Finansal suçlarla savaşın gerçekleri
Catch Me If You Can” (2002) filminde Frank Abagnale karakterinin olaylara bakış açısı, insanların görmek istediğini göster, gerisini gizle şeklindedir.
Bu ifade, dijital dünyada finansal suçların nasıl gizlenebildiğini ve yakalanmasının neden bu kadar zor olduğunu özetler. Bugün, suçlular sadece parayı saklamıyor; aynı zamanda kimliklerini ve işlemlerini de daha sofistike yollarla gizliyorlar. Dijitalleşmenin getirdiği yeniliklerle birlikte finansal suçlar yeni bir boyut kazandı, bu da bankalar ve finansal kuruluşlar için mücadeleyi daha da zorlaştırıyor.
Finansal suçlar hızla evriliyor
Yakın zamanda RedCompass Labs tarafından hazırlanan What Holds Banks Back? (Bankaları Geride Tutan Şeyler) raporu, bankaların finansal suçlarla mücadelede karşılaştıkları zorlukları detaylı bir şekilde ele alıyor. Rapor, 2023’te dünya genelinde gerçekleşen 3.1 trilyon dolarlık yasa dışı işlem hacmiyle karşı karşıya kalan bankaların, bu suçların sadece %1’ini adalet önüne getirebildiğini ortaya koyuyor. Bu oran, bankaların suçlulara karşı ne kadar geride kaldığını ve gerekli teknolojik güncellemeleri yapamadığını gösteriyor .
Finansal suçlar dijital dünyada hızla evriliyor. 2021’de ABD’de yatırım dolandırıcılıklarıyla 1.7 milyar dolar kaybedilmişken, 2023’te bu rakam 4.6 milyar dolara yükselmiş. İnsan kaçakçılığı, emek istismarı, uyuşturucu ticareti ve çevrimiçi dolandırıcılık gibi suçlar bankaların omuzlarına büyük bir yük bindiriyor. Rapora göre, büyük bankalar insan kaçakçılığı ve uyuşturucu ticareti gibi kalıcı suçlara odaklanırken, küçük bankalar “pig butchering” (domuz kasaplığı) gibi yeni suç tiplerine karşı daha savunmasız durumda lar.
Raporda yapay zekânın (AI) finansal suçların tespitinde ne kadar kritik bir rol oynadığına da vurgu yapılıyor. Özellikle suçluların işlem kalıplarını analiz etme konusunda AI büyük bir fark yaratıyor. Rapor, AI’ın yalnızca anormallikleri tespit etmekle kalmadığını, aynı zamanda suçluların davranış kalıplarını tanıyarak yeni suç türlerine hızla uyum sağladığını belirtiyor. AI, bankaların mevcut suç tespit modellerini sürekli güncelleyerek suçluların stratejilerine karşı daha etkin bir savunma geliştirmelerine yardımcı oluyor. Ancak bankaların büyük bir kısmı, bu teknolojiyi tam kapasite kullanamadıkları için suçluların sekiz ay önde olduklarını kabul ediyor.
Bireylerin de dikkat etmesi gerekiyor
Bu önemli raporda önerilen çözümler arasında, yapay zekânın daha etkin kullanılması ve “persona-based” yani kişilik temelli analizlerin artırılması yer alıyor. Kişilik temelli analiz, sadece finansal işlemlere değil, bu işlemleri gerçekleştiren kişilerin davranış kalıplarına odaklanarak dolandırıcılıkların daha erken tespit edilmesini sağlıyor. Bu yöntem, şüpheli işlemleri izlemek yerine, kişilerin geçmiş davranışlarına ve kimliklerine göre risk değerlendirmesi yapıyor. Bu da suçluların daha hızlı ve etkili bir şekilde yakalanmasına olanak tanıyor. Raporda belirtilen anket sonuçlarına göre, büyük bankalar teknolojiyi daha iyi kullandıklarını iddia etseler de, suçluların teknolojiyi daha hızlı benimseyip uyarladıklarını kabul ediyorlar .
Ancak bu sadece bankaların sorumluluğu değil; bireyler olarak bizim de dikkat etmemiz gereken noktalar var. Güçlü ve benzersiz şifreler kullanmak, iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) gibi ek güvenlik önlemleri almak ve şüpheli e-postalar ya da bağlantılar karşısında dikkatli olmak, finansal güvenliği sağlamak için bireysel önlemler arasında yer alıyor.
Yapay zekâ ile güçlendirilmiş çözümler, finansal suçlarla mücadelede bizi bir adım öne geçirebilir; yeter ki bu teknolojileri doğru ve etkili şekilde kullanmayı bilelim. Bu şekilde suçluların oyunu sona erdirilebilir. Dijital dünyada hem bireyler hem de bankalar bu mücadeleye hazır olmalı ve teknolojinin sunduğu imkanları en iyi şekilde kullanmalıdır.
Güzel bir gelecek için…