finansal piyasalarda son bir aydır belirginleşen olumsuz eğilimler, bu verinin açığa çıkardığı görünümle güçlendi. Riskten kaçınma yönündeki tercihlerin belirleyici olmaya devam etmesi olasılığı arttı. Gelişen ekonomiler ile gelişmişler, tasarruf açığı olanlar ile fazlası bulunanlar arasındaki ayrışmalar şekillenmeye başladı.
Yaklaşık bir aydır döviz ve faiz piyasaları hareketli bir görünüm sergiliyordu. Gelişen ülke paraları değer kaybeder ve dolar güçlenirken, tahvil getirileri yukarı yönde hareketlenmişti. Cuma günü bu eğilimleri terse çevirecek veya en azından durduracak bir istihdam raporu umanlar, ciddi bir hayal kırıklığı daha yaşamak durumunda kaldı. Finansal eğilimlerden sonra küresel ekonomik beklentilerin olumsuzlaşmaya başlayacağı bir dönemin sahne alması gündeme geldi. Dolar faizlerini Aralık ayında yükseltilmeyeceğini varsayanların hesapları şaştı!
Aslında ABD tarım dışı İstihdamındaki net değişim abartılmış beklentilerin çok altında gerçekleşmiş; yaklaşık 80 bin kişilik artış beklenirken 33 bin kişilik gerileme yaşanmış. Fakat iş gücüne Katılım oranındaki artışa rağmen işsizlik oranı yüzde 4,2 seviyesine gerilemiş; ücretlerdeki ortalama artışın yüzde 2,9 düzeyine sıçraması, piyasa eğilimleri üzerinde belirleyici olmuş! Yaşanan kasırgaların yarattığı tahribat söz konusu veriler üzerinde etkili olmuş ve geleceğe yönelik beklentileri farklılaştırmış!
Son bir ay genelinde döviz kurları ve tahvil getirileri cephesinde yaşanan olumsuz eğilimler, son veri sonrasında güçlendi. Küresel düzeni oluşturan kurumsal yapı ve azaltılamayacak kadar çok risk taşıyanlar, ne diyeceklerini ve ne yapacaklarını kestiremez hale geldi! Çok kanallı ve tek sesli iyimser senaryo pazarlaması, güneş görmüş kar gibi erimeye başladı! Piyasaların ABD para otoritesinin yönetimine atanacaklara ilişkin yapay gündemi, bunların yaşanmasını engelleyemedi!
Gelişmeler son bir ay genelinde belirleyici olan döviz koru ve tahvil getirisi konusundaki eğilimlerin kalıcı olabileceğine işaret ediyor. Bu eğilimler güçlenebilir veya en azından mevcut fiyat düzeyleri kalıcı olabilir. İşlem hacimleri gerilerken fiyat oynaklıkları artabilir, riskten kaçınma eğilimi dalgalı bir şekilde etkili olabilir. İyimser eğilimlere can vermek umudu ile görmezden gelinen, siyasi ve jeopolitik gelimlere fiyatlanması gündeme gelebilir.
Küresel ölçekte, gelişen ekonomilerin temmuz ve ağustos ayındaki kazanımları eylülün ikinci haftasını takip eden bir aylık dönemde geri verildi! Türk Lirası da son dört hafta içinde, döviz sepeti bazında yüzde 6’ya aşan oranda değer kaybetti, geleceğe yönelik beklentiler olumsuzlaştı. 2018 yılına ilişkin Orta Vadeli Plan hedefleri daha mürekkebi kurumadan, bütçe tasarısı Meclis komisyonuna inmeden yıprandı! Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma olasılığı, hatırı sayılır oranda güçlendi!
Küresel koşullardaki değişim yıl sonunda enflasyonun tek haneye inmesi, 2018 senesinin ilk yarısında yüzde 7’ye yaklaşması ve bunu takiben para politikasının gevşetilmesi olasılıklarını sıfırlamaya başladı. Büyüme ve istihdam hedeflerine yaklaşılabilmesi bile olanaksızlaştı. Kamu kesimi ve mali sektöre ilişkin beklentiler bir kademe daha olumsuzlaştı. Küresel koşulların, 2018 yılına ilişkin oyun planımızı desteklemeyeceği yönündeki beklentiler güçlendi! Merkez Bankamızın özerkliği ve araç bağımsızlığının tehlikeye girmesi ihtimali arttı!
Hemen yukarıda kısmen özetlemeye çalıştığımız koşullar ve şekillendirmeye başladığı beklentiler, 2018 yılı genelinde kaynak sıkıntısının ciddiyetini koruyabileceğine işaret ediyor. Bireysel ve kurumsal çıkarları, Siyasi İrade tarafından ekonomik hedefler şeklinde belirlenen kamusal çıkarlar ile uyumlulaştırmak pek mümkün olamayacak gibi görünüyor! Tek atımlık uygulamaları 2107 yılının ilk dokuz aylık döneminde tüketmiş olmak ise, hareket yeteneğimizi tehlikeli olabilecek biçimde sınırlayabilir. Çıkış yolunu yeni maceralarda arama eğilimi, zorunluluk haline gelebilir!